Sözler - page 584

Hangi menfaati bulup o tahribat zarar›n› onunla tamir
edersin? Hâlbuki, ecnebiler o ikinci saraya benzerler ki,
Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm›n nurunu
kalplerinden ç›karsalar da, kendilerince baz› nurlar kala-
bilir veya kalabilir zannederler. Onlar›n manevî kemalât-›
ahlâk›yelerine medar olacak Hazret-i Mûsa ve ‹sa Aley-
himesselâma bir nevi imanlar› ve Hâl›k’lar›na bir çeflit iti-
katlar› kalabilir.
Ey nefs-i emmare!
E¤e r de s en :
“Ben, ecnebi de¤il, hayvan olmak is-
terim.”
Sana kaç defa söylemifltim, hayvan gibi olamazs›n. Zi-
ra, kafandaki ak›l oldu¤u için, o ak›l, geçmifl elemleri ve
gelecek korkular› tokad›yla, senin yüzüne, gözüne, bafl›-
na çarparak dövüyor; bir lezzet içinde bin elem kat›yor.
Hayvan ise, elemsiz güzel bir lezzet al›r, zevk eder. Öyle
ise, evvelâ akl›n› ç›kar at, sonra hayvan ol. Hem,
1
t
?°n
Vn
G r
ºo
g r
?n
H p
?Én
©r
fn
’r
Én
c
sille-i te’dibini gör.”
BEfi‹NC‹ MEYVE:
Ey nefis! Mükerreren söyledi¤imiz gi-
bi, insan, flecere-i hilkatin meyvesi oldu¤undan, meyve
gibi en uzak ve en cami ve umuma bakar ve umumun ci-
hetülvahdetini içinde saklar bir kalp çekirde¤ini tafl›yan
ve yüzü kesrete, fenâya, dünyaya bakan bir mahlûktur.
Ubudiyet ise, onun yüzünü fenâdan bekaya, halktan
Hakka, kesretten vahdete, müntehadan mebdee çeviren
bir hayt-› vuslat, yahut mebde ve münteha ortas›nda bir
nokta-i ittisaldir.
aleyhisselâm:
selâm onun üzeri-
ne olsun.
beka:
sonsuzluk, bâkîlik, ebedîlik.
cami’:
kapsaml›.
cihetülvahdet:
birlik ciheti, yönü.
ecnebi:
yabanc›.
elem:
üzüntü, tasa.
evvelâ:
ilk önce.
fenâ:
yok olma.
Hak:
Allah.
Hâl›k:
her fleyi yoktan var eden,
yarat›c›; Allah.
hayt-› vuslat:
birlefltirme ipi.
iman:
inanç.
itikat:
inanma.
kemalât-› ahlâk›ye:
ahlâkî ol-
gunluk ve mükemmellikler.
kesret:
ço¤unluk, çokluk, vahde-
tin z›dd›.
mahlûk:
yarat›k.
manevî:
manaya, ruha ve içe ait
olan.
mebde:
bafllangݍ.
medar:
dayanak, vesile.
menfaat:
fayda.
mükerreren:
tekrar tekrar.
münteha:
son.
nefis:
kötü vas›flar›, nitelikleri
kendisinde toplayan, kötülü¤e
sevk eden, flehevî istekleri kam-
ç›lay›p hay›rl› ifllerden al›koyan
güç.
nefs-i emmare:
insan› kötü-
lü¤e sürükleyen nefis.
nevi:
çeflit.
nokta-i ittisal:
bitiflme nok-
tas›.
nur:
par›lt›, ›fl›k.
flecere-i hilkat:
yarat›l›fl a¤a-
c›.
tahribat:
y›k›m, bozma.
tamir:
onar›m, onarma.
ubudiyet:
kulluk.
umum:
herkes.
vahdet:
birlik.
zan:
sanma.
1.
Hayvan gibi, hatta onlardan da afla¤›d›rlar. (Furkan Suresi: 44.)
584 | SÖZLER
Y
‹RM‹
D
ÖRDÜNCÜ
S
ÖZ
1...,574,575,576,577,578,579,580,581,582,583 585,586,587,588,589,590,591,592,593,594,...1482
Powered by FlippingBook