"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tut kelin perçeminden (3)

Sabahattin BOYACI
29 Haziran 2016, Çarşamba
“Tarih tekerrürden ibarettir” sözünü çok duyarız. Yetmez hâlâ kullanırız. “İbret alınsaydı tekerrür eder miydi hiç” derler. Aslında bütün bunlar acizliğin, miskinliğin ve çaresizliğin bir göstergesi. Proje üretemeyenlerin, geleceğinden korkanların sığındığı bahanelerdir. Hayatlarını korkulara dayalı yaşayanların başka da şansı yoktur zaten.

Hep geçmiş olayları tahlil edenlerin göremedikleri, gözden kaçırdıkları bir nokta var. Böyleler geçmişe bakıp kaybeden, başarısız olmuş birini gördüklerinde; hangi hatasından dolayı kaybettiği ile ilgilenirler. Neden? Çünkü kendisinin de kaybedeceği, itibarının zedeleneceği korkusuna kapılmıştır. Gel gör ki, korkunun ecele faydası yoktur. Dalgaları göğüsleyemeyenlerin düştüğü bir durumdur aslında bu.

Kocaman devasa gemiler vardır. Okyanusların balinalarıdır onlar. İnsanlığa hizmet için, dev dalgalara göğüs gererler. Fırtına çıktığında liman aramazlar. Çünkü, o büyükler limanlara sığmazlar. Kıyıdan, sığ sulardan uzaklaşırlar; demirlerini deryaya atarlar, koca koca dalgalara meydan okurlar. Ama bir de küçük gemiler vardır. Bunlar bilirler ki; fırtınalar bunların sonudur. Hep havayı koklarlar, onların radarları hep fırtına korkusu ile döner. Ne zaman bir esinti hissetseler, hemen sığınabilecekleri güvenli (kendilerince) bir liman ararlar. Sığındıkları liman gelen dalgaları kıramayacak korkusuna kapılırlarsa; hemen rotayı başka bir limana kırarlar. Acayip!

Biz de diyoruz ki; geçmişten ders çıkarmak zahmetlidir. O yüzden geleceği planlayalım. İttihadı bozacak haletten sakınalım. Bugün burada yarın başka yerde olmak yerine; Lem’a-i İhlâs düsturlarına uygun hareket edelim. Muhabbet-i umumiyeyi temine çalışalım. “Çok sıkı tutmayınız, herkes bir meşrepte olmaz. Müsamaha ile birbirine bakmak, şimdi elzemdir” talimatını iyi anlayalım. Biz matematikçiler bir şartlı önermenin doğruluk değerine bakarız. Çünkü şartlı önermenin doğruluk değeri “1” olursa, ona gerektirme denir.

Adam yanlış yola girmiştir, doğru hedefe varamaz, bu normaldir. Yanlış yoldan gider hedefine varır, “eh iyi olmuş, kaybolmamış” dersin. Doğru yoldan gidip, doğru hedefe varırsa nurun ala nur, olur. Fakat doğru yoldan gidip yanlış hedefe varırsa bu affedilemez bir durumdur. O yüzden doğru yolun sonu doğru adrese çıkmalıdır. Dosdoğru yolları eğriltmeden yürümek zorundayız. Yoksa cinayet olur ve bütün yollar riske girer.

Şimdi Cibali Babalara dikkat ederken, baltanın sapını unutmayalım. Bize dışardan zarar veremezler, şimdiye kadar da veremediler. Ancak içimizden aldattıkları, alet ettikleri veya kullandıkları adamlar olabileceğini hatırdan çıkarmayalım.

Allah bütün inananları ihlâs-ı tamme’ye muvaffak eylesin. Gelecek Leyle-i Kadri ve Ramazan Bayramını hayırlara vesile kılsın inşallah. Meryem ve Nursena kardeşlerimize Allah rahmet etsin ve bizleri de şefaatlerine nail eylesin, ailelerine de sabr-ı cemil versin. Âmin.                                                                                                  

Okunma Sayısı: 1330
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı