Mustafa Denizli ayağının tozuyla ilk maçına çıktı. Değişik olan bir şey var mıydı görüntüde? Hayır.
Tam tersine futbolcuların kafasındaki karışıklık açıkça görünüyordu. Neydi kafa karışıklığı? Hamza Hocanın gidişinde yapılