Tarihçe-i Hayat - page 391

CEZA HÂK‹M‹NE SON MÜDAFAA
1
o
¬n
fÉn
ër
Ñ°o
S /
¬p
ª°r
SÉp
H
Altm›fl küsur sahifeden ibaret olan ithamkârane karar-
namedeki —on iki sahife— flahs›ma ait k›sm›na karfl› mü-
dafaamd›r.
Kararnamede aleyhimizde zikredilen maddelere karfl›
mahkemenin zapt›na geçen müdafaat›mda kat’î cevapla-
r› vard›r. Bu kararname nam›ndaki as›ls›z ve vehimli it-
hamnameye karfl›, on dokuz sahifeden ibaret itirazna-
memi ve yirmi dokuz sahifeden ibaret son müdafaat›m›
ibraz ediyorum. Bu iki müdafaa, sorgu hâkimlerinin ka-
rarnamelerinin bütün muaheze noktalar›n› ve esas it-
hamlar›n› kat’î bir surette red ile çürütüyor, as›ls›z oldu-
¤unu gösteriyor. Yaln›z, burada bu kararnamenin istinat
etti¤i ve itham edenlerin nereden aldand›klar›n›, bu as›l-
s›z muhahezeyi nereden iktibas ettiklerini gösterir “Befl
Umde” olarak söyleyece¤im.
B
‹R‹NC‹S‹
:
Risale-i Nur’un yüz yirmi parças›ndan iki, üç,
dört parças›nda on befl f›kray› bahane tutup, beni ve Ri-
sale-i Nur’u hükûmetin prensiplerine muhalif ve rejimine
karfl› muar›z ve emniyet-i dahiliyeyi ihlâle teflebbüs itha-
m› ile gayet as›ls›z bir davaya elcevap:
Ben de derim: Acaba umum Avrupa’n›n mal-› müflte-
rekesi olan medeniyet ve yaln›z bu zaman ilcaat›na bina-
en hükûmet-i cumhuriyenin o medeniyetin bir k›s›m ka-
nunlar›n› kabul etmesiyle, o medeniyetin menfaatli de¤il,
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 391
E
SK‹fiEH‹R
H
AYATI
suç ifllemekten dolay› san›k ola-
rak tutuklanan kimseye, o suçun
isnad› hakk›nda itham heyetti ta-
raf›ndan verilen yaz›.
itirazname:
itiraz k⤛d›, itiraz di-
lekçesi.
kanun:
devletin yasama kuvveti
taraf›ndan herkesçe uyulmak
üzere konulan her türlü kaide,
yasa.
kararname:
sorgu hakiminin ha-
z›rlad›¤›, suçlamaya veya aklama-
ya dair resmi yaz›.
kat’î:
kesip atan, flüpheye ve te-
reddüde mahal b›rakmayan, ke-
sin, flüphesiz.
mal-› müfltereke:
birlikte, elbirli-
¤iyle kazan›lan mal.
medeniyet:
medenîlik, flehirlilik,
uygarl›k.
menfaat:
fayda, kâr, gelir, ihtiyaç
karfl›l›¤› olan fley.
muaheze:
tenkit, itiraz, k›nama,
tariz.
muar›z:
muhalefet eden, karfl› ç›-
kan, muhalif.
muhalif:
muhalefet eden, ayk›r›-
l›k gösteren, uymayan, bir fiil ve-
ya düflünceye karfl› gelen.
müdafaa:
savunma.
müdafaat:
müdafaalar, savun-
malar, korunmalar.
nam:
ad, isim.
prensip:
temel fikir, temel bilgi,
esas, ilke.
rejim:
devletin flekli ve hükümet
tarz›.
sahife:
sayfa.
suret:
biçim, flekil, tarz.
flah›s:
insan›n kendi nefsi, kendi
varl›¤›, nefis, zat.
teflebbüs:
bir ifli yapmak için ha-
rete geçme, bafllama, giriflme.
umde:
esas, prensip, flart.
umum:
bütün.
vehim:
yanl›fl ve esass›z düflünce.
zapt:
kay›t.
zikr:
bildirme, bildirilme.
aleyhimizde:
hakk›m›zda, bi-
zim zarar›m›zda.
bahane:
uydurma sebep.
binaen:
den dolay›, -den ötü-
rü, -için, -dayanarak, yap›la-
rak, bu sebepten.
emniyet-i dahiliye:
dahilî
emniyet, iç güvenlik.
f›kra:
k›s›m, fas›l, bölüm.
gayet:
çok, fazla, son derece.
hâkim:
yargݍ.
hükümet:
devlet.
hükümet-i cumhuriye:
cum-
huriyet hükümeti. cumhuri-
yet idaresi.
ibaret:
meydana gelen, olu-
flan, müteflekkil.
ibraz:
meydana ç›karma, or-
taya koyma, gösterme.
ihlâl:
bozma, sakatlama, sa¤-
laml›¤›na zarar verme.
iktibas:
istifade suretiyle al-
ma.
ilcaat:
zorlamalar, mecbur et-
meler.
istinat:
delil diye bak›lan bir
fley üzerine fikrini, iddias›n›
kurma.
itham:
kabahatli görme, töh-
metlendirme, suçlu görme,
suçlama, suç isnat etme.
ithamkârane:
suçlarcas›na.
ithamname:
iddianame, bir
1.
Allah’›n ad›yla. Onu her türlü kusur ve noksandan tenzih ederiz.
1...,381,382,383,384,385,386,387,388,389,390 392,393,394,395,396,397,398,399,400,401,...1390
Powered by FlippingBook