"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adenya: Huzurlu bir tatilin adresi

01 Haziran 2016, Çarşamba
Adenya Otel’in Genel Müdürü Mehmet Kayni ile konuştuk

‘Muhafazakâr otel’ ya da ‘İslâmî konsept otel’ olarak bilinen otellerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu ise, söz konusu konseptin gittikçe revaç bulmaya başladığının göstergesi... Adenya Hotels&Resort da bu kapsam içine giren dikkat çekici bir mekân. Antalya, Alanya’nın mutena bir yerinde, ilk baştan beri konsepte uygun olarak faaliyette olan otel, özellikle kadınlara yönelik servisi ile dikkat çekiyor. Mısır’dan özel olarak getirilen ‘yakmayan’ kumunu ayrıca belirtmek gerek. Kısacası otelin babacan Genel Müdürü Mehmet Kayni ile oteli ve turizmin bulunduğu durumu konuştuk. Buyrun...

Adenya’nın kısa bir hikâyesini alalım öncelikle... 

Biz Adenya’nın ikinci sahibiyiz. Birinci sahibi Müftüler Turizm idi. Şirketi devraldıktan 1 yıl sonra yani 2012’de bünyemize katıldı. O yıldan beridir biz işletiyoruz. Adenya ilk inşa edilişinde İslâmî konsepte uygundu. Fakat şirketi devraldıktan sonra 15 milyon dolarlık bir yatırımdan sonra tam olarak konsepte uygun bir tarza getirdik. Zor olanı yaptık ve kendi konseptimiz içinde en iyi hizmeti ve servisi verdiğimize inanıyorum. 

Konseptte var olan otellerden hangi açılardan ayrılıyorsunuz? 

Bu konsept, “haydi bozdum, yaptım” demeyle olmaz. Tesisimizde her şey iki tane. Bayanların, bayların ve çocukların neye ihtiyacı olduğu düşünülerek yapıldı otelimiz. Özellikle bayan misafirlerimiz geldiklerinde, normal otellerde aldıkları hizmetleri kendi alanlarında rahatlıkla, birebir alıyorlar. Bunlar nedir? Meselâ tatile gelen bayan rahat bir ortamda denize girmek ister. Bayanlar bunu hiç kimsenin görüş alanına girmeden gerçekleştirebiliyorlar. Bayanlar bölümünde deniz imkânından başka üç tane havuz mevcut; deniz suyu olan, tatlı suyu olan ve kaydıraklı havuz. Bayanlara özel spa merkezimiz ve her türlü bakım alanımız zaten mevcut. Restoran kısmına gelecek olursak; restoranımıza helâl sertifikası olmayan hiçbir ürün girmez. Biz de ürünleri konsepte uygun olarak misafirlerimize sunuyoruz. 

Herşey dahil sistemiyle çalışıyoruz. Bizi özellikle servis ve hizmetimiz farklı kılıyor. Özellikle çocukları düşünüyoruz. Meselâ çocuklar yazın en çok neyi sever? Dondurma. Biz de sınırsız. Bunu da üç noktada sunuyoruz. Restoranlarımızıda hizmeti misafirlerimizin ayağına götürüyoruz. Meselâ kahvaltıda kalkıp çay kuyruğu, portakal suyu kuyruğu yoktur, masanıza servis yapılır. 

İnsanları kalıba sokmuyoruz. Şu saatte gelin yemek yiyin, şu saate denize gidin, yüzün demiyoruz. Demem o ki, bu işi temelinden yaparsanız başarıyı yakalarsınız. Sonradan olmaz, olmayacaktır. 

Alanya Müftülüğü’ne bağlı olarak okunan 5 vakit ezanımız var. Cuma namazlarını burada kılıyoruz. Özel imam getiriyoruz. Bu hizmetten çevreden insanlar da faydalanıyor. 

Bayanlar bölümüyle ilgili sıkıntı yaşanıyor mu?

Tesisimiz biraz kompakt. Her an her şeye ulaşabiliyorsunuz. İslâmî konsepte göre olunca kompakt olmasında yarar var. Tesis büyük olduğunda hanımların denize gidiş gelişi problem oluyor. Biz de sıkıntı yok. Odasından inip yerine ulaşıyor. Her türlü yemek ve aktivite de olduğu için bölünüp çıkmalarına gerek yok. 

Bayan bölümüne telefon veya video kaydedici bir cihazla girilmez. Bunu yapmazsak bayanlar tedirgin oluyorlar. Mahremiyeti muhafaza etmeliyiz. Yoksa böyle bir tesisin anlamı kalmaz. Şunu da ekleyeyim, tesisimiz Dünya Helâl Birliği’nin Türkiye’de kapısında yedi hilâl olan ilk ve tek tesisiyiz...

Bu konsepti başka yerlere taşıma  çalışmalarınız var mı?

Bu konsepti farklı bölgelere açmak istiyoruz. Bunun için yatırım çalışmalarımız var. Meselâ, Alaçatı bunlardan biriydi, ama henüz kısmet olmadı. Bodrum için çalışmalarımız sürüyor. Kısmetse Adenya markasını oralara da taşıyacağız. 

Dünya Helâl Birliği’ne dahil olmak ne demek, neler kazandırıyor?

Bir kere bir statüye oturtuyor. Organizasyon şemasından tutun bir herşeyi bir formata uygun sunmanız gerekiyor. Meselâ, ürün güvenliğinden yemek servisine kadar iki gıda mühendisimiz var. Giren malların kriterleri vardır. Zaten sertifikası olmayanları almıyoruz. Çünkü bir sorumluluk içindeyiz. Yerine getirmemenin vebali de büyüktür. 

Bu birliğe dahil olmanın misafirlerinizin sizi tercih etmesindeki etkisi nedir?

Elbette bir getirisi var. Meselâ, birlik tarafından konulan kriterler her ay denetlemeye tabi tutulur. Muhafazakâr kesim de gittikçe artan bir bilinç de var. Bunda 15-20 gün önce Azerbaycan’da idim. Azeriler arasında özellikle bir kesim var ki, helâl konusuyla ilgili programlar yapıyorlar. Bu birliğe dahil olmamız hasebiyle değişik ülkelerden otelimize talep geliyor. Yabancılarımız zaten tekrar müşterilerimiz. Müşteri memnuniyetimiz yüzde 98’lerde. 

En çok memnuniyet hangi alanda?

Ortamı ve yemekleri çok seviyorlar. Ortam dediğim bir kere bayanlar çok rahat bir şekilde hamam, deniz ve havuz aktivitelerinden rahatlıkla yararlanabiliyorlar. 

Adenya olarak 2012 yılından 2016’ya kadar düşündüklerinizi gerçekleştirebildiniz mi?

Şu an da bu konseptle ilgili bir öncüydük, öncüyüz. 4 yıllık süreç içinde her yıl aşama kaydettik. Bundan dolayı 2. ve 3. yatırımlara girme yolunda çalışıyoruz. Misafirlerimiz bir Bodrum Adenya’yı bir Marmaris Adenya’yı bekliyor. Bayan misafirlerimize rahat bir şekilde denize girmelerini sağladık. Bunu daha ileri nasıl götürürüzün çalışmalarını yapıyoruz, yapmak zorundayız. Geldiğimiz nokta iyi bir yer. İyi bir servis ve hizmet verdiğimiz gönül rahatlığıyla söylüyorum. 

Sahilde farklı bir kum gördük... 

Hiçbir otelde yok. Mısır’dan özel getirdik kumları. Özelliği cam kum. Güneş altında kum ısınır. Ama bu kum ne kadar ısınırsa ısınsın ayağınızı yakmıyor. Bir de görüntü olarak çok güzel. Ayrıca sahilimiz kumsaldır. Normalde taşlıktır, ama biz kum basıyoruz. O yüzden misafirlerimiz kumsal olarak görüyor denize girdiği yeri. Dalgakıran da koyduk ki, kumu geri götürmesin. Dalgakıranımız özellikli. Olmasa kumsalımız yosunlaşabilirdi. Dalgakıranda 3 bin tonoz kullandık. Bu da 3 bin kamyon mikser demektir. Dalgakıranın önünde ve arkasında bu tonozlar. Oraya yaptığımız yatırımla bir otel bile yapılırdı! 

Özel günlerde Haziran ayından sonra gala yemeklerimiz olacak. Ramazan ayında 2 günde bir Ramazan sokağı ve Ramazan çarşısı kuracağız. Karagöz ve Hacivat gösterilerinden sema’ya kadar etkinliklerimiz olacak. Netice olarak, mümkün olduğu kadar doğru iş yapmaya çalışıyoruz. Hatalarımız olacaktır. Misafirlerimiz de düzeltiyor. Gönül rahatlığıyla diyorum ki, işin bir numarasıyız. Güzellikler detaylarda gizlidir. Biz detaylara iniyoruz. 

Turizm sektöründe sıkıntılar var. Diğer 3 sezona baktığınızda sizde bir sıkıntı söz konusu mu?

Tabiî ki var. Ama bizdeki daralma, sonradan “bu işte çok para var” diye konsepte giren otellerden dolayı oldu. Fiyatları diplere çektiler. Biz düzgün hizmet veriyoruz ve fiyatları aşağıya çekemeyiz. Ayrıca, yurtdışından gelecekleri özellikle güvenlik sorunu biraz etkiliyor. Rusya ile aramızdaki sorunlar da darbe vurdu sektöre. Bizde de bir durgunluk var. Bunun toparlanması ise 3-4 yılı alır. 

Bu düşüşü nasıl telâfi etmeyi düşünüyorsunuz? 

Yurtdışı pazarlamaya büyük önem veriyoruz. Yurt içi misafirlerimiz zaten belli. Onlar bizi biliyorlar, tanıyorlar çünkü. Getiriyi yurt dışından bekliyoruz. Bunu kapatabilir miyiz derseniz, düşüşü yüzde 10’a kadar çekebiliriz. 

Daha çok hangi ülkelerden misafir bekliyorsunuz?

Avrupa’da ciddî manada potansiyelimiz var. Müslüman ülkelerden ve Müslüman olup Avrupa’da yaşayan misafirlerimizi bekliyoruz. Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan, S. Arabistan’dan ise özellikle gruplar geliyor. 

14 yıldır söz konusu hükümet varken destek alamadınız mı? 

Yapılıyor, ama global olarak. Yani Dubai Fuarına gidiliyor. Türkiye standı açılıyor. Meselâ, Azerbaycan’daki turizm fuarına devlet 15 m2 ile katılmış. Ben bunun neresinde yer alayım? Biz bu işin pazarlamasını yapacakların ayağına gidip, kendimizi anlatıyoruz. Meselâ, 300 tane seyahat acentasını biraraya getiriyoruz. Bu büyük bir iş ve büyük bir maliyet. Eğer bu ülkeye turist getirmek istiyorsak İslâmî konsepti anlatmamız lâzım. “Bu otel var, bu da var” diyebilmeliyiz. Ama ben bunu bireysel olarak diyorum. Hükümet bunu az görüyor ya da hemen hemen hiç görmüyor. Biz Türkiye’de böyle tür otellerin olduğunu göstermek istiyoruz. Meselâ devletin kalkınma ajansı Katar ve Dubai ekiplerine tanıtım yapıyor özellikle... Bireysel olarak, gelenleri ben de ağırlayayım, diyorum. Geliyorlar, kalıyorlar. “Aa! Burası nasıl biryer, böyle bir konsept de var mıymış?” diye hayretler içinde kalıyorlar. Netice olarak bunun pazarlamasını daha fazla yapmak lâzım. 

Röportaj: REYHAN KESER

Etiketler: adenya
Okunma Sayısı: 7070
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı