"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yazmak benim için yaşamaktır

28 Temmuz 2015, Salı
Daha üniversite çağında kitap çıkarmak insanı mutlu ediyor ve geleceğe daha büyük hedeflerle bakmasını sağlıyor. Yazacak çok şey var o yüzden de daha fazla okumak gerekiyor.

Yazmak niyet olarak bir san’at değil, bilâkis niyet olarak Hak rızası kazanma çabasıdır. Yazmaktaki niyeti bu olanda zaten yazmayı yaşamaktan ve nefes almaktan ayıramayacaktır.

Fatih Özkan, Kastamonu’da genç bir yazar. Devamlı okuyan, araştıran bir genç. Enerji dolu kişiliğiyle ve her daim güleryüzüyle şimdi de kitapla yansıtıyor muhabbetini bizlere. Kardeşimizle üniversiteden tanışıyoruz ve tertemiz yüreğine, kalemine kuvvet diyoruz.

Genç yaşta büyük bir başarı ile bir kitap çıkardınız. Öncelikle sizi tanımak isteriz. Kendinizden bahseder misiniz ?

Aslında anlatacak pek birşeyimiz yok. Yaşın etkisinden dolayı. Geçmişimiz eğitim hayatıyla örülü. 1992’de Ordu’nun Çamaş ilçesinde doğdum. İlkokul ve liseyi Giresun’da okudum. Daha sonra Kastamonu Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümünü kazanıp firak yolunu tutup buralara geldik. Bu sene yeni mezun oldum. Hayırlısı ile atanıp öğretmen olmak için çabalıyoruz. Kısmet. İlk kitabımızı çıkardık çok şükür. Bunun yanında yerel bir haber sitesinde ve çeşitli dergilerde yazıyorum.

Maşallah, sizi tebrik ediyorum. Bu sizin ilk kitabınız ve devamı da gelecek gibi görünüyor. Peki ilk ne zaman yazmaya başladınız ve sizi yazmaya iten sebep neydi?

Teşekkür ederim. İlk kitabım evet. Yazmaya geçen yıl Ramazan ayında başlamıştım. Ve son hali hariç büyük çoğunluğunu Ramazan ayı içerisinde bitirmiştim. Daha sonraki 2-3 ay içerisinde de son halini aldı.

Beni yazmaya iten sebep neydi sorusu aslında zor bir soru. Çünkü birçok şey buna sebep olabilir. Ama en temelde kitabı okuyanlarda anlayacak ki gençlik nimetini elde tutmak ve bu nimetin günahlardan, hatalardan arındırılması ve iyi değerlendirilmesi gerektiği düşüncesi hasıl olunca içimde yazma çabamı arttırarak bu yola girdim. Zamanla da bu kitap ortaya çıktı.

Bu ilk kitap şevk ve gurur verici olmalı. Neler hissediyorsunuz?

Evet güzel bir duygu, daha üniversite çağında kitap çıkarmak insanı mutlu ediyor ve geleceğe daha büyük hedeflerle bakmasını sağlıyor. Daha yapacak çok iş var, yazacak çok şey var o yüzden de daha fazla okumak ve zamanı boşa harcamamak gerekiyor. Dolayısıyla artık hem üstüne birşeyler koyma çabası hemde okuyana fayda sağlama amacı da olunca iş gerçekten önemli bir hal alıyor. Yani hem sorumluluğu artmış hem de daha her şeyin başında bir duygu ile yaşıyorum.

Peki Fatih Bey, kitabın ismini “Allah’a firar etmek” olarak ifade etmişsinız. Peki nedir Allah’a firar etmek. Ve bunu nasıl yapmalıyız?

“Allah’a firar etmek” aslında Allah’ın kelâmı. “Fe firru illallah” Kur’ân’da geçen bir âyet “O halde bana koşun” bazı meallerde de “firar edin” diye geçiyor. Zaten kitapta da görüldüğü gibi gençlere bazı şeylerden sıyrılmalarını ve Allah’la muhabbetlerini arttırmalarını dünyaya fazla meyledip üzülmemelerini tavsiye ediyorum. Dolayısıyla bu âyeti kerime de aslında kitapta verilen mesajı gayet iyi özetlediği için Allah’a firar etmek olarak koyduk.

İnşallah bu âyete lâyıkıyla uyan gençler oluruz. Ama zaman ahir zaman. Mü’minler ve özellikle biz gençler bu zamanın fitneleri ve zorlukları ile başbaşayız. Bunları kitabınızda görmek mümkün mü?

Elbette ahir zamanı ve fitnelerini görmek çok mümkün. Bu fitnelerin en büyüğü de zaten gençler üzerine oynanıyor. Büyük tuzaklar kuruluyor. Kitapta da aslında herkesin çevresinde rastlayabileceği olaylar var. Yani gündelik bilinen hikâyelerden Allah’ı bulma ve gençlik döneminde istikamette durma üzerine mesajlar alınabilir.

Kitap gerçek yaşanmış bir olayı anlatmaktadır. Bir ateistin Müslüman oluşu. Peki bu hikâyeyi duyduktan sonra nasıl karar verdiniz bunu kitap haline getirmeye?

Yaşanmıştan ziyade bizzat kendim tanık olmadım. Sadece bugüne kadar duyulan, okunan bir mevzu bu. Bunun üzerinden gitmeye karar verdim. Dediğim gibi kitap hep yazarken gelişti. Sadece niyetim faydalı bir şey olması yönündeydi gerisine hep yazarken karar verdim.

Yazmak kimisi için bir ifade şekli, kimi için bir san’at, kimi için ise bir dâvâ. Peki sizin için yazmak ne ifade ediyor?

Yazmak benim için yaşamaktır. Çünkü geriye dönüp baktığımda bir çok şeyden değerli geliyor bana. O yüzden yazmak niyet olarak bir san’at değil, bilâkis niyet olarak Hak rızası kazanma çabasıdır. Yazmaktaki niyeti bu olanda zaten yazmayı yaşamaktan ve nefes almaktan ayıramayacaktır.

Başka kitap çalışmalarınız var mı? 

Evet yeni kitap çalışmalarımız var. Yeni yıl gibi bir kitabım daha çıkacak inşallah. Onun üzerinde çalışıyorum.

İnşallah yeni kitapları da bekliyoruz hayırlısı ile. Başarılar diliyorum tekrardan. Bu röportaj için de teşekkürlerimi sunuyorum.

Ben de teşekkür ederim. Bu röportajı yapman beni memnun etti can kardeşim. Yeni Asya gazetesine de teşekkürlerimi sunuyorum. Burada da yazılarım yayınlanmıştı. Ayrıca izninle şunu da belirtmek istiyorum. Bu süreçte bana destek veren Adem Özbay, Yasemin Ünlü ve fakülteden Hocam Veysi Erken’e teşekkür ederim.

Bayram KESKİN / [email protected]

Haber Merkezi

Okunma Sayısı: 3982
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı