"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nevzat Dinçer Ağabey’in eşi Emel Dinçer: İyi ki Yeni Asya var

Rüstem GARZANLI
19 Ağustos 2018, Pazar
Risale-i Nur’un fihristesi olarak bilinen Nevzat Dinçer Ağabeyin eşi Emel Dinçer Abla ile telefon görüşmesi yaptık.

Üstad, “müfritane irtibat” emretmiş. Bugünkü, içtimaî hayatın getirdiği ağır şartlar, gidip gelmeyi aksatıyorsa da, telefon konuşmaları bir nebze o müfritane irtibatı sağlıyor diye düşünüyorum.

Gidemediğimiz kardeş ve ağabeylerimize açacağımız bir telefon pozitif münasebet olarak aramızda tezahür ediyor…  

Emel Hanımın telefon konuşmasında aldığım şevki ve duyduğum heyecanı okuyucularımla paylaşmak istiyorum.

Emel Hanım, Yeni Asya’yı anlatıyor, anlatıyor…. Anlattıkça heyecana geliyordu, doğrusu anlattıkları beni de heyecanlandırıyordu. Çünkü o kadar derin ve o kadar da geniş bir dâvânın serencamını anlatıyordu…

İlâhî Yâ Rabbî dâvâya bağlılık bu kadar olur, diye hem düşünüyordum, hem de Emel Ablayı can-ı gönülden dinliyordum.

Emel Abla hayatın serencamını ve hizmete olan şevkini anlatmaya devam ediyor…

“Benim mesaim, sabah ezanından evvel başlar, sabah namazını müteakiben evratlarımı bitirdikten sonra ilk işim beş sene önce yatağa bağımlı kalan eşim Nevzat Beye fizik hareketleri yaptırır, ardında kahvaltısını hazırlarım. Daha sonra Risale-i Nur dersine başlarız. Nevzat Bey fenâ fil Risale, her konuya vakıf, hatta hangi mesele hangi kitapta, sayfasına kadar bilir.

Yaz aylarında haftanın iki günü derslere iştirak ediyorum, ev hali işlerim çıkınca Nevzat Bey, ‘Bugün derse neden gitmedin,” ‘diye beni ikaz eder.

Neşriyat komisyonunda görevli olduğum için gazetemizin ve dergilerimizin satışını takip ediyorum. Gerek haftalık mutad derslere, gerekse semt derslerine mutlaka Yeni Asya’yı götürür, o gün ki gündemle ilgili bir yazıyı çay molasında okuruz.

Buradaki maksadım Yeni Asya’yı tanıtmaktır. Risale-i Nurlar’ı anlamak için Gazeteyi okumak lâzımdır. Yeni Asya hizmetin ölçüsü ve düsturlarını anlatıyor.

Yeni Asya’nın pusulası Risale-i Nur’dur. Risale-i Nur’un pusulası da Kur’ândır. Bundan dolayı Yeni Asya aldanmaz ve aldatmaz…..

Gazeteyi tenkit edenlere gazeteyi okutuyorum, ‘bakın bu gazetenin neresi sizce uygun değildir,  tenkit ediyorsunuz?’ diyorum.

Gazeteyi günlük olarak marketten alıyorum, markete gelmediği zaman hemen temsilciliği arıyorum. Çünkü gazetemiz nefesimiz ve sabrımızdır. Ben okuyorum, Nevzat Bey dinliyor, beraber mütalâa ediyoruz. Her bir yazarın yazısı ayrı bir renktir, ayrı bir güzelliktedir. Yazı yazmak çok zaman alıyor. Biz hazır bulduğumuz yazıyı neden okumayalım ki?

Yeni Asya Gazetesi Risale-i Nurlar’ın naşir-i efkârıdır. Bu yayın organında çalışan bütün kardeşlerimi tebrik ediyorum. Onlar birer kahramandırlar…

Gazetenin üzerimizdeki tesiri tâ rahmetli babamdan bize kalan kıymetli bir mirastır. Ona da Zübeyir Ağabey’den intikal eden bir mücevherdir. Mücevher ne kadar eskiyse o kadar paha biçilmez bir kıymet kazanır. Biz İttihad’dan gazeteyi tanıyan, okuyan müşteri değil; asıl sahibiyiz….

İşte dâvâyı kendi malı gibi bilmek, dâvâyı neşir etmek dâvânın sahibi unvanına haiz olur. Sadece usûlen dostlar alış verişte görsün, hatır için gazeteyi alayım dememek lâzımdır. Yeni Asya dâvâmdır  diyecek ve alacak….

Şunu da ifade edeyim ki, Yeni Asya, her dönemde bir zorluk yaşamıştır. Her türlü zorlukları aşarak bugünlere gelmiştir. Ümit varız, elhamdulillâh….

Rahmetli babam Fikret Özdemir Üstadı Emirdağ’ında ziyaret etmiş, duâsını almıştır. Üstadı ziyaret ettikten sonra ayrılırken kapıda aklına şöyle bir şey gelir. “Keşke kardeşlerim için, Üstad’tan duâ talep etseydim”  Tekrar döner. Fakat Üstad’a daha bir şey söylemeden Üstad: “Kardeşlerin için duâ edeceğim,” der.

Son zamanlarda Yeni Asya’ya karşı provokatörlük yapanlar var, bu menfi cereyanlara kimse kapılmasın. Gazeteye karşı yapılan bu tür davranışları için, nezaketimi bozmadan, kısaca gayr-ı ahlâkî demek istiyorum.” 

Emel Ablayla telefon konuşmamız epeyce devam etti, bu arada Nevzat Ağabey de telefon konuşmalarımızı hoparlörden sesli olarak dinliyordu. Onun da hayır duâları bütün gönül dostlarına iletmek istiyorum.

Emel Hanımın son sözü, “köşe yazarlarımız hiç usanmadan, çekinmeden yazılarına devam etsinler. Hepinize duâ ediyoruz. İyi ki, Yeni Asya var” şeklinde oldu.  

Selâm ve duâ ile Allah’a emanet olunuz.

Emel Ablamızı bu samimî ve hasbi gayretlerinden dolayı biz de tebrik eder, hayırlı duâlarını bekleriz.

Okunma Sayısı: 2113
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • zeki şimşek

    19.8.2018 07:03:01

    Nevzat Dinçer ve eşi emel hanım'a ilgili yazınız çok güzel.Tebrikler.Allah yardımcınız olsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı