Tarihçe-i Hayat - page 512

AYETܒL-KÜBRA HAKKINDA B‹RKAÇ SÖZ
Bediüzzaman Hazretleri Kastamonu’da iken, “Aye-
tü’l-Kübra” nam›yla, Cenab-› Hakk›n varl›¤›n›, birli¤ini,
kâinattaki mevcudat›n lisanlar›yla ispat eden muazzam
bir risale yazm›flt›r.
Bu risale için Üstad›m›z, “fiimdiki dehfletli tahribata
karfl› bir hakikat-i Kur’âniye ve bir sedd-i azamd›r” de-
mifltir.
Kalbe geldi¤i gibi acele olarak yazd›r›lm›fl, birinci müs-
vedde ile iktifa edilmifltir. Üstad, “Yazd›¤›m vakit irade ve
ihtiyar›m ile olmad›¤›n› hissetti¤imden, kendi fikrimle
tanzim veya ›slah etmeyi muvaf›k görmedim” buyurmufl-
tur.
Bu risale, ilk defa gizli olarak tab edilmesinden dolay›,
Üstad ve talebelerinin hapsine sebep olmuflsa da, bilâhe-
re Denizli ve Ankara A¤›r Ceza Mahkemeleri, iki senelik
tetkikatlar›ndan sonra beraatlerine ve risalenin iadesine
ittifakla karar vermifllerdir.
‹mam-› Ali (r.a.) gaybaflina nazar›yla bu risaleyi gör-
müfl, “Kaside-i Celcelutiye”sinde bu risalenin ehemmiye-
tine ve makbuliyetine iflaret edip,
1
p
ân
én
Ĝr
dG n
ĝp
e ğ
u
ĉ`p
en
G i'
ôr
Ño
µ
r
dG p
án
`j'
’r
Ép
Hn
h
f›kras›yla onu flefaatçi
yaparak dua etmifltir.
acele:
çabuk, çabukluk.
beraat:
aklanma.
bilâhere:
sonra, sonradan, sonra-
lar›.
Cenab-› Hak:
Allah.
dehfletli:
korkunç, ürkütücü.
dua:
Allah'a yalvarma, niyaz.
ehemmiyet:
k›ymet, de¤er,
önem.
f›kra:
bölüm, k›s›m.
fikir:
düflünme, düflünce.
gaybâflina:
gayb› bilen, gayptan
haberi olan, gelecekten veya ahi-
retten haber veren.
hakikat-› Kur'âniye:
Kur'ân'a ait
olan gerçek.
hazret:
sayg›, ululama, yüceltme,
övme maksad›yla kullan›lan ta-
bir.
hürmet:
haysiyet, fleref.
›slah:
iyi bir hâle koyma, iyi duru-
ma getirme, iyilefltirme, düzelt-
me.
iade:
geri gönderme, gönderilme,
geri çevirme, geri verme, geri
döndürme.
ihtiyar:
seçme, tercih, irade.
iktifa:
yeterli bulma, kâfi görme,
var olanla yetinme.
ispat:
delil ve flahit göstererek
do¤ruyu ortaya koyma, do¤ruyu
delillerle gösterme.
ittifak:
fikir birli¤i, söz birli¤i.
kâinat:
yarat›lm›fl olan fleylerin
tamam›, bütün âlemler, varl›klar.
lisan:
dil, anlaflma amac›yla kulla-
n›lan sesli iflaretler sistemi.
makbuliyet:
makbullük, be¤enil-
mifllik, geçerlilik.
mevcudat:
mevcutlar, var olan
her fley, mahlûklar, yarat›lm›fl
fleylerin tamam›, kâinat.
muazzam:
ehemmiyetli, önemli.
musibet:
felâket, belâ, ans›z›n
gelen belâ, dert, s›k›nt›.
muvaf›k:
yerinde, uygun,
uyar, münasip.
müsvedde:
karalama, yaz›
tasla¤›, sonradan temize çe-
kilmek üzere yaz›lan ilk yaz›.
nam:
ad, isim.
nazar:
bak›fl, düflünce.
sedd-i azam:
çok büyük set,
engel veya baraj.
flefaat:
Hz. Peygamberin ve
di¤er salih kullar›n, baz› gü-
nahkâr mü'minleri ba¤›flla-
mas›n› Allah'tan dilemeleri.
tab:
kitap basma, kitap bask›-
s›, bask›.
tahribat:
tahripler, y›k›p boz-
malar.
talebe:
ö¤renci, tahsil gören.
tanzim:
düzenleme, tertiple-
me, ›slah etme, düzeltme, iyi-
lefltirme.
tetkikat:
dikkatle araflt›r›p in-
celemeler.
1.
Ayetü'l-Kübra hürmetine bizi musibetten koru.
512 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
K
ASTAMONU
H
AYATI
1...,502,503,504,505,506,507,508,509,510,511 513,514,515,516,517,518,519,520,521,522,...1390
Powered by FlippingBook