"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Ölüm bir başlangıçtır”

17 Mayıs 2018, Perşembe 02:24
“Ölüm, doğumumuzdan itibaren başlayan bir sürecin kapısıdır. Bu kapı da bize başka bir âlemin kapısını açacaktır. Eğer hayatı sadece bu dünyayla değerlendiriyorsak, o zaman her şeyin sonu demektir. İnancımız gereği bu dünya bir misafirhanedir."

Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesinde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı olan Doç. Dr. Resul Yılmaz, Ahiret sayfasına konuştu.

Hocam ölümü nasıl tanımlıyorsunuz?

Tıbbî olarak ölüm; kalp atımının durması, solunumun olmaması, bilincin kapalı olması hâlidir. Tabi biz hastane ortamında bu durumlarla sık sık karşılaştığımız için, çoğu ölüm bizim gözümüz önünde oluyor. Kalp ve solunum durduğu zaman biz hemen yeniden hayata döndürmeye çalışıyoruz. Bu işlemi en az 35-40 dakika uyguluyoruz. Hem kanunî, hem vicdanî açıdan bunu yapmakla yükümlüyüz. Diyelim ki, kanser olan bir hastamız var ve bunun geri dönüşü yok. Ancak biz şuanki mevzuatlara göre hekim olarak müdahale etmekle sorumluyuz. Hastayı ölüme terk etmek gibi bir durum asla söz konusu değil. 

Dinî ve felsefî açıdan ise ölüm, her inanışa göre farklılık gösterebilir. Ancak, bizler elhamdülillah Müslümanız. Aslında ölüm, doğumumuzdan itibaren başlayan bir sürecin kapısıdır. Bu kapı da bize başka bir âlemin kapısını açacaktır. Eğer hayatı sadece bu dünyayla değerlendiriyorsak o zaman her şeyin sonu demektir. İnancımız gereği bu dünya bir misafirhanedir. 

Yoğun bakımda çalışan bir doktorsunuz. Az önce de bahsettiğiniz gibi, gözlerinizin önünde ölümler gerçekleşiyor. Ölüm vak'aları sizi nasıl etkiliyor?

Bu soru gerçekten zor bir soru. Çok etkilendiğim zamanlar oluyor. İnsanın psikolojik savunma sistemleri var. Eğer ben her hastanın ölümüyle kendimi kötü hissetsem bu işi yapamam. Ne kendime faydam olur, ne aileme, ne de hastalarıma. Her hastanın vefatı üzücü, ama klinik bir hastalığı olan, artık o hastalıktan kurtulamayarak, acı çeken hastalarımız oluyor. O durumda olan bir hastanın ölümünü psikolojik olarak daha rahat atlatıyoruz, ama önceki gün maç yapan 17 yaşında çocuğun, ayağında bir kırık olup oradan akciğerine embiryo atıp geri dönüşümsüz bir sürece girmesiyle vefat etmesi çok dramatik oluyor. Çünkü hiç kimse hazır değil. Hem yakınları için hem bizim için çok acı oluyor. Ya da zehirlenme vak'aları. Çocuk ya da genç, hiçbir hastalığı yokken, önünde yaşayacak güzel ve uzun bir ömür varken, meselâ şofben gazı zehirlenmesiyle vefat ediyor. Bunlara çok üzülüyorum.

Çocuk doktoru olarak çocukların vefatını ahirete iman açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

İnancımıza göre büluğ çağına ermeden vefat eden çocuklar Cennete gideceklerdir. Bunu düşününce tabi teselli buluyoruz. Ancak hekim olarak bizim istediğimiz hastalarımızın hayatta kalması. Biz bunun için çalışıyoruz. 

Meslek hayatınızda unutamadığınız bir anınız var mı? 

Yoğun bakımda görev yapmam hasebiyle, ölümlerin büyük bir kısmı yoğun bakımda gerçekleşiyor. Dolayısıyla, yakından ilgilenip sonra ölümüne şahit olduğum çok hastam oldu. Onları unutamıyorum. Az önce de bahsettiğim 17 yaşındaki çocuk gibi. 

Sonuçta, toplumsal olarak ölüm gerçeğine kendimizi alıştırmalıyız. Bundan kaçmak mümkün değil. Ölüme hazırlıklı olmak gerekiyor. Biz hekim olarak “elimizden geleni yaptık” diye kendimizi teselli edebiliyoruz belki, ama ölümle baş etmek çoğu insan için kolay olmuyor. Hastası vefat eden insanların, çoğu zaman buna hazırlıklı olmadığını ve büyük bir travma yaşadığını görüyoruz. Bu insanların bir şekilde ölümü gerçek manada tanıması, bilmesi gerekiyor. Anladığım kadarıyla “Ahiret Sayfası” da bu amaca hizmet ediyor. Bundan sonra ilgi ile takip edeceğimi belirterek teşekkürlerimi sunuyorum. 

RÖPORTAJ: SATI KAYA

[email protected]

Etiketler: ölüm, tefekkür
Okunma Sayısı: 4747
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı