"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sadık Yalsızuçanlar ile 'dava adamlığı' üzerine

12 Aralık 2014, Cuma 09:04
Genç Yorum dergisi Aralık sayısında Sadık Yalsızuçanlar ile "dava adamlığı" üzerine konuştu.

Genç Yorum dergisinden Habibe Işık'ın Sadık Yalsızuçanlar'la yaptığı röportajdan bazı kısımlar:

Dava nedir?

Efendim dava, Arapça bir kelime. ‘İddia edilen şey’ anlamına geliyor. Tez yani. Burada doktrin kelimesiyle anlam yakınlığına dikkatimizi çekmemiz lazım. Bir iddiada bulunmak, bir tez ileri sürmek, bir fikri savunmak, bir fikir serdetmek, bir toplumsal, ahlakî, ideolojik, dinî, düşünsel vs. iddiada bulunmak. Yani özetle bir iddiası olmak anlamında kullanılıyor. Davanın hukuk literatüründe, hukukî tez, mahkemeye davut’ gibi anlamları da var. Davet (çağrı) kelimesiyle de müştak. Bu anlamda ‘çağırma’ da denebilir. Bir da’vet yani. Mukaddimetü’l-Edeb’te geçiyor kelime. Yani bir çağrı aynı zamanda.

Bir iddiadan söz ediyoruz yani?

Evet. İddia, dava ile aynı kökten. İddia, dava etme, bir tez ileri sürme, iddiası olma, iddiada bulunma mânâsına geliyor. Hatta, ‘kendini ileri sürme’ mânâsı da var. Bu anlamda, ‘davası olanın mânâsı olmaz’ demişler. Yani ‘kendini öne sürenin, ileri sürenin mânâya ulaşması mümkün değildir. Mânâya ulaşabilmesi için önce kendinden vazgeçmesi gerekir. Benlik iddiasını bırakması lazımdır. ‘Gider benden benliği / doldur içime senliği’ diyor Şair.

Dava adamı hangi kavramı kullanmalı sizce?

Doğrusu benim haddim değil böylesi bir kavramsal analiz yapmak. Ama bir tür spekülasyon yapmam mümkün. Bu anlamda da şunu söyleyebilirim : ‘Dava adamı’ kelimesi, eğer, ‘benlik’ten kaynaklı bir iddiada bulunma anlamında kullanılıyorsa bu, bizatihi dava edilen şeyin kendisine ilişkin bir kuşkuyu sürekli besler. Daha yalın söyleyeyim : Gerçek dava adamı, ‘benlik’e dayalı bir iddiada bulunmaz, bulunmamalı. Davası olanın mânâsı olmaz, bu anlamda söylenmiştir. Yani daha benlikten vazgeçememiş, biz olamamış, o olamamış, giderek ben, sen, biz, o’dan kurtulamamış, ‘Hak’tan söyler bu dilim’ noktasına gelememiş bir kişinin ‘dava adamlığı’ benlik iddiasıyla sınırlı ve maluldür. Dava adamı, şayet, Kur’ân’ın iddiasının yaşanması, yaşanarak kavranmasını içeriyorsa, o zaman buna tez de dememek, yani tez anlamında ‘dava’ kelimesini de kullanmamak yerinde olur. Bu açıdan bakıldığında, gerçek dava adamı, iddiasını terketmiş kişiye denecektir. Yani nefsine ait iddialardan vazgeçmiş olan kişiye dava adamı denir. Yok nefs bağlamından konuşuyorsa ona dava değil kavga adamı demek daha doğru. Kavga ise, ikilikte kalmış olmakla ilgilidir. Yoksa ‘kastım budur şehre varam, feryad u figan koparam’daki çığlık kavga değildir. Veya gerçek kavgadır.

Sekülerliğin gittikçe derinleştiği asrımızda, ‘dava insanı’ yetiştirilmesi için elverişli bir zemin var mıdır?

Tekrar vurgulamak isterim : Dava insanından kastımız, ‘benlik iddiası’ndan vazgeçmiş kişi ise, bunun ‘yetiştirilmesi’ için her zaman ve zemin müsaittir. Esasen ‘dava insanı’ndan kastımız irfan ehli kişi ise, o zaman insanın nefs eğitiminden, gönül eğitiminden geçmesi gerekecektir. Bu da, benliğin dönüşmesini zorunlu kılan bir süreçtir. Benliğin senliğin olmadığı bir yerden söz ediyoruz. Asıl ‘dava adamı’ nefsini müslüman etmiş kişidir. İslam, teslim olmaktır. Emaneti Hakk’a, burada teslim etmektir. Ölmeden evvel ölmektir. Nefste Hakk’ı bulmak, bilmektir. 

Genç Yorum Dergisi'nin Aralık sayısından röportajın devamını okuyabilirsiniz.

Röportaj: Habibe Işık

Okunma Sayısı: 3253
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı