"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Allah korkusu gençleri kötü işlerden alıkoyar”

19 Mayıs 2018, Cumartesi 00:33
Allah korkusuNUN gençlerde caydırıcı etki uyandırdığını söyleyen Fezile Akkoyun, “Allah’a hesap vereceği bilincinde olan bir genç, Allah’ın istemediği işleri yapmaz” dedi.

Kıbrıs’ta 8 senedir takı dükkânı işleterek gençlerle hemhal olan Fezile Akkoyun (Tanrıöver) ile konuştuk.

Bir esnaf olarak özellikle Kıbrıs’taki gençler hakkında neler söylemek istersiniz?

Bana 7’den 70’e herkes gelir. Ama geneli öğrenci ve genç. Kıbrıs’ta ki gençler benim kızım dahil olmak üzere herkes çılgın (gülüyor). Çılgın bir gençliğimiz var. Güzel bir gençliğimiz var aslında. Onlar bizim yetiştirdiğimiz şahıslar. Biz anne baba olarak güzel yetiştirirsek onlarda güzel yerlere gelir. Ama maalesef ki çocuklarımız ilgisizlikten ve kötü çevrelerden dolayı çok yanlış işler yapabiliyorlar.

Yani çocukların kötü işler yapmasının sebebini, ailelerin çocuklarına karşı ilgisizliğine mi bağlıyorsunuz?

Hepsi için değil, ama çoğu aileler için bunu söylemek mümkün. Suç aslında bizde, çünkü biz büyükler olarak çocuklarımızla çalıştığımız için yeterince ilgilenemiyoruz. Başta da dediğim gibi müşteri kitlem gençler olduğundan ben sürekli onlarla konuşurum, muhabbet ederim. Anladım ki çocuklar ve gençler sadece ilgi, sevgi, saygı görmek istiyor. Özellikle de anne ve babasından.

Gelecek nesilden endişeleriniz mi var?

Yani onlara sahip çıkalım. Ben hepsini severim. Hepsi çocuğum gibidir. Bana gelip akıl danıştıklarında şöyle yapın ablacığım derim. Çok darda kaldıysanız Allah’a sığının ona duâ edin derim. En fazla onu yapabiliriz. Sadece onlara da demiyorum ben de öyle yapıyorum. Başka nereye gidip nereye sığınabiliriz ki?

Peki bütün bu sorunların altında ahlâkî ve dinî eğitimin eksikliğinin payı da olabilir mi?

Tabi ki. Burası Türkiye gibi değil. Orada çekirdekten yetiştirirsin. Namaz kılmayı Allah’a inanmayı öğrenirsin. Burada biz bunu eksik yaptığımızdan çevrenin de bozuk olmasından dolayı büyüdükçe çocuklarda bu hassasiyetler azalır. Biz de onlara iyi örnek olamıyoruz. 

O zaman Kıbrıs’ta Aile ve okul eğitiminde dinî ve ahlâkî eğitimin yoğunlaştırılması gerekiyor mu?

Evet dinî eğitim yoğunlaştırılabilir. Çünkü bir sıkıntıya düştüklerinde duâ ederlerse daha rahat hissedebilirler kendilerini. Yani Allah korkusu onları kötü işlerden alıkoyabilir. Ben çok görürüm. Çocuk sigara içer. Allah korusun yarın öbür gün esrar. Allah’a hesap vereceği bilincinde olan bir genç, Allah’ın istemediği işleri yapmaz. Çünkü birgün hepimiz öldüğümüzde O’nun karşısına çıkıp hesap vereceğiz. Yani bunlar öğretilmesi gereken şeyler. Ebeveynler çocuklarına iyi bir eğitim vermeli yanlışı, doğruyu öğretmeli. Ahlâk eğitimi vermeli sokakta nasıl gezeceğinden tut, bir yerde nasıl oturacağına kadar hepsini öğretmeli ve en önemlisi dinî eğitim vermeli. Fakat ebeveynler büyük ölçüde bunu yapmıyor, çünkü baba zaten çalışıyor ve Kıbrıs genelinde kadınlar da çalışıyor. Ev kadını çok azdır Kıbrıs’ta. Böyle olunca çocuk kendi büyüyor ve kötü çevreden de etkileniyor. 

Peki son olarak sizce Kıbrıs’ta gençlerin dinî, ahlâkî değerlerini bilerek yetişmesini sağlayan vakıf dernek veya sivil toplum kuruluşlarına ihtiyaç var mı?

Böyle yerlerin olmasını ben çok isterim. Çünkü önemli olan çocuklarımız. Ben buraya gelen bütün çocukları dinlerim. Keşke imkân olsa da ailelerine ulaşabilsem çocukların. Bazısının ailesi gelir anlatırım onlara, ama biz ne kadar yapabiliriz bunları. Meselâ bir kurum olsa oradaki abi ve ablalarıyla konuşsalar, akıl danışsalar çok güzel olur. Çünkü orayı bir sığınak olarak görmeye başlar. Başı sıkıştıkça oraya gider, akıl danışır. Biz çalıştığımızdan dolayı çok fazla ilgilenemiyoruz, ama öyle bir yer olsa ve orada bir abisi ablası olsa onla ilgilense derdini dinlese, nasihat, öğüt verse belki o çocuk kötü yola düşmeyecek. Bu konuda psikologlarımız var, ama psikolog sana randevu veriyor. Parayla seni dinliyor. Ama öyle bir kurumda maddî bir menfaat gözetilmediği için oradaki abi veya ablasını bir arkadaş gibi görebilir. 

Peki Fezile Hanım bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Böyle bir şeyi dert edinip gelip benimle röportaj yaptığınız için ben teşekkür ederim.

Röportaj: Behlül Semerci - Alperen Bekkaya

Etiketler: gençlik
Okunma Sayısı: 2533
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    7.6.2018 03:48:45

    Allah'in rahmetinden mahrum kalma korkusu cok lezzetli bir korkudur ve herseyden himaye eden bir etkisi muhakkaktir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı