"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fabrika çarkları

Sabahattin BOYACI
27 Temmuz 2016, Çarşamba
Bir zamanlar toplumda bilge kişiler vardı.

Avam (okuması yazması olmayan) insanlara göre, daha saygıdeğer ve daha yardımsever olurlardı. Aynı zamanda hamiyetli idiler, istisna olabilir tabiî. Bu bilgeler toplumun her işi ile ilgilenirler, hastası olan, borcunu ödeyemeyen veya işinin hakkından gelemeyenler onlara danışırlar ve onlar da Allah rızası için yol gösterip yardımcı olurlardı.

Toplum aydınlanmaya, bilgi düzeyi artmaya başlayınca, herkes kendi işini kendi planlamaya başladı. O bilge kişilere daha az müracaat eder oldular. Haliyle bu durum onların enaniyetli olanlarını rahatsız etti. ‘Bana sormaları lâzımdı, adam oldular sanki’ gibisinden tavırlar sergilemeye başladılar. Hatta bu durum istibdada dönüştü. Artık insanların hatalarını gözetirler, ‘eğer danışsaydın böyle olmazdı’ demeye getirip psikolojik baskı yaparlardı. ‘Eğer adam sormaz da kötü bir şeyle karşılaşırsa, bu sana haktır, bize mi danıştınız?’ derlerdi. Bu durum daha sonra karizmaya dönüştü ve prim yapmaya devem etti. Filan hoca, filan abi, filan lider gibi. Toplum bu kez bunların peşinden gitmeye başladı. Filan hoca iyi ders yapıyor, filan abi daha iyi bilir vs. Uzunca bir süre de böyle devam etti. Artık insanların bilgi düzeyi gelişince özgüven kazandılar ve yavaş yavaş karizma devrinin de sonuna gelindi. Şimdi ihtisas dönemindeyiz, öyle ki; hastalandığın zaman rastgele doktora gitmiyorsun. Neren ağrıyorsa onun ihtisasını yapan doktora gidiyorsun. Yani artık iş ehline soruluyor.

Günümüzde toplum daha rahat, fakat eski alışkanlıklardan tamamen kurtulamadık. Az da olsa her şeyden anladıklarını zannedenler yok değil. Onun için tenkit hastalığı tavan yapıyor. İnsanların ya da cemaatlerin açıkları aranıyor, bulunuyor. Kırk tane iyi yapmıştır takdir edilmez, bir tane yanlış yapsa (ona göre), tef çalıp âleme ilân ediliyor. Bu böyle olmaz! Bu yanlış yapılmıştır tarzında gıybetler ediliyor. Ancak siyaset bunun dışında, çünkü bizim siyasetle ve idare ile uzaktan yakından bir ilgimiz bulunmamaktadır. Biz iman hizmetindeyiz. İnşallah toplum bu garabetten de kurtulacak. Üstadımızın “İşte eski hal muhal.. ya yeni hal veya izmihlal….” dediği gibi, bu durumdan da kurtulacağız. Yani fabrikanın her çarkı sadece kendi vazifesi için dönecek.

Buna haddini bilmek de diyebiliriz. Haddini bilmek fazilettir ve taş yerinde ağırdır. Eskiden beri söylenen bir “yuvarlanan taş yosun tutmaz” sözü vardır. Allah taşı hikmetli yaratmıştır. Ya toprağa analık yapacak ya da ruhlu mahlûka meskenlik. Taş bir yerde sabit durduğunda etrafı yosunlaşır ve o yosunların arasında birçok canlı barınır. Ama yuvarlandıkça hem kendine bir yer bulamaz hem de diğer canlılara yardım edemez.

Şimdi gelelim hizmetimize: Her şeyden haberdar olmak her şeyi bilmek demek değildir. İhtisasını yapmadığınız herhangi bir konuda, iddialı konuşulmaz. Her şeyin sizden sorulmasını bekleyemezsiniz. Herkesin meşrû dairedeki fikir ve hallerine tahammül göstermelisiniz. Genç yeteneklerin gelişmesine zemin hazırlamalısınız.

Sonuç olarak; “Fakat mesleğimiz uhuvvettir. Kardeş kardeşe peder olamaz, mürşid vaziyetini takınamaz. Uhuvvetteki makam geniştir. Gıptakârane müzahameye medar olamaz. Olsa olsa, kardeş kardeşe muavin ve zahîr olur; hizmetini tekmil eder” düsturuna harfiyen uymak ve uygulamak Üstadımıza olan bir sadâkat borcumuzdur. Allah kalplerimizi birbirine ısındırsın, ittihad-ı Nuriye ve ittihad-ı İslâmı nasip etsin. Vatan ve milletimize huzur ve selâmet versin, hamiyetli idarecilerimize kuvvet ve feraset versin. Vatana ve millete ihanet edenlere fırsat vermesin. Amin.

Okunma Sayısı: 1101
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Toygar

    27.7.2016 10:12:59

    Binler tahsin ve tebrik!.. Ne mutlu bir yazı oldu benim için. Bir haftadır hissetiklerimi buldum ifadelerde. İzah edip de anlatamadıklarımı da!..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı