"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Moda kurbanı olmamak lâzım

01 Kasım 2014, Cumartesi
Tekbir Giyim Moda Tasarımcısı Esra Karaduman Uslu: “Bayanların dikkat etmeleri gereken en önemli husus, modaya uyacağım diye yanlışa düşmeleri olur. Tarz olayım derken farzdan ödün vermemeleri gerekir. Ben bir modacıyım ve onlara her türlü moda kurbanı olmamak lâzım diyorum.”

Tesettür ölçülerine dikkat edildiğini düşünüyor musunuz?

Tesettür ölçülerine dikkat ediliyor. Ancak silüetin ortaya çıkması noktasında dikkat biraz zayıf. Başlar yine kapalı, ama giyim tarzı farklı artık. Demem o ki, eskiden tesettürünü muhafaza eden Türk kadınlarının bir kısmı şimdi sadece muhafazakâr olmayı tercih ediyor. Tabiî ki pardösüsünü çıkarmayan, çarşafı ile dolaşan bir kesim var yine. Dikkat etmeleri gereken en önemli husus modaya uyacağım diye yanlışa düşmeleri olur. Tarz olayım derken farzdan ödün vermemeleri gerekir. Dikkat edebildikleri kadar dikkat etmeye özen göstermeleri onlar için daha hayırlı olur. Ben bir modacıyım ve onlara her türlü moda kurbanı olmamak lâzım diyorum. Modayı doğru kullanmak kendileri için en doğrusu olur. 

Sonbalar-kış kreasyonunda renkler, tonlar, desenler ve stil anlamında neler öne çıkıyor?

Tekbir Giyim olarak tasarımlarımızda tesettür giyimin trendlerini belirlerken ciddî anlamda Ar-Ge çalışması yapıyoruz. Ondan sonra renklerimizi ve kumaşlarımızı belirliyoruz. 2014-15 sonbahar-kış koleksiyonu için jakarlı kumaşların ön planda olduğu bir koleksiyon hazırlandı. Etnik, leopar ve yılan derisi desenleriyle kombinlenen düz krepler ve tabiî elyaflı kumaşlarla hazırlanan tasarımlar bu sezon modaya farklı yön verecek. Çalışan bayanlara özel hazırlamış olduğumuz koleksiyonun yanı sıra klâsik çizgimiz de devam ediyor. Ayrıca +44 tasarımlarımız ve ‘berceste’ adı altında ürettiğimiz ferace tasarımlarıyla kadınlara farklı çizgiler sunmaya devam ediyoruz. Bordo, siyah, kahvenin tonları, hardal sarısı, lacivert, mürdüm, kemik, turuncu, gri, pembenin tonları, yeşilin tonları gibi bir çok trend olan renk koleksiyonumuzda yer almakta. Ancak bordo, mürdüm ve hardal sarısı daha bir ön plana çıkıyor. Koleksiyonumuzda deri parçalar da yer alıyor. 

Etnik desenleri açar mısınız?

2014 ilkbahar-yaz sezonunda etnik desenlerin hâkimiyetini fazlaca gördük. Bu kışın da devam ediyor. Etnik desen derken ülkemizden, Anadolu’dan esintileri kast ediyoruz. Daha çok da kilim motiflerinden esinlenerek ortaya koyduğumuz desenler bunlar. Ürünlerimizde kullandığımız bu desenler kültürümüzü hatırda tutmamızı da sağlıyor. Tarz olarak da, son dönemde yelek ön planda. Hatta yelekle birlikte ferace öne çıkıyor. Desenli berceste feracelerimizden özellikle bahsetmem gerek. Renkli feraceleri ilk olarak Tekbir Giyim üretti. Şimdi de desenlileri gördüler. Farklı kumaşları biraraya getirme ve tasarım hususunda Ar-Ge’miz kuvvetli olduğu için feracelerde bu özelliğimizi kullanarak yeni bir trend oluşturduk desek, kesinlikle yanlış olmaz.

2-3 yıldır dikkat çekici bir şekilde feraceler trend haline geldi. Neden? 

Ferace kullanımının 4 temel amacı var; pardösü yerine giyiliyor, tatilde özellikle tercih ediliyor, kına ve düğün gibi özel günlerde rahatlıkla giyilebilme özellikleri var, bir de günü rahat geçirebilmek adına tercih edildiğini söyleyebiliriz. Yerine göre giyinmesini bilen her kadının dolabında en az 3 tane feracesi var artık. Kısacası arz-talep meselesi. 

Ferace daha çok hangi bölgelerde talep görüyor? 

Özellikle İstanbul’da trend durumunda. Hayatında hiç pardösü giymeyi düşünmemiş kadınlar arada sırada da olsa ferace giymeyi tercih edebiliyorlar. Bir de kullanımı kolay olduğu için kombin yapmaktan sıkılan kadınlar da feraceyi tercih edebiliyor. Aynı zamanda kadınların fıtratında örtünmek olduğu için, ferace giyerek kendini şık gördüğü gibi iyi de hissediyor kadınlar.

Feracenin devreye girmesi pardösü satışlarını etkiledi mi?

Bir düşüş var, ama feraceden dolayı olduğunu sanmıyorum. Çünkü pardösülerimizin satışı düşerken tuniklerimizin de satışları patladı. Bu da insanların tercihlerinden kaynaklanıyor. Etrafınıza dikkatli baktığınızda bayanlardaki değişimi çok rahatlıkla görebiliyorsunuz. Pardösü giyenlerin sayısı azaldı. yani pardösü giymeyi bırakıp feraceye geçiş yok. Giyim tarzlarını komple değiştiriyorlar. Tunik pantolona ya da tek gömleğe geçmeye başlıyorlar. Bu da tesettürden bir tık öteye negatif geçiş anlamına geliyor. Diğer bir deyişle muhafazakârlığa geçiş oluyor. Kısacası Türkiye’de değişen bir trend var. 

Öncü olduğunuz için sormak zorunda hissediyorum...Trendler nereye gidiyor? 

Moda yönünden bakarsak eğer çok güzel gelişmeler var. Herkes artık daha bilinçli. Moda daha yakından takip ediliyor kadınlar tarafından. Çok fazla bilinçli tüketim olduğunu söyleyemem, çünkü moda dediğimiz şey hızlı tüketim ister. Herşey çok çabuk değişir. Çoğu insan da modaya dolayısıyla fast fashion (hızlı modaya) ayak uydurmuş oluyor aslında. Böylelikle sezonun trendleri çoğalan mağaza, butik ve sosyal medyadaki butik çalışan sayfalar sayesinde daha kolay takip ediliyor ve ihtiyaçlar karşılanıyor. Tekrar soruya dönersek artık daha minimalist tasarımlar dikkatimizi çekiyor. Kadınlar abartılı tasarımlardan hoşlanmıyorlar artık. Sade ve şık olabilecekleri, kumaşı bakımından zengin fakat tasarımı bakımından daha sade olan modelleri tercih ediyorlar diyebiliriz. 

Çalışan bayanlara yönelik bazı çalışmalarınız da var. Bundan bahseder misiniz?

Esra Tekbir diye bir “line” çıkardık. Neden? İş kadınlarına hitap edebilmek amacıyla. Artık tesettürlü olup da çalışan bayanların sayısı azımsanamayacak bir sayıya ulaştı. Biz de farklılaşan trendlere daha yakın olmak adına Esra Tekbir adıyla onlara da yaklaşmaya çalışıyoruz. Kıyafete bakış açısı “giydiğim her şey beni yansıtır” olan kadınlar için Esra Tekbir’e özel hazırlamış desenlerle, houte coutere havasındaki tasarımlar sınırlı adetler içerisinde seçili Tekbir mağazalarında satışa sunuluyor. Şu an Türkiye’nin var olan trendleri dünya trendleriyle çok yakın zamanda yarışacak duruma geleceğini düşünüyorum. 

Dünya trendleriyle yarışmaktan kastettiğiniz nedir? 

Sadece tesettür giyim açısından değil, genel anlamda yarışıyoruz. Ben okurken 2 ya da 3 tane moda tasarımı ile ilgili okul vardı. Şimdi bir çok üniversitede moda tasarımı bölümleri açıldı. Şirketler eleman alımında direkt olarak tasarımcı adıyla alım yapıyorlar. Şirketler tasarım gözüyle üretim yaptığı müddetçe dünya trendlerini yakından takip ediyorlar. Dünya dediğimiz ise Fransa-Paris, İtalya-Milano... Dolayısıyla yakın zamanda dünya trendleri ile yarışmaya başlayacağız, yarışacağız. 

Moda merkezleri tesettür giyimine nasıl bakıyor? Onlara etkiniz var mı?

Tesettür giyim olarak Avrupa’da bir trend var. İnternetten moda defilelerini incelediğinizde hemen her defilede bonesiyle bile olsa örtülü, saçları göstemeyecek tarzda kombinler görüyoruz. Moda çekimlerinde başörtüsü takmış modeller görebiliyorsunuz. Meselâ Rusya’daki moda ikonlarına baktığımda özellikle başörtüsü taktıklarını görüyorum. Dior, Gucci, Valentino gibi büyük markaların hepsinde başörtüsü tasarımları ve satışları mevcut. Sadece çantaya ve boyunlarına aksesuar olarak asmıyorlar, kombin yaparken mankenlerin başlarına da bağlıyorlar. Yani modanın her kademesinde başörtüsü ya da şal bir şekilde “biz de size hitap edebiliriz” demek adına kullanılıyor. Hatta DKNY firması 2014 yaz sezonunda Ramazan’a özel 12 parçalık kapsül bir koleksiyon hazırlamıştı tesettürlü kadınlar adına ve bu koleksiyonu İslâmî ülkelerde satışa sundu sadece.  Bu gibi atılımları bundan sonra daha çok göreceğimizi düşünüyorum. Ama bizim piyasamız onlardan daha güçlü durumda şu an. Onlar yeni keşfetmeye çalıştıkları bu alana girmeye çalışana kadar bizler yaptığımız işlerde çıtamızı yükselterek daha iyi işlere imza atmalıyız. Kendi kadınlarımıza bizim yön vermemiz her zaman daha keyifli olacaktır. Çünkü bizim şartlarımızı bizden daha iyi bilen kimse olamaz. 

Yani dikkate alınıyorsunuz?

Kesinlikle. Bütün dünya markaları alarma geçmiş durumda. Tesettür giyim dünyasına ayak uydurabilmek, bundan sonra koleksiyonlarında tesettür giyime yer verebilmek adına araştırma içindeler. Bu yüzden, bizim gibi firmalar öncülüklerini daha fazla konuşturabilmek için onlardan hızlı davranıp dünya trendleriyle yarışacak duruma çok hızlı geçiş yapması gerekiyor. 

Bu bağlamda, yeni defile/defileler yapacak mısınız?

Defile her zaman için güzeldir. Zaten şu anda, daha çok yurt dışına yönelik defile anlamında bazı planlarımız var. Biraz daha Avrupa’ya yakın bölgelerde. Size söylemiş olayım sadece. 

Röportaj: Reyhan KESER

Okunma Sayısı: 4479
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı