"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hangi meyveyi seçersiniz?

Sadettin Önal
07 Nisan 2018, Cumartesi
Meyve almaya pazara çıkarız.

Meyvelerin en iyisinden almak için pazarcı pazarcı dolaşırız. Veya meyve almak için markete gideriz. Alırken kasadaki veya raftaki meyveleri birer birer kontrol ederiz. Niçin kontrol ederiz? Aldığımız meyvelerin çürük olmaması için, iyi olması için ve kaliteli olması için.

Meyve deyip geçmemek lâzım. Hz. Adem ile Hz. Havva’yı Cennetten dünyaya indiren yasak bir meyveye yaklaşmalarıdır. İşte bu meyveye yaklaşımımız bizi de dünyadan -Allah korusun- Cehenneme atmasın.

Kâinata, bu evrene farklı açılardan bakılabilir. Bu bakış açılarından birisi de kâinatın, evrenin bir ağaç olarak değerlendirilmesidir. Bu ağacın meyveleri ise herkesin kaçındığı emaneti yüklenen insandır. İşte bu ağacın meyveleri yani insanlar dünyada sosyal hayat pazarında teşhir edilmektedir. Teşhir edilen bu meyveler birbirini etkilemektedir. “Üzüm üzüme baka baka kararır” atasözünde dile getirildiği gibi, “Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” ifadesinde yerini bulduğu gibi.

İnsan kendi kendisini programlayabilen bir san’at eseridir. İşte bu noktada örnek alacağımız meyveler önemlidir. Fatiha Sûresi’nde de bu noktaya dikkat çekilircesine “Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet” şeklinde duâ etmemiz tavsiye edilir.

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri Ene ve Zerre Risalesi’nde (30. Söz) enaniyetten, benlikten veya egodan zakkum ve tuba ağaçlarının sümbüllendiğini belirtmektedir. Bu sümbüllenip gelişen ağacın üç tane dal veya budağı bulunmaktadır. Bu üç dala aynı zamanda, bedende ruhun yaşaması için insana verilen kuvvetler de denilmektedir. 

Bu üç dal veya kuvvet şunlardır:

A- Kuvve-i şeheviye-i behimiye (şehvet),

B- Kuvve-i sebuiyye-i gadabiye (öfke),

C- Kuvve-i akliye-i melekiye (akıl).

İnsandaki bu üç kuvvetin enaniyet ile kullanımından, diğer bir deyişle insanın kendisini prog- ramlamasından iki azim cereyan, iki farklı akım ve on dokuz (19) farklı çeşitte meyve ortaya çıkar. Bu iki cereyandan biri imandır. Diğer akım da inkârdır. İnsanlıkta dal budak salan birinci akıma “Tuba” ağacı denirken ikincisine de “Zakkum” ağacı ismi verilir. Her iki ağacın meyvelerinin toplam çeşidi on dokuz (19) sayısına karşılık gelir. 

Bunun açılımı ise aşağıdaki şekliyle ağaçlandırılır, meyveleri gösterilebilir:

Tuba ağacının meyveleri:

A) Kuvve-i akliye-i melekiye (akıl) dalında:

1- Enbiya

2- Mürselin

3- Evliya

4- Sıddıkîn

B) Kuvve-i sebuiyye-i gadabiye (öfke) dalında:

1- Adil hâkimler,

2- Melek gibi melikler.

C) Kuvve-i şeheviye-i behimiye (şehvet) dalında:

1- Hüsn-i siret,

2- İsmetli cemal-i suret,

3- Sehavet,

4- Keremdarlar.

Allah’ın öğretmesi ile öğrenen enbiyalar ve enbiyalar aracılığıyla Allah’ın öğrettiklerine bağlı kalan insanlar, Tuba Ağacı’nın meyvelerini oluşturur. Tuba Ağacı’nın meyveleri on (10) tanedir. Tesbihattaki bir kısım zikirler on defa tekrar edilir. ‘Birinci Söz’de “Bismillah” kelimesi on defa geçer. Kur’ân’da yüz on dört defa tekrar edilen besmelenin harfleri de tekrarlar hariç on tanedir. Matematikte kullanılan onluk sistem de bu tevafuka belki ilâve edilebilir. Belki niceleri de…

Zakkum ağacının meyveleri ise şöyle sıralandığı dikkati çekmektedir:

A) Kuvve-i akliye-i melekiye (akıl) dalında:

1- Dehriyyun,

2- Maddiyyun,

3- Tabiiyyun.

B) Kuvve-i sebuiyye-i gadabiye (öfke) dalında:

1- Nemrut,

2- Firavun,

3- Şeddat.

C) Kuvve-i şeheviye-i behimiye (şehvet) dalında:

1- Âlihe,

2- Sanem,

3- Uluhiyet dava eden.

İkinci cereyanı oluşturan Zakkum ağacının meyveleri ise İlâhî mesajı göz ardı eder, sadece akla dayanır ve tamamıyla dünya hayatına yöneliktir. Bu meyvelerin sayısı ise dokuzdur. Risale-i Nur Külliyatı’ndaki Birinci Sözde “Bismillah” kelimesinin karşıtı olarak kullanılan kelimelerin kullanım sayısı da dokuzdur. Bunlar; “MAĞRUR” dört (4) defa, “TABİİYYUN” bir (1) defa, “GAFIL” bir (1) defa, “BELAHET” iki (2) defa “EBLEH” ise bir (1) defa geçen kelimelerdir. Besmelede tekrar eden harflerin sayısı da dokuzdur.

Besmelenin on dokuz (19) harfine karşılık Risale-i Nur Külliyatı’ndaki Otuzuncu Sözde ‘Tuba’ ve ‘Zakkum’ ağacı meyvelerinin on dokuz (19) meyve ile tevafuk etmesi dikkat çekicidir.

İşte iki cereyan, iki akım, iki ağaç; Tuba ve Zakkum. Bu iki ağaçtaki on dokuz meyve…

Siz bu meyvelerden hangisini seçiyorsunuz? Tuba Ağacı’nın on adet farklı lezzette her iki dünya için saadet sunan meyvelerini mi seçiyorsunuz yoksa Zakkum Ağa- cı’nın hem bu dünyada hem de ahirette sıkıntıya sokacak zehirli meyvelerini mi?

Okunma Sayısı: 2677
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı