"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Reklâm bedelini müşteriye iade ediyoruz

20 Mayıs 2015, Çarşamba
ucuzkitapal.com yöneticisi Ömer Doğan: “Çok firma imaj kazanmak adına çok para harcar. Bunu daha sonra müşterisinden çıkartır. Biz ise tam tersine okuyucunun duyması için fiyatları düşürüyoruz. Böylece reklam bedelini müşteriye iade etmiş oluyoruz. Bu bana daha mantıklı ve samimi geliyor.”

Ucuzkitap.com olarak yaptıklarınızı ve hedeflerinizi tekrar hatırlatalım kamuoyuna...

Hedefimiz 20.000 çeşit kitabı uygun fiyata satmak. Toplamda 70.000.000 (70 milyon) kitabı okuru ile buluşturmak. Şu ana kadar 1.000.000 adet kitap okura ulaştı. Stoklarımızda da yaklaşık 1.000.000 adet mevcut. 

Bu kadar çok kitabı saklamak zor olmuyor mu?

Adet yükseldikçe fizikî alan yetmiyor haliyle. Sürekli büyümeyi de imkânlar dahilinde yaptığımız için dar alanlarda sıkışmaktayız. 

Bunu aşmak için şöyle yapıyoruz; birçok yayınevinin elinde mevcut olan ancak piyasada fazla rağbet görmemiş, depolarında bekleyen kitaplar için yayıncılara bir geri dönüşüm imkânı tanıyoruz. Böylece geri dönüşüme gidecek olan ellerindeki kitaplara peşin ödeme yaparak cansuyu sağlıyoruz.

Kitapları genelde 50 kuruş ile 1 TL arasında alıyoruz. Bu ise, bir kitabın baskı maliyetinin nerede ise 1/4’ü. Aynı kitabı yayıncı hurdaya satsa o kadar etmez zira. Yayıncı elinde tuta tuta nereye kadar? Depo maliyeti, elinde kalan kitaplar... Bir yandan da yenilerini basıyor. Eskilerini elinden çıkarmalı ki, önüne bakabilsin. İşte biz bu kitapları alıyoruz. Böylece kitabını aldığımız yayıncı zarar etmemekte, bizden alan satıcı veya okura da kâr olarak geri dönmekte. Yoksa millî servet heba olmakta, ağaçlar kesilmeye devam etmektedir. 

Bu şekilde elimizden geldiğince korsan kitabında önüne geçmekteyiz. Yeri gelmişken, korsanla mücadelenin bir dalavere olduğunu düşündüğümü belirtmeliyim. Çünkü sadece sinekleri öldürüyorlar. Git bataklığı kurut arkadaş... Okuru, devlet veya yayıncı olarak daha uygun fiyatla kitaba ulaştırırsan kimse korsana tenezzül etmez, değil mi? 

Şöyle bir durum da var; ucuz kitap satınca “bu kitaplar korsan mı?” tarzında sorular da geliyor. Şöyle açıklayayım; korsan kitap dahi kâğıda basılmakta. Baskı maliyeti en az 3-4 TL’dir. Bir de kanunu çiğneyip 1 TL’ye nasıl satılsın? Akıl var, fikir var... 

YAYINCILARIN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRIYORUZ

Yayınevlerine çağrınız nedir?

Ucuz kitap için bize müracaat ediniz. Zaten menfaatine gelen bizi buluyor. Biz artık kimseye gitmiyoruz. Zira piyasada öğrenildik.

Örneği Şirinevler’de olan “ucuz kitap” noktası açılmıştı. Bu çalışma ne durumda?

Şu an için sadece orada var. Ama bu işi yapmak isteyenler için de ânında dükkân açabiliriz. Bir de adamın normalde dükkânı var. Seç-al mantığında ucuz kitap satmak isteyen, bunu düşünenlerle de görüşmelerimiz var. Zaten bizden alıp satanlar da var... Ayrıca İzmir’den bir kitapçıyla stok fazlalarımızı birbirimizle takas ediyoruz. 

Yayıncılara ne/neler vaad ediyorsunuz? 

Yayıncıların ödemelerini nakit yapıyoruz, genellikle. Büyük miktarda veya sezonun zor bir zamanı ise evrak veriyoruz. Yani yayıncı kitapları indiriyor, parasını alıp gidiyor. Başka bir mantığımız daha var; yayıncının deposunda ürünler var. Alıyoruz, ürün bitiyor. Bu yüzden elli elli, yüz yüz alıyoruz. Zira tamamını devretmek istemiyor; sen de sat ben de satayım, diyor. Aslında bu bizim için daha uygun. Parça parça aldığımızdan fizikî olarak yer kaplamamış oluyor. Yüklü miktarda ödeme yapmak zorunda da kalmıyoruz.  

SINAV KİTAPLARINDA İDDİALIYIZ

YGS-LYS kitapları satışında sıkıntınız oldu mu?

Bu sene bu kitaplarla ilgili olarak çok çalıştık. Sabahlara kadar ürün yetiştirmek için uğraştık. Hatta sitemizi kapatma durumuna geldik. Sistem çökmek üzereydi zira. Çoğu yayınevi, sınav kitapları noktasında bizim gibi çevik ve agresif davranma noktasında ol(a)madığı için, kimse bizim yaptığımız kadar bu işe el atmamış. Öyle ki, bu işle uğraşan bir yayınevi dahi kendi kitaplarını serisini elinde tutamıyor. Her zaman her kitabı elinde bulunduramıyor, baskısı bitiyor vs. Düşünün; biz bunun gibi onlarca yayınevine ait test kitaplarını elimizde tutuyoruz. Stoklu çalıştığımız için fazla problem yaşamıyoruz. 

Nisan ayı için sınav kitapları dışındaki kitaplarda durum nasıldı?

2 TL’lik kitaplar Mayıs ayı içinde hızlanır. Sınavların bitmesi lâzım ki, insanlar normal kitap okumaya başlasınlar. 2 TL’lik kitaplarla aslında 4 aylık bir boşluğumuz vardı, onu doldurmak istemiştik. Son üç yazı dolu dolu geçirdik. Yaz için kendimizi gözden geçiririr, yeni sezona hazırlık yaparız, diyorduk, ama yoğunluktan olayı sezona hazırlanamadan yeni sezonunun ortasında kendimizi buluveriyoruz.

Sınav kitaplarını bir kenara bırakırsak olursak, hangi tür kitaplar daha çok revaçta oluyor?

Daha çok roman satılıyor. Ağırlığımız bu noktada...

REKLÂMI İŞİN İÇİNE GİZLİYORUZ

Gazetelere verdiğiniz ilânlarla ilgili okuyucunun yanlış anladığı noktalar oluyor mu?

Meselâ okuyucular sadece gazetelere verdiğimiz ilânlardaki kitapların olduğunu zannediyor. Halbuki binlerce çeşit kitap var elimizde. Bu yüzden yeni bir algı oluşturmamız lâzım. Yani sadece resimlerini gördüklerinin elimizde olduğunu sanıyorlar. Halbuki bunların sadece numune... İnsanlar algıda seçicilik yapıp, “bu kadar kitap varmış” kanısına varıyor. Kısacası biz yeni gelen kitapları ilâna  koyuyoruz. Sistemde de ilk sayfalarda yeni kitaplar gözüküyor. Okuyucular kitapları isimleriyle arasınlar. Bu noktada yardımcı olmak adına arama motorumuza çok özellikler koyduk. 

Ürün fiyatını nasıl düşürüyorsunuz?

Çok firma imaj kazanmak adına çok para harcar. Bunu daha sonra müşterisinden çıkartır. Biz ise tam tersine okuyucunun duyması için fiyatları düşürüyoruz. Böylece reklâm bedelini müşteriye iade etmiş oluyoruz. Bu bana daha mantıklı ve samimî geliyor. Yani, biz reklâmı işin içerisine gizlemeyi tercih ediyoruz. Fiyatları aşağı doğru çektikçe reklâm kendiliğinden geliyor. Bir de olayın içindeki fırsat tanecikleri iyi yakalayıp doneler üzerinden yolumuza devam ediyoruz. 

Yani kâr ve menfaatten önemli şeylerin olduğunu söylüyorsunuz, doğru mu?

Aslında böyle söyleyince işin sihri de kaçıyor. Yıllardır da bunları söyleyen değil, yapan tarafta yer aldım. Bu bakış açısında ilerlediğiniz için Rabbim de güzel yerlere sevk etti bizi. 

Baştan beri belirlediğiniz hedeflerde sıkıntı var mı?

Yok Allah’a şükür. Ancak beni üzen şu var; yapı büyüdükçe kör noktalar artıyor. İletişimde olduğunuz şahıs sayısı artıyor, iletişimde aksamalar meydana geliyor. Yapı büyüdükçe böyle dezavantajlar ortaya çıkıyor. 

İYİ ŞEYLER HEPİMİZİN MALI

MEB veya kültür Bakanlığından bir takdir tebrik geldi mi?

Şu âna kadar olmadı. Sağolsun müşterilerimiz takdir ederek her gelen kitaptan siparişte bulunuyorlar. En güzel takdir de bu olsa gerek. O takdirler de mümkündür. Böyle söyleşilerle daha çok kamuoyuna açılacağız, açılıyoruz. Kamuoyu da bu gibi farkındalıkları, kampanyaları, bizim gibi insanları keşfettikçe bağrına basacaktır. İyi olan şeyler hepimizin malıdır sonuçta. 

Kitaplar dışında sosyal faaliyet anlamında yaptığınız bir şeyler var mı?

Şu an itibariyle yok. Günlük meşguliyetimiz oldukça fazla. Ancak şunu yaptık; bize mektup gönderen mahkûm arkadaşlar var. Gazetelerde gördükleri ilânlar sonrası kitap istekleri oluyor. Gelen mektuplara cevap verip kitapları gönderiyoruz. Normalde internet satışı yapıyoruz, ancak kimseyi de kitaptan mahrum bırakmıyoruz. O mahkûm arkadaşlara ücretsiz gönderim yapıyoruz.

Röportaj: Reyhan Keser

Okunma Sayısı: 3295
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı