Tarihçe-i Hayat - page 601

Ve hey’et-i mecmuas›ndaki vahdet-i tedbir ve vahdet-i
idare ve vahdet-i nev’iye ve vahdet-i cinsiye ve umumun
yüzlerinde göz, kulak, a¤›z gibi noktalarda ittifak cihetin-
de müflahede edilen sikke-i f›tratta birlik ve her bir nev’in
efrad› simalar›nda görülen sikke-i hikmette ittihat ve ia-
flede ve icatta beraberlik ve birbirinin içinde bulunmak
gibi keyfiyetlerinden hiçbirisi yoktur ki, Senin vahdetine
kat’î flahadette bulunmas›n. Ve her bir ferdinde, kâinata
bakan bütün isimlerin cilveleri bulunmakta, vahidiyet
içinde Senin ehadiyetine iflareti olmas›n.
Hem, nas›l ki, insan ile beraber hayvanat›n, zeminin
bütün yüzünde yay›lan yüz bin enva›, muntazam bir or-
du gibi teçhiz ve talimat ve itaat ve musahhariyetle ve en
küçükten tâ en büyü¤e kadar, Rububiyetin emirleri, inti-
zamla cereyanlar›yla o Rububiyetinin derece-i haflmeti-
ne; ve gayet çoklukla beraber gayet k›ymetli; ve gayet
mükemmel olmakla beraber gayet çabuk yap›lmalar›; ve
gayet sanatl› olmakla beraber gayet kolay yap›l›fllar›yla
kudretinin derece-i azametine delâlet ettikleri gibi; flark-
tan garba, flimalden cenuba kadar yay›lan, mikroptan tâ
gergedana kadar, en küçücük sinekten tâ en büyük kufla
kadar bütün onlar›n r›z›klar›n› yetifltiren rahmetinin had-
siz vüs’atine; ve her biri emirber nefer gibi vazife-i f›tri-
yesini yapmak ve zemin yüzü her baharda, güz mevsi-
minde terhis edilenler yerinde yeniden taht-› silâha al›n-
m›fl bir orduya ordugâh olmak cihetiyle hâkimiyetinin ni-
hayetsiz geniflli¤ine kat’î delâlet ederler.
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 601
K
ASTAMONU
H
AYATI
ittihat:
birleflme, birlik olufltur-
ma, bir olma, birlik oluflturup iki-
li¤i ortadan kald›rma, birlik.
kâinat:
yarat›lm›fl olan fleylerin
tamam›, bütün âlemler, varl›klar.
kat'î:
kesip atan, flüpheye ve te-
reddüde mahal b›rakmayan, ke-
sin, flüphesiz.
keyfiyet:
bir fleyin nas›l oldu¤u,
hâl, durum, vaziyet, husus, vas›f,
nitelik, kalite, iç yüz.
k›ymet:
de¤er.
kudret:
Allah'›n bütün varl›¤› çev-
releyen ezelî kuvveti.
muntazam:
derli-toplu, düzenli.
musahhariyet:
musahhar olufl,
emre boyun e¤me hâli.
mükemmel:
kemale erdirilmifl,
kemal bulmufl, kâmil, tamamlan-
m›fl, noksans›z, tam, eksiksiz.
müflahede:
bir fleyi gözle görme,
seyrederek anlama, seyretme.
nefer:
rütbesiz asker, er.
nev
'
:
tür, çeflit.
nihayetsiz:
sonsuz.
ordugâh:
ordu yeri, ordunun ba-
r›n›p konaklad›¤› yer.
rahmet:
Allah'›n kullar›n› esirge-
mesi, onlara ac›y›p ba¤›fllamas›,
onlara maddî ve manevî nimetler
vermesi, onlar›n günahlar›n› sil-
mesi.
r›zk:
yiyecek, içecek fley.
Rububiyet:
Rabl›k, ilâhl›k.
sikke-i f›trat:
yarat›l›fl sikkesi.
sikke-i hikmet:
hikmet sikkesi.
sima:
yüz hatlar›n›n toplu görü-
nüflü, yüz, çehre, beniz.
flahadet:
flahit olma, flahitlik, ta-
n›kl›k.
flark:
do¤u.
flimal:
kuzey.
taht-› silâh:
silâh alt›.
talimat:
bir ifl görülmesi için üst
makam taraf›ndan verilen yaz›l›
veya sözlü emir, direktif.
teçhîz:
lüzumlu fleyleri tamamla-
ma, donatma, haz›rlama.
terhis:
vazifesine son verme.
umum:
hep, bütün, cümle, her-
kes.
vahdet:
birlik, yaln›zl›k, teklik bir
ve tek olma.
vahdet-i cinsiye:
cins birli¤i.
vahdet-i idare:
idare, yönetim
birli¤i.
vahdet-i nev'iye:
tür birli¤i.
vahdet-i tedbir:
idare birli¤i.
vahidiyet:
birlik, teklik, bir ol-
makl›k, tek olma.
vazife-i f›triye:
f›trî vazife, yarat›-
l›fla ait vazife.
vüs'at:
genifllik, bolluk.
zemin:
yeryüzü.
cenup:
güney, k›ble.
cereyan:
olma, meydana gel-
me.
cihet:
yan, yön, taraf.
cilve:
Esma-i ‹lâhînin tecellisi.
delâlet
:
delil olma, gösterme.
derece-i azamet:
büyüklü-
¤ün derecesi.
derece-i haflmet:
ihtiflam›n
derecesi.
efrat:
bireyler.
ehadiyet:
Allah'›n her bir fley-
de birli¤inin tecelli etmesi, Al-
lah'›n birli¤i.
emirber:
subaylar›n resmi ça-
l›flma yerleri d›fl›nda emirleri-
ni yerine getirmek üzere yan-
lar›na verilen er.
enva:
çeflitler, türler, neviler.
fert:
birey, kifli
garp:
bat›.
gayet:
çok, fazla, son derece.
güz:
sonbahar.
hadsiz:
s›n›rs›z.
hâkimiyet:
hâkim olufl, hâ-
kim olma hâli, hükmedifl, hâ-
kimlik, egemenlik.
hayvânât:
hayvanlar.
heyet-i mecmua:
bir fleyin
teferruat›na ve cüzlerine ba-
k›lmaks›z›n bütününün gös-
terdi¤i hâl ve manzara.
iafle:
yaflatma.
icat:
vücuda getirme, getiril-
me, yoktan var etme, ibda.
intizam:
düzgün olma, düz-
gün dizilme, düzgünlük, ter-
tipli olma.
itaat:
boyun e¤me, uyma,
dinleme, al›nan emre göre
hareket etme.
ittifak:
birleflme, birlik.
1...,591,592,593,594,595,596,597,598,599,600 602,603,604,605,606,607,608,609,610,611,...1390
Powered by FlippingBook