"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Haydi okuma programına

Rümeysa KAPLAN
03 Şubat 2019, Pazar 00:34
Final sınavlarımız biter bitmez okuma programının başlaması için heyecanlanmaya başladık.

4 ay okula gidip zihnimiz sınavlar yüzünden iyice dünyaya yönünü dönmüşken, bu okuma programı can suyu gibi yetişti. 5 gün süren programımız Adana’da Cumartesi günü sabah namazıyla başladı. Risale-i Nur dersleri, özel okumalar, neşriyat okuması, ezberler, kavram dersleri, hadis okumaları... Elhamdülillah dolu dolu geçirdik her günümüzü. Hatta bu sene dershanemize yeni gelen kardeşler hayatlarında ilk defa günlerini böyle faydalı geçirdiklerini dile getirdiler. İlk katılanlara programın nasıl geçeceğini anlatınca biraz çekiniyorlar, sabahtan geceye kadar nasıl dayanacağız diye. Ama içine girdi mi çıkmak istemiyor insan.

Hem faydalı olmaz mı bu program? Risale-i Nur’un her bir kelimesi insana ayrı tesir ediyor. Kur’ân’ın mu’cizelerinden okuduk beraber açmaya çalıştık. Belâgat ilmi bizi çok etkiledi, hiç bu kadar ince düşünmemiştik. Sonra şeytanın yaratılmasındaki hikmetleri okuduk. Şeytanın yaratılmasındaki hikmetleri anladık. Biz onun vesveselerine yenilmezsek eğer, Rabbimiz’in bize Cennet gibi bir sonsuzluk bahşedeceğini konuştuk.

Zübeyir Ağabeyin şevke medar mektubunu okuduk son gün. Kapanışı,”Anadan, yardan, serden ayrılacaksın. Candan gönülden Kur’ân’a sarılacaksın.” cümlelerini emir telâkki ederek okuduk. Bize yeni yeni kapılar açıldı bu okuma programında. Bir kere daha anladık ki ulvî dâvâya ulvî bir gayret gerekmiş. Programda günlük yaptığımız Risale-i Nur derslerinden akşam imtihan oluyorduk. Şevke medar bir faaliyet oluyordu bizim için. Hem anladıklarımızı kaleme döküyor, hem de hayatımıza geçirmeye çalışıyorduk. 

Okuma programının son günü üniversite talebeleri olarak lise talebelerini ziyarete gittik ve beraber yemek yedik, Risale-i Nur dersi yaptık. Sohbetler, muhabbetler... Tabi sıra günlük imtihanımıza geldi. Vakıf ablamızı arayışa koyulduk, kalabalık olduğu için bize cevap veremiyordu. Diğer talebeler ve misafirlerle ilgileniyordu. Biz de talebeler olarak vakıf ablamızın ilgisini nasıl çekebiliriz diye düşünürken mikrofonu elimize alıp buralarda meşhur bir türküyü Nurcu versiyona çevirdik: ‘Gidek gidek gel gidek, dersaneye gel gidek. Dersane nurlu derler heya vakfım gel gidek’. E, tabi Adana talebesi olmak bunu gerektirirdi. Neyse ablamızın dikkatini çekmeyi başardık ve sonunda sorularımızı hazırlamış bir vaziyette yanımıza geldi. Son imtihanımızı da AA ile geçerek programımıza son verdik.

 Rabbim nice böyle programlara katılmayı nasib etsin inşallah.

Okunma Sayısı: 1729
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı