"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitimci - Yazar Sebahattin Yaşar: Pozitif bakış ölümü sevdiriyor

29 Mart 2018, Perşembe 00:59
Ölüm, Allah’ın, ‘Kontrol bende’ mesajı değil midir?

Edebiyatçı, yazar ve düşünürlerin ölüme bakış açısı nasıl olmuştur?

Edebiyatçılar, felsefeciler, tarihçiler, sosyologlar, psikologlar hasılı düşünce üreten bütün fikir adamları bir şekilde ölümü eserlerinde ele almışlar ve onun tattırdığı duygunun izlerini eserlerine aktarmışlardır.

Allah inancı olan, öldükten sonra yeniden dirilme inancı olan bir yazar ile bir edebiyatçı ile bu inançlara sahip olmayan biri arasında elbette algılama farkı olacaktır. Her bir kalp atışını ecelin ayak sesi olarak algılayan (Bayezid-i Bistami) ve ona göre dikkatli, şuurlu yaşamayı çıkaran bir anlayış ile ‘Ölümden kaçmak için attığımız her adım, bizi meğer ölüme götürülmüş anladım.’ (Demokritos) diyen bir anlayışı, her ne kadar farklı coğrafyaların farklı inançların düşünürleri olsa da aslında ölüm duygusunun ortak neticelerine dikkatleri çekmişlerdir. ‘Ölüm bu ne hükümdar tanır ne soytarı, herkesi aynı iştahla yutar.’ diyen Victor Hugo, onun hayat kadar bir gerçek olduğuna dikkatleri çekerken, ‘Mevt idam değil, hiçlik değil, fenâ değil, inkıraz değil, sönmek değil, firak-ı ebedî değil, adem değil, tesadüf değil, fâilsiz bir in’idam değil. Belki, bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm tarafından bir terhistir, bir tebdil-i mekândır.’ diyen Said Nursî de, ölümün korkunç bir şey olmadığına, hatta yeni bir hayatın başlangıcı, yeni bir mekâna kavuşma olarak ele almıştır. Aslında insanlık tarihi boyunca her an varlığını sürdüren bir gerçek olarak ölüm, Yaratıcı Allah’ın, ‘Kontrol bende’ mesajı değil midir?

Ona kimse, hiçbir güç, hiçbir anlayış karşı koyamamıştır, koyamayacaktır.  Hayat nasıl bir düzenli kanunlar sistemi olarak devam ediyorsa, ölüm de bir İlâhî iradenin işliyor olduğunu gösteriyor.

Ölüm gibi bir konuda nasıl pozitif düşünebiliriz?

Şimdiye kadar; pozitif pencere, pozitif gençlik, pozitif aile, pozitif insan gibi konuları çalıştık. Bu süreç devam ediyor. Belki önümüzdeki zamanlarda pozitif ölüm kavramına da çalışacağız. Çünkü her insanın buna ihtiyacı var. Yoksa, varlık peşinde koşan insanları, peşinden koştuğu varlık, yok edecektir.‘Bir Güç var. Her şey o güce bağlıdır. O gücün izni olmadan hiçbir şey olamaz.’ diyen ve buna inanan bir insan için problem var mıdır? İşte bütün mesele bu inancın gücü ve düzeyi meselesidir. Onun için imanı tahkiki düzeyde olan mü’minler için hayat da, ölüm de birbirinden çok uzak şeyler değillerdir. İnsan bilmediği şeyin düşmanıdır. Bildikçe ve öğrendikçe dost olmaya başlar. O zaman bütün mesele o bilmediğimiz konu ile ilgili cehaleti yok etmektir.

RÖPORTAJ: FETHİYE SONGÜL AKAY

Etiketler: ölüm, tefekkür
Okunma Sayısı: 2418
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı