"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Turkcell’in Türkiye’de 37 milyon müşterisi var

09 Haziran 2015, Salı
Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, 17 bin kişinin görev yaptığı şirketin Türkiye’de 37 milyon müşterisi olduğunu söyledi. Terzioğlu, Ukrayna ve Belarus’ta 15, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan ve Moldova’da da 40 milyon kişiye hizmet verdiklerini açıkladı.

Turkcell’in CEO koltuğuna yeni oturdunuz. Önce sizi bir tanımak istiyoruz.

1990 Boğaziçi Üniversitesi İşletme mezunuyum. Daha önce İstanbul’da İngiliz Lisesini bitirdim. Büyükadalıyım. Babam Samsun’lu. O yüzden hafif bir Bafra-Karadenizlilik var. Ama İstanbul’da doğdum, büyüdüm. Boğaziçi’ni bitirdikten sonra Arthur Andersen’de 10 yıl çalıştım. Ondan sonra bir 12 yıl dünyanın büyük teknolojik şirketlerinden Cisco’da görev aldım. Dünyanın değişik yerlerinde; Londra’da, Brüksel’de, California’da Cisco ve Arthur Andersen’da bulundum. 2012 senesinde Türkiye’ye geldim. Geldikten sonra Akbank, AK Sigorta, Carrefoursa, Teknosa ve Abdi İbrahim’de yönetim kurulu üyeliği yaptım. Yaklaşık 2 ay önce de Türkcell’in genel müdürü olarak görev aldım.

17 BİN KİŞİ GÖREV YAPIYOR

Turkcell çatısı altında kaç bin kişi çalışıyor? Türkiye’de ne kadar müşteriniz var?

Turkcell çatısı altında bizim değişik şirketlerimizde toplam 17 bin kişi görev yapıyor. Biliyorsunuz, bizim ana şirketimiz “Turkcell Türkiye” dediğimiz şirketimiz Turkcell entegre iletişim ve teknolojik hizmetleri veren bir şirket. Hem mobil hem sabit networklerimiz var, altyapımız var. Bunun üzerinde de yaklaşık 37 milyon insana hizmet veriyoruz. Turkcell’in bir de uluslararası tarafı var. Uluslararası tarafında da Ukrayna ve Belarus’la direkt olarak bizim iştirakımız olan “Life” şirketlerimiz olarak da yaklaşık olarak 15 milyon insana hizmet veriyor. Ayrıca Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Moldova’da da aşağı yukarı 40 milyon daha müşterimiz var. Dolayısıyla Turkcell, hakikaten Türkiye markası ile dünyaya hizmet veren bir şirket. 

Turkcell Türkiye’de iletişim sektörüne giren ilk şirket. Bu sektörde liderliğiniz devam ediyor mu?

Liderliğimiz devam ediyor. Ümit ediyorum devam da edecek. Turkcell müşterileri ile barışık bir şirket. Müşteriler de Turkcell’le olmayı seviyorlar. Biz de onlara hizmet vermeyi seviyoruz. Türkiye’ye lâyık olmaya çalışıyoruz.

TÜRKİYE’DE KONTÜR ÇOK UCUZ

Avrupa’yı örnek alırsak Türkiye’de kontür ücretleri ucuz mu?

Çok ucuz. Türkiye’de dakika başına mobil iletişimin fiyatı dünyanın en ucuz yerlerinden bir tanesi. Fakat diğer taraftan Türkiye’de biliyorsunuz, çok yüksek bir vergilendirme var. Maalesef bu ucuzluk müşterilerimize her zaman yansımıyor. Telekomünikasyon vergilerinde dünya birincisiyiz. Yüzde 58 oranında vergi var. Bu hakikaten, ümit ediyorum daha makul bir seviyeye gelir. Çünkü, telekomünikasyon bir lüks değil. Telekomünikasyon ülkenin bireysel olarak da, kurumsal olarak da verimliliğini yükselten ve rekabet gücünü arttıran bir teknoloji. Bu teknolojiyi en ucuza kullanıcıya ulaştırmak sadece Turkcell olarak bizim değil, Türkiye devletinin de bir görevi diye düşünüyorum. 

Numaraların taşınması rekabet açısından sektöre olumlu bir pazar etkisi getirdi mi?

Her sektörün rekabete ihtiyacı var. O yüzden biz, 3 büyük operatör olarak, Türkiye’de bir rekabetteyiz. Hizmet yarışındayız. Bu yarışı da lâyıkıyla yaptığımızı düşünüyorum. Numara taşıma da önemli bir fırsat oldu.

DÜNYANIN HER YERİNDE OLMALIYIZ

Turkcell, Ortadoğu, Asya ve Afrika kıtasında da pazar arayışına girecek mi?

Turkcell’de çok önemli bazı yetkinliklerimiz oluştu bu 21 yıllık hayatımız içerisinde. Bu yetkinlikleri hakikaten bölge ülkelerine taşımak istiyoruz. Bölge ülkelerinin de ötesinde Türkler dünyanın her yerinde. Dolayısıyla dünyadaki bütün Türklere hizmet verecek şekilde küresel bazı hizmetlerimizi onlara ulaştırmak istiyoruz.

TÜRKİYE’DE DİJİTAL AÇIK VAR

İletişim sektöründe teknoloji sürekli yenileniyor. Türk insanı özellikle akıllı cep telefonlarını faydalı bir şekilde kullanabiliyor mu? 

Daha faydalı bir şekilde kullanabileceklerini düşünüyorum. Türkiye’de biliyorsunuz, biz hep bir cari açıktan, enerji açığından bahsediyoruz. Maalesef Türkiye’nin aslında en büyük açığı bugün pek konuşmadığımız dijital açık. Bundan da şunu demek istiyorum. Türk insanı bugün telefonundan Google’a girip bir arama yaptığı zaman o gelen cevapların yüzde 96’sı Frankfurt’tan, Münih’ten, Londra’dan, California’dan gönderiliyor. Çünkü bizim ciddi olarak bir data center ve bulut teknojileri açığımız var. Türkiye’nin bu açığı kapatması için de çok çalışması lâzım. Bu alanda daha çok sorumluluk ve görev almaya çalışıyoruz. Sadece bu sene 8 bin metrekare olan data center kapasitemizi 25 bin metrekareye çıkaracağız. Çok büyük bir yatırım yapıyoruz burada. Türkiye’nin datasını, Türk insanının bilgisini Türkiye’den ona ulaştırmaya çalışacağız.  

YAŞLILARI VE ÇOCUKLARI UNUTMADIK

Türkiye’de cep telefonlarını hangi yaş grupları kullanıyor? Bir istatistiğiniz var mı? 

Bizim gördüğümüz cep telefonu sahipliği neredeyse 9 yaşına kadar inmiş durumda. Ama bizim her kesimden, her yaş grubundan müşterimiz var. Hatta en son “T60” diye kendi markamızla yeni bir cep telefonunu getirdik. Bu hakikaten en üst seviye akıllı telefonlardan bir tanesi olacak. Çok da uygun bir fiyatla pazara veriyoruz. Bu cep telefonla her yaştan kullanıcılarımızın kullanması için çok özel ara yüzler geliştirdik. Hem yaşlı kullanıcılarımızın daha rahat akıllı telefonları kullanabilmeleri için daha büyük düğmeler koyduk. Aynı zamanda çocukların daha güvenle kullanabilmesi için de onlara özel filtreler koyuyoruz. Dolayısıyla sakıncalı bazı içeriklere ulaşmasınlar diye. 

Cep ve özellikle akıllı telefonları her yaşın kullanabileceği hale getirmemiz lâzım. Biliyorsunuz, eskiden çocuklar okullara gittiklerinde herşeyi bilen bir öğretmen görürlerdi. Bugün artık diyorlar ki, Google var. Bazen hatta bu öğretmenleri de zor duruma düşürüyormuş. Doktorları zor duruma düşürüyor Google. Çünkü doktora gidiyorsunuz, bazen hasta o konuda daha fazla bilgi sahibi oluyor. Bu bilgiyi, bu inanılmaz değeri insanlarımıza daha hızlı, daha ucuza ulaştırmamız lâzım.

Röportaj: Erol Doyuran

Okunma Sayısı: 3016
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÜSEYİN İLHAN

    9.6.2015 06:53:09

    Ne yazıkki biz bu nimeti layıkıyla kullanamıyor ve değerlendiremiyoruz.Sn.Kaan beyede istirhamımız kurumuna karşı halk yani tüketici güvende mesafeli ki şahsen benimde GÜVEN noktasında pek güvendiğimi söyleyemem.ALDATMA yapılıyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı