"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Statlarda tel örgüler kalkmazsa şiddet durmaz

04 Şubat 2015, Çarşamba
Gençlik ve Spor eski Bakanı Fikret Ünlü, Türkiye’de devasa statlar yapılmasına karşılık tribünlerin boş kaldığını belirterek, “Bakanlığım döneminde statlarda şiddet dursun diye tel örgüleri kaldırdım. Fenerbahçe’nin koca stadında, bütün illerde ve ilçelerde tel örgüleri kaldırdım. Seyirciye güvenirsen oturur yerine. Ama adamı kapatırsan, tahrik edersin” dedi.

Gençlik ve Spor eski bakanı Fikret Ünlü, sporda başarının en büyük unsurunun moral olduğunu söyledi. Kendi bakanlık döneminde sporcuları sık sık ziyaret ederek, moral verdiğini belirten Fikret Ünlü, “Sporcuların her kademede insanın ilgisine, desteğine ihtiyacı var. Dönemimizde cumhurbaşkanını alıp, güreşçilerin kampına götürüyorduk. Hep beraber atletizmde sporcuları izlemeye gidiyorduk” dedi. Türkiye’de 20 milyonun üzerinde sporcu potansiyeli olmasına karşılık başarının gelmemesini yönetim hatasına bağlayan Fikret Ünlü, sorularımızı cevaplandırdı:

Türk sporunda sizin bakanlık döneminiz ile şimdiki dönemi mukayese edersek ne gibi farklılıklar bulunuyor?

Her dönemde başarısızlık olabilir. Üstün başarılar da alındığı, hasbelkader benim dönemime de denk geldi. Futbolda dünya üçüncülüğü, Galatasaray’ın UEFA şampiyonluğu, Süper Kupa’yı kazanması, basketbolda “12 Dev Adam” şarkılarının söylendiği yıllar, “Filenin Sultanları” nın adının konduğu yıllar, güreşte ve diğer birçok spor dalında üstün başarılar alındı. Hep o zaman söyledim. Bir dalda üstün başarı alındığı zaman bütün spor dallarımızı ilgilendirir ve etkiler. Çünkü sporda en büyük başarı ve en büyük güç moral güçtür. Moral çok önemlidir. Yoksa bu et, kemik kalkmaz havaya. Onu kaldıran bir ruh var. Yani bir güç var. Manevi bir güç var. Onun için o çok önemli. Şimdi düşünün sporcuların motivasyona ihtiyaçları var. Her kademede insanın ilgisine, desteğine ihtiyacı var. Cumhurbaşkanını alıp, güreşçilerin kampına götürüyorduk. Hep beraber atletizmde sporcuları izlemeye gidiyorduk. Eşref Apak’ın nasıl çekiç attığını izlemek için antrenmana gidiyorduk. Şimdi ancak büyük maçlarda izlemeye gidiyorlar. Biz sporcuları antrenmanlarda izliyorduk.

20 MİLYON SPORCU VAR

Başarısızlığın ardından hangi nedenler yatıyor?

Ben hep şunu söylüyorum. Yönetim hatası var. Bütün mesele bu. Bu kadar büyük bir gençlik potansiyeli var. 20 milyonun üzerinde sporcu potansiyeli olan bir ülke. 61 tane sporcu federasyonu var. 50’nin üzerinde beden eğitimi ve spor yüksek okulu var. Buralarda görevli binlerce spor uzmanı ve eğitim görevlisi var. Ve, yetiştirdiğimiz binlerce dışarıda bekleyen boş beden eğitim öğretmeni ve spor uzmanı var. Peki kardeşim, bu kadar büyük potansiyeli neden harekete geçiremiyoruz biz. Kaç tane ülkenin toplam nüfusuna eşit gençlik potansiyelim var. Sporcu olabilecek potansiyel var. Bir öğrencinin 365 gününün 226 günü boş. Söylendiği zaman inanılacak gibi değil. 

BÜROKRASİMİZ DÜNYAYA KAPALI

Size göre hangi hatalar yapılıyor?

Hangi kademede olursa olsun. Bir kere memurlaşmış bir bürokratik yapı var. Dünyaya kapalı. Okunmuyor, ilgilenilmiyor, gidilmiyor, gezilmiyor, görülmüyor. Böyle bir sistem içerisinde haklı olarak uzman olarak aldığınız insanlar 20 yıl sonra genel müdür vekili, genel müdür yardımcısı olarak  emekli olup, ayrılıp gidiyorlar. Bilgi paylamışımı ihtiyacı yok. Biz üç ay arayla üniversitelerde bilgi paylaşım projesi adı altında toplantılar yapardık. Bilgi oralarda. Antrenörler, spor yazarları ve öğretim üyeleri geliyordu. Her kademedeki spor adamı gelip, kendine güvenen belediye başkanları gelip, projelirini anlatıyor, fikirlerini söylüyordu. Böylece oradaki bilgi paylaşılıyordu. Şimdi bu bilgi alışverişi yok. 

KULÜP BAŞKANLARI PİŞMAN OLUYOR

Birçok kulüp borç içinde bulunuyor. Bu durum Türk sporunda olumsuzluk meydana getirir mi?

Her bakımdan getirir. Bunları yönetecek, derleyip toparlayacak insan kalitesine ihtiyaç var. Onu da arayıp, bulacaksın. Her kademede böyle. Giderek sponsorlar uzaklaşıyor. Kulüp başkanları geldiklerine pişman oluyorlar. Yığınla borç yükü ve altında vergisiyle derken geldiğine pişman ediyorsun yani. Bir de sahada galip gelemezse hakaret işitiyor. Seyirci gidiyor, tribünler boşalıyor. Devasa statlarda yapıyorsun, statlar boşalıyor. Böyle giderse tümden boşalır. Milli bir his de kalmadı. Millilik derken milliyetçilik anlamında da söylemiyorum. Yalnız kendimizi destekleyelim,  kendimizi konuşalım diye değil. Tuttuğun grup, takım, şehir her neyse o insanın benliğini güçlendiren bir olay. Bu da kalmayınca illleri temsil eden, yani ille takımla adı simgeleşen sporcu da kalmıyor. İnsanların hayranlıkla izleyebileceği herşey boşalıp  gidiyor. 

Futbolda 14 yabancı kuralını nasıl yorumluyorsunuz?

Şimdi işin kolayına kaçıyorlar. Efendim bütün sporcular yabancı olabilir. İşin kolayı bu yani. 

F.BAHÇELİ OYUNCUNUN SÖYLEDİKLERİ

Yerli oyuncunun önü kesiliyor mu?

Rekabet olacakmış. Nasıl olacak? Çocuk nereden gelip de onunla yarışacak. Altyapıya önem ver. 20 milyon  gibi bir sporcu potansiyeli olan bir ülke, oralara yönel.  Dün otelde Fenerbahçeli futbolcularla sohbet ederken, adını vermeyeyim, içlerinden bir milli sporcumuz dedi ki, “Ben 14 yaşına kadar ayranla simiti yan yana görmedim” dedi. Böyle bir fakir aileden geliyor. Demek ki, bu çocuğu 9-10 yaşında ele alabilseydin, yeteneğini tespit edip bir beden eğitimi öğretmeni onun beslenmesiyle, eğitimiyle, ulaşımıyla, ailesinin sorunlarıyla ilgilenilseydi  o sporcu eminim bir Messi, bir Ronaldo olur çıkardı. 

SEYİRCİYE GÜVENİN TEL ÖRGÜYÜ KALDIRIN

Sporda Şiddet Yasası çıktı. Tribünlerde olayların önleneceğine inanıyor musunuz?

Ben önleyeceğim diye tel örgüleri kaldırıyordum, kaldırdım. Fenerbahçe’nin koca stadında, bütün illerde ve ilçelerde tel örgüleri kaldırıyordu şiddet dursun diye. Seyirciye güvenirsen oturur yerine. Ama adamı kapatırsan, tahrik ediyorsun. Bunun psikolojik boyutu var. Burada sosyologlara ve psikologlara da çok ihtiyaç var. 

Röportaj: Erol Doyuran / [email protected]

Okunma Sayısı: 2350
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı