"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Maişetin de, huzurun da vasıtası Risale-i Nurlar’dır

Rüstem GARZANLI
27 Ocak 2019, Pazar
Şanlıurfa’nın Medrese-i Nuriye’nin sembol hizmet erlerinden Sinan Demir ile dershane hizmetleri, hatıraları ve Yeni Asya’yı konuştuk.

Sinan Demir kimdir?

1961’de Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesine bağlı Kuskunlu Köyü’nde Dünya’ya geldim. Ortaokul mezunuyum. 1980’de askere gittim, askerlik dönüşünde “Urfa Bediüzzaman Vakfı” binasında hizmete başladım. 2014 yılında SGK’dan emekli oldum. Amma vakıf hizmetlerim sağlığım elverdiği müddetçe devam edecektir. İnşallah.

Sinan Bey, Risale-i Nurlar’la nasıl, ne zaman tanıştınız, anlatır mısınız?

Köyümüzde, İsmail Turgut isminde fedakâr bir ağabey vardı, köyün çocuklarına Kur’ân dersleriyle birlikte Risale-i Nur derslerini de veriyordu. 1977’de ben de Kur’ân’ı öğrenmek üzere İsmail Abinin yanına gittim. Risale-i Nurlar’la o zaman müşerref oldum.

Babam ehl-i tarik olduğu için şeyhine ve tarikata çok bağlıydı, tabiî bizleri de aynı tarikata yönlendirmek istiyordu. Rahmetli İsmail Ağabey babamdan habersiz Risale-i Nurlar’ı aklıma, kalbime ve ruhuma işletiyordu. O Nuranî çeşmeden içtiğim ab-ı hayat bütün zerratıma işlemişti. Birçok vecizeler ezberlemeye başladım. Uykum gelmiyordu, uyuyamıyordum, geceleri gaz lambasının ışığında okuyordum, okuyordum, okuyordum. Okuduklarımı ezberlemeye çalışıyordum. Beni en çok etkileyen şu vecize oldu, “Elde Kur’ân gibi bir mu’cize-i bâkî varken, başka burhan aramak aklıma zait görünüyor” Bu vecize benim için bir serlevha oldu.

Kendi kendime şu suali sordum:

Ehl-i tarikler şeyhlerine gösterdikleri samimiyet ve muhabbeti, ben de inandığım ve kabul ettiğim bu kutsî dâvâya göstermem lâzım değil mi?

Keza, “Tarikat meyvedir, hakaik-i imaniye ekmektir, gıdadır. Tarikatsız Cennete gidilir, fakat imansız gidilmez.” Ve hakeza. Bunlar bir bir ilgi odağım oldu, böylece kendimi hizmetin içinde gördüm.

Risale-i Nur’un dershanelerinde bir ömür tükettiniz, Şanlı Urfa’daki dersane hizmetlerinden biraz bahseder misiniz?    

Rüstem Ağabey, nefsime hoş gelen bir şey anlatmak istemem, madem ki hizmet adınadır, belki istikbale bir ışık olur diye acizane hizmetle alâkalı şunları ifade edeyim.

Başta beyan ettiğim üzere köyde doğdum, köyde büyüdüm, maddî imkânsızlıklar ve köyde ki hizmetlerden dolayı okuma imkânım olmadığı için ortaokulu bile dışarıdan bitirdim. Askerlik dönüşünden sonra artık köyde durmam benim için bir anlam teşkil etmiyordu. Risale-i Nurlar benim dâvâm olmuştu. Bu dâvâyı ilerletmek ve hizmetin membaında yani Urfa’da devam etmem lâzımdır, diye düşündüm.

Köyden şehre 1985 yılında hicret ettik, muhacir olduk. Risale-i Nur Talebeleri muhterem ağabeyler de manen Ensar gibi bizi kucakladılar. Bu kervanın bir müdavimi ve hizmet eri olarak çalışmaya başladım. Öncelikle Yeni Asya Gazetesi’nin dağıtımını üstlendim.

Aşkla, şevkle Cumartesi ve Pazar günleri dâhil gazete dağıtımını yapıyordum. 1992’de Şanlı Urfa’da Harran Üniversitesi kuruldu. Gazetemizin tirajı 120’den 400’e çıktı. Cemaat Yaysat bünyesinde motosikletli 2 dağıtıcıyı görevlendirmişti. Ben de bütün gücümle Bediüzzaman Vakfı’nın hizmetini üstlenmiştim. Vakıf bütün haşmetiyle Üniversiteli akademisyenlerle dolup taşıyordu. Ders, seminer, konferans, öğrenci hizmetleri, slayt gösterileri yoğun bir şekilde yapılıyordu.

Dershanenin her bir gecesi adeta bir “Şeb-i arus” gibi cemaate şevk veriyordu. Bir tahdis-i nimet olarak hizmetler bana bir oyun gibi geliyordu. Vakfın hizmetleri çok düzgün devam ediyordu. Çay, yemek, temizlik vs. işler zevk veriyordu. Dışarıdan gelen misafirleri Urfa girişinde karşılayıp Vakıfta ve dershanelerde kalmaları için istirahatlarını temin ediyorduk.

12 adet dershane ile hizmetler devam ediyordu. Şu anda da merkez Karaköprü İlçemizde muhteşem sekiz katlı bir külliye, şehir merkezinde Bediüzzaman Vakfı, bayanlar dershanesi ve gene de Karaköprü’de mülk dershanemizle hizmetler devam ediyor. Yaz aylarında dışarıdan bize gelen misafirleri tarihî ve dinî mekânları gezdirip hizmet etmeye gayret ediyorduk. Şanlıurfa’da halen Kur’ân ve O’nun hakikî tefsiri olan Risale-i Nurlar’ın hizmetleri aynı şevkle devam ediyor. 2005 yılında Merkez Eyübiye ilçemizde 5 katlı, 50 öğrenci kapasiteli bir yurt tarzı açtık, bir yıl boyunca yurtta aşçılık yaptım. Cenab-ı Allah’ın bir lütfu ve ikramı olarak halen Beddiüzzaman Vakfı’nda hizmetim devam ediyor.

Sinan Bey, vermek istediğin bir mesajın varsa alayım.

Efendim, Risale-i Nurlar tahkikî imanı kazandırıyor. Şahs-ı manevî çatısı altında hizmet etmek şereflerin en büyüğüdür. Bu şerefle müşerref olmamı Yeni Asya Camiası’na borçluyum ve duâ ediyorum. Yeni Asya, Risale-i Nurlar’ın naşir-i efkârı ve bahr-ı ummanda seyreden bir geminin pusulası gibidir.

Cenab-ı Allah’tan hulus-u canla şunu istiyorum, ölünceye kadar şu şerefli dâvâ içinde berdevâm etsin, dershane hizmetleri yapabilmem için sıhhat versin. Bir memur sabah mesaisine nasıl belirli saatler içerisinde giderek, evine dönüyorsa ben de aynen öyle her sabah kalkar vakfa gider hizmetleri deruhte ederek, iş veya görev bitiminde evime dönüyorum.

Bu anlatımla şunu ifade etmek istiyorum. Her kim olursa olsun inandığı dâvâsına sadâkat, ihlâs ve istekle bağlı olması lâzımdır. Ciddiyet olunca muvaffakiyet de arkasından gelir. Ben hiçbir zaman evimin iaşesini hırsla istemedim. İsteseydim de bu kadar imkânlar aklıma bile gelmezdi. Bu dâvâ maişette büyük bir kazançtır. Ailede huzur arayan Risale-i Nurlar’ı okusun. Maişetin de, huzurun da vasıtası, Risale-i Nurlar’dır.

Bu röportajla bana bu tarihî imkânı sağlayan Yeni Asya’ya, Yeni Asya’nın mümtaz yönetici ve yazarlarına teşekkür ederim. Saygılarımla.

Okunma Sayısı: 2243
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hasan YİGİTKAN

    27.1.2019 19:31:11

    Tebrik ederim güzel bir hatıra idi

  • Ömer yetim

    27.1.2019 09:55:47

    Allah Sinan abiye hayırlı, güzel, maddi-manevi kazançlara vesile olacak, uzun ömür nasip etsin. Bu güne kadar yapmış olduğu bütün hizmetleri şahsı manevi namına kabul eylesin ve umum nur talebelerini hissedar eylesin

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı