"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Aziz Yıldırım’ın suçlamaları

Said OKUR
30 Mayıs 2016, Pazartesi
Türkiye kupası hafta içinde sahibini buldu. Bir finalden çok fazlasıydı. Çünkü iki rakip karşı karşıya gelmişti.

F.Bahçe çok önemli transferlerle ve yüksek beklentilerle sezona başladı. Hatta uefa Kupası bile hedefleniyordu. Önce Avrupa sonra, lig hedefi ıskalandı. Son olarak kalan tek hedef Türkiye Kupası’ydı. G.Saray ise bir yıl men cezası almış ve ligde Avrupa’ya gidecek dereceyi elde edememişti. Bu kupayı mutlaka kazanmalıydı.Bu şartlar altında oynanan finalde, kupayı G.Saray’a kaptırınca, F.Bahçe’de taşlar yerinden oynadı. 

Başkan Aziz Yıldırım maçtan sonra çok tartışılacak açıklamalarda bulundu. En çarpıcı olanı G.Saray’ın 2000’deki uefa Kupasını dualarla kazanmış olduğuydu. Neden bu kadar eskilere uzandı Aziz Yıldırım? Belli ki gündem değiştirmek istiyordu. Dua konusunda Aziz Başkan çok haklıydı. Ama dua sınırlaması tek kişi ile sınırlı değildi. Büyük bir kitlenin duası da uefa kupası’nın kazanılmasında etkili oldu. Aziz başkan daha önce de “Kadıköy’deki derbi maçı için “İnşallahı falan yok yeneceğiz” diyerek “İnşallah” kelimesini hafife alan bir ifade kullanmıştı.  

Aziz başkan G.Saray’ın Kadıköy’de şampiyon olup kupa kaldırmasından sonra da “Onlarla dostluğumuz bitti. Biz hapisteyken kupayı orada kaldırmayacaklardı” diyerek “ebedi dost” luğa sekte vurmuştu. Bir takımın şampiyon olduktan sonra kupa kaldırmasından doğal bir şey olabilir mi? Kaldı ki, orada hangi şartlarda kupa kaldırıldığı da unutulmadı. Işıklar söndürüldü. Coşku engellendi. Her neyse. 

Aziz Yıldırım’ın sansasyonel tavırları hiç bitmedi. Bu son finalin devre arasında bile hakemlerin yanına inerek, doğru maç yönetmeleri ikazını tekrarladı. Çünkü bunu daha önceleri de pek çok defa yapmıştı. Onun tarzı bu. Maçın bitiminde savcı olduğu söylenen birileriyle sert tartışmalara girdi. Seyirciyle küfürleşti. Onca yaşadıklarından sonra Aziz başkanın tavırlarında en küçük bir değişiklik görmüyoruz. Aslında onun kendi teknik heyetine ve oyuncusuna bakıp nerede yanlış yapıldığını sorgulaması gerekirken, her başarısızlık ve olumsuzluktan sonra başka hedeflere yönelmesi, yeni başarısızlıkların başlamasına sebep olmaktadır. 

G.Saray bu sene 4. teknik adamla çalıştı. Mustafa Denizli bile ilaç olamayınca, yeni bir arayış ve Riekerink e takım teslim edildi. Bir ay önce finali kim kazanır diye sorulsa  G.Saray taraftarının da dahil olduğu tahmin sonucunda yüzde doksan F.Bahçe bu maçı rahat kazanır fikri ağırlıklı çıkardı. Riekerink, son derece başarılı bir şekilde oyuncuları birbirine yapıştırdı. Takım olmanın önemini yeniden kavrattı ve kupa kazanıldı. Pareira’nın F.Bahçe’de sağlayamadığı en önemli eksiği buydu. İstediğiniz oyuncuları bir araya getirseniz de “takımdaşlık” yoksa, başarı da yoktur. Aziz Yıldırım başarısızlığı burada aramadı. Bir ara Volkan Demirel’e, “Her şeyden sen sorumlusun” deme garabeti bile gösterdi. Aslında bu çıkış teknik direktörü Pareira’nın ipinin çekilişi hamlesiydi

Okunma Sayısı: 1239
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı