"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İttihad-ı İslâm’ın tam zamanı

17 Nisan 2018, Salı
“İttihad-ı İslâm’ın tam zamanı” diyor Üstad 1911’de Şam’da irad ettiği Hutbe-i Şamiye’de. Arap baharı diye bir hadise yaşanıyor ve şu an ne hale geldiğini görüyoruz.

Genel Yayın Yönetmenimiz Kâzım Güleçyüz ile İttihad-ı İslâm isimli kitabın özünü, İslam birliğinin önemini ve kitabın yeni çıkan Arapça tercümesini konuştuk. Kitapta Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin İslam birliği ve barış konusundaki reçetelerinin işlendiğini belirten Güleçyüz, “İslam kardeşliğine çok ihtiyaç var. Bugün kendi ülkemizde olup bitenlere baktığımız zaman hiç görülmemiş bir fitne var ve bu fitne zulme dönüştü. Bunun derhal onarılması ve kardeşliğin yeniden hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi.

Bize kitabın konusundan ve içinde bulunduğumuz ülke şartlarındaki ehemmiyetinden bahsedebilir misiniz?

Kitap, Üstad Bediüzzaman’ın yaklaşımlarından yola çıkarak hazırlandı. Bu kitapta Üstadın İslam birliği konusuna nasıl yaklaştığını, İslam birliğinin nasıl olması ve nasıl hayata geçirilmesi gerektiğini, bunun için nelerin öncelikte olması gerektiğini ifade eden yazılar yer alıyor. Kitabın konusu son derece önemli. Konu: Müslümanların birliği, kardeşliği. Buna o kadar çok ihtiyaç var ki... Kendi ülkemizde olup bitenlere bakıyoruz, hiç görülmemiş bir fitne var. Ehl-i iman insanlar birbirlerine çok farklı gözlerle bakar hale geldi. Tarihte böyle bir fitnenin benzeri herhalde hiç yaşanmadı. Namaz kılan, aynı kıbleye secde eden, aynı Allah’a inanan insanlar arasına öyle bir fitne sokuldu ki... Birtakım insanlar bir takım insanları tekfir ediyor, sapık diyorlar, bir sürü ağza alınmayacak sözler sarf edip din dışına atıyorlar. Böyle bir yetki kimsede yok. Ama maalesef mesele böyle bir hale geldi. Onun için birlik ve kardeşlik manasının yeniden onarılmasına, hayata geçirilmesine âcilen ihtiyaç var. Bu tekfir edici yaklaşımlar devam ederse ve  zulüm boyutuna vardırılırsa ki, Türkiye’nin geldiği nokta şu an odur, bu uzun yıllar kapatılamayacak, tamir edilemeyecek yaralar açar. Bu sebeplerden dolayı İttihad-ı İslâm konusunu ne kadar çok işlesek, ne kadar çok özümsesek, hayata geçirmeye çalışsak azdır.  Bu kitap da meseleyi bu manada Üstad’ın yaklaşımıyla ele alan tahlillerden oluşan bir kitap.

Baskıcı rejimler insanları böler

Kitabın içindekiler bölümüne baktığımızda “İstibdat Zinciri Nasıl Kırılır, İstibdat İttihada Engeldir” gibi çarpıcı başlıklar ve önemli konular var. Biraz da bunlara değinir misiniz?

Kitapta, İttihad-ı İslâm nasıl sağlanır, diye bir başlık var. Üstad “İttihad ilimle olur, imtizac-ı efkârla olur” yani fikirlerin kaynaşmasıyla olur diyor. Yine Üstad en büyük düşmanlarımızdan biri cehalettir diyor.  İttihad için evvela bilgi, ikincisi hürriyet şart. “İstibdat ittihada engeldir.” Yani baskının olduğu yerde birlik olmaz. Zaten baskıcı rejimler kendilerini devam ettirebilmek için yönettikleri insanları bölerek ve birbirine düşürerek böyle bir taktik uygulamayı tercih ederler. Bunun kendi ülkemizde ve dışarıda bir çok örnekleri var.

İstibdat zinciri nasıl kırılır sorusunun cevabı olarak da Üstad şöyle diyor: Meşrutiyet hâkimiyet-i millettir. Mevcudiyet-i milleti göstermek lazımdır. Mevcudiyet-i milleti ittihadla gösteriniz. Bunlar birbirini tamamlayan formüller. İttihad meşveretle kurulur. “Haklı şura ihlas ve tesanüdü netice verir diyor, Üstad. Ayrıca Uhud Savaşından istişare dersleri var kitapta. Peygamberimizin savaştan önce sahabeleri toplayarak (gençler de dahil) kendi tercihine ters olmasına rağmen meşveretten çıkan karara tabi olması ve oradan çıkan karar neticesinde savaş stratejisini belirlemiş olması...  Ve sonrasında da yaşanan kayıplar, şehitler, savaşın bir ara mağlûbiyete dönüşmesi. Sıkı tembihlediği Ayneyn okçularının o tembihi unutarak aşağıya inmesi... Savaşta çok kritik anlar yaşanıyor, İslam’ın mukadderatı açısından ölüm kalım savaşı veriliyor. Ve sonra Peygamberimizin etrafında kenetlenen 13 Sahabenin o şartlarda mukavemetlerini bozmaması savaşın seyrini değiştiriyor ve tekrar denge sağlanıyor. Sonrasında da bu kararın alınmasını çok istedikleri halde daha sonra o savaşın kritik safhasında sınavı kaybeden Sahabelere Efendimizin müsamahalı davranması ve bunun ayetle övülmesi... Daha çok çıkartılacak dersler var, bunlar da anlatılıyor kitapta. 

