19 Nisan tarihli yazımda son üç haftaya lider giren takımın, şampiyonluk ipini göğüsleyeceğini tahmin etmiştim.
Ama şunu da belirtmiştim. Şampiyon olacak takım kim olursa olsun bunu yüzde yüz hak etmeyeceğini yazmıştım. Futbol olarak Galatasaray’ın "şampiyon" gibi oynamadığını Beşiktaş maçında bir kez daha gördük. Beşiktaş çok daha iyi olmasına rağmen G.Saray maçı kazandı. G.Saray’ın iyi tarafı çok iyi mücadele etmesiydi. Çünkü bu maç bir anlamda şampiyonluk maçıydı.
Maçtan önce G.Saray seyircisi çok güzel bir kareografi hazırladı. Türkiye’de bir ilk olan bu gösteriye bütün seyircilerin katılımıyla gerçekleşti. Gerçekten de çok başarılıydı. Maçın başında iyi olan ve oyunu önde oynayan bir G.Saray vardı sahada. Devamında Yasin’in attığı golde bireysel becerisi ön plana çıktı. Gelecek adına da umut verici bir hareketti. İlk yarı genel olarak dengeli geçti. Ama ikinci yarıda Oğuzhan’ın oyuna girmesiyle Beşiktaş oyunu daha iyi oynamaya ve tehlikeli olmaya, G.Saray mahkum bir görüntü sergilemeye başladı. G.Saray, ikinci yarıda neredeyse ilk atağını yapıp golü atıncaya kadar. G.Saray bu sezon ilk kez yüzde 45 in altında bir istatikle müsabaka oynadı. Bu kadar gömülü oynamak skor avantajını kaybetmeme adınaydı belki ama, çok yanlıştı. Bu şekli çevirmeyen Hamza hoca da yanlış yapıp değişiklik hamlelerini geçe bıraktı.
Sneijder bu sezon özellikle içerideki maçlarda klasını hep konuşturdu. Maçı koparacak golü atarak G.Saray için ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi. Sneijder G.Saray’da 10 numara olmayı hak ediyor. Efsane Hagi gibi Sneider’i, camia, takım, seyirci benimsiyor. Onu seviyor. Bu sezon o da G.Saray’ı benimsedi. Gayretiyle bunu gösteriyor.
Maçın çirkin görüntüsü Burak’ın hocasına karşı yaptığı saygısızca hareketti. Hamzaoğlu oyundan aldığı oyuncusuna sarıldı. Ama Burak hocasının elini itti. Bunu yaptıktan sonra özür dilese ne olur. Teknik anlamda sıkça eleştirdiğimiz Hamza hoca, gerçekten sevecen biri. İnsani değerleri yüksek. Sert değil. Burak böyle bir hareketi Fatih Terim’e yapsa ne olurdu? Asla yapamazdı. Ben olsam Burak’ı Rize maçı kadrosuna almazdım. Çünkü benzer hareket yapan Emre, ertesi maçta kadroya alınmamıştı.
Muslera, Selçuk, Sabri, Burak, Melo ve diğer oyuncular. Hepsi ellerinden geldiğince katkı sağladılar. Ama Hamit diye bir oyuncuya ayrı bir iki cümle yazmak lazım. Çünkü o, bunu hak ediyor. Tam profesyonel. Lâzım olduğunda G.Saray için elinden gelenin en iyisini yaptı. Gelecek sezon da G.Saray kadrosunda mutlaka bulunmalı. Yaşı ne olursa olsun tecrübesiyle G.Saray’a vereceği çok şeyler var.
Bu galibiyet G.Saray’a şampiyonluk getirme adına büyük bir adım.