Nefretin yeni temsilciliğini üstlenen ve siyasi nedenlerle Müslümanlar ve karşıtları arasındaki konumunu belirsiz göstermeye çalışan Cumhuriyetçi aday Ted Cruz.

Cruz, Cumhuriyetçilerin İslam hakkındaki görüşlerinin sadece paranoyak bir yansıması.

11 Eylül saldırıları olduğunda, saldırının gerçekleştiği alanın yakınlarındaki bir camiinin inşaatını engelleme girişiminin önderliğini Cumhuriyetçiler üstlenmişti. Bu yılın başlarında Cumhuriyetçiler, Haçlı Seferleri için özür dileyen Başkan Obama’yı kınamışlardı. Çok yakın bir zamanda da partinin başkan adaylarından bazıları, Müslüman mültecilerin koşulsuz bir şekilde Birleşik Devletler’den men edilmesi gerektiğine dair beyanlar da bulundular.

Obama, barışçıl Müslümanlarla radikalizm arasına gayet net bir çizgi çektiğinde, Cumhuriyetçi adaylar yine de Müslümanların savunulmasına dayanamadılar.

Cruz son yaptığı açıklamasında, Obama’nın İslam’ı savunmasını terörizmi savunma olarak göstererek nefretini kustu. Ayrıca Obama’nın bir terörizm savunucusu olarak kendini bitirdiğini de söyledi.

Cruz’un iftiralarının büyüklüğünden, radikallerin eylemlerinin İslam prensiplerine uymadığını anlamaktan aciz biri olduğu anlaşılıyor.

Fakat Cruz bu görüşü benimserken yalnız değil. 11 Eylül saldırılarından beri Müslümanlara karşı işlenen nefret suçları ciddi bir şekilde artış gösteriyor. Müslümanlar, artan nefret suçlarının tek hedefi konumunda.

Çok yakın bir zamanda yayınlanan raporlara göre, Amerika’da Müslümanlara karşı 154 nefret vakası yaşandığı vurgulanıyor. Yahudilere karşı işlenen nefret suçlarının sayısı bu rakamdan çok daha az.

Ted Cruz, Müslümanlara olan nefreti arttırmak için kolluk kuvvetlerinin yetkilendirilip Amerika’daki Müslümanlara karşı gözetimin arttırılmasını teklif etti.

Radikalize olmadan önce Müslüman toplulukların üzerine devriyeler gönderilmesi gerektiğini söyleyen Cruz’un sözleri hiçbir anlam ifade etmiyor.

Demokratlar ve başkanlık yarışına dâhil olan Ohio valisi John Kasich bu açıklamaları eleştirdikten sonra Cruz, radikal terörizme odaklanmanın tetiklediği gerilimle kısmen de olsa geri adım atmış görünüyor. 

Çeviri: Ömer Faruk Güleçyüz