Kitabın dikkat çekici bir diğer kısmı ise ‘hakkı savunurken uygulanan baskı yöntemleri.’ Bu konunun kitaptaki yeri ve önemi nedir?

Üstad’ın Münazarat isimli eserinde önemle üzerinde durduğu bir mesele “İstibdad-ı ilmî.” İslam tarihinde ortaya çıkan dalalet fırkalarının çıkış sebeplerinden en önemlisi hakkı savunurken uygulanan baskı yöntemleri. Bir dane-i hakikat var,  bâtıl da olsa çıkış noktasında. Ama sonra bu tavırlar işin içine girince farklı yerlere sapıyor mesele. Bu konular Üstad’ın perspektifinden detaylı olarak inceleniyor kitapta. Ayrıca muhabbet fedailiği, şefkat, muhabbet, ihlas, şahs-ı manevî gibi konular da yer alıyor. Bunlar hep Risale-i Nur’da izah edilen prensipler. Kurtuluş reçetesi mahiyetindeki bu prensipler de kitapta detaylı olarak izah ediliyor. 

İttihad-ı İslâmın tam zamanı

“İttihad-ı İslâm’ın tam zamanı” diyor Üstad 1911’de Şam’da irad ettiği Hutbe-i Şamiye’de. Arap baharı diye bir hadise yaşanıyor ve şu an ne hale geldiğini görüyoruz. Risale-i Nur perspektifinden bu hadiseye nasıl bakılması gerektiğinin izahları da var kitapta, Bediüzzaman’ın genel anlamda İslam birliğine bakış tarzı da anlatılıyor. Üstad siyaseti önceleyen bir yöntem takip etmemiş hiç bir zaman, önce kalplerin birliğini vurgulamış ve iman esaslarındaki ortaklıkların kuvvetlendirilerek bunun üzerine diğer yapıların fıtri bir seyirle inşa edilmesi gerektiğini belirtmiş. Bir ana mesele de Ortadoğu ve demokrasi. Ortadoğu’da demokrasi neden bir türlü yerleşemiyor? Türkiye’nin bu konuda çok önemli bir rolü var. Türkiye’de demokrasi yerleşemediği için Ortadoğu istikrara kavuşamıyor. 

Son zamanların en çok tartışılan meselelerinden biri de Avrupa’ya, daha doğru diğer dinlerin mensuplarına Müslümanların bakışı. Bu da yer alıyor kitapta. Bu konuda neler söylersiniz?

Evet, başka din mensuplarıyla aramız nasıl olmalı konusu da Üstadın perspektifinden değerlendiriliyor kitapta. Said Nursi’nin Amerika’ya bakışı da var. Amerika deyince baskıcı, işgalci bir devlet akla geliyor. Ortadoğu’daki politikaları bunu ifade ediyor çünkü. Diğer taraftan da Üstad ‘iki Avrupa var’ diyor. Bu tasnif çerçevesinde hem Avrupa’nın, hem Amerika’nın müsbet yönü de var. Gerçi son seçimlerde Trump’la birlikte insani değerlere ağırlık veren yüz kaybetti. Burada Müslümanlara düşen akılcı bir yaklaşımla Avrupa ve Amerika’daki müsbet güçlerle işbirliği yapmaktır. Tek başına bugünün dünyasında netice alınması mümkün değil.

Arap dünyasına bu kitabın iyi tanıtılması lâzım

Kitabın yayına Türkçe çıktığını, ardından İngilizceye ve sonra da Arapçaya tercüme edildiğini biliyoruz. Bu süreç nasıl oldu? 

Kitabı evvela bazı ilavelerle İngilizceye çevirdik ‘Islamic Unity’ ismiyle. Geçtiğimiz günlerde de Arapçası çıkmış oldu. Bu hakikatlerin bütün dilleri konuşan insanlara ulaşması lazım. Bu kitabı çeviren, arkadaşımız İbrahim Ersoylu. Yaptığı tercümeyi kontrol için bir Suriyeli dostuna okutmuş. Okuttuğu kişi “Arap dünyası bu orijinal ve çok önemli ölçülerden haberdar değil” tesbitinde bulunmuş. Bu kitabın ülkemizde misafirimiz olan Suriyeli kardeşlerimiz başta olmak üzere Araplara ulaştırılması lazım. Daha sonra da umre seyahatlerine, hacca gidenler yanlarında bu kitaptan da götürebilirlerse ve tanışılan insanlara bu kitap hediye edilirse Üstadın bu fikirlerinin herkesin ulaşmasına katkı sağlanmış olur.

RÖPORTAJ: NURDAN TOPRAK

[email protected]

Fotoğraf: MURAT SAYAN - Yeni Asya

 

Etiketler: kazım güleçyüz
Okunma Sayısı: 2808
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Halim Asa

    20.4.2018 23:12:00

    Selamun aleyküm kıymetli Kazım Ağabey neşriyatın yayınladığı kitapların epub E-Kitap halinde yayınlanıp, insanların istifadesine sunulması hemde vatan sathının bir mektebe çevrilmesi hususunda Allah c.c. tevfik ederse çok katkı koyacağını hissediyorum. Bu gün Ehli dünyanın bir çok kitabı e kitap programlarında ücretsiz olarak e kitap takip uygulamalarında ve epub paylaşım sitelerinde dolaşıyor insanlar bunları okuyup bu kitaplar üzerinden tartışmalar yapıyor. Bizde teknolojinin bu nimetlerinden istifade edip yayınların epub olarak yayınlanmasını bu konuda bir çalışma grubu oluşturulmasını istirham ediyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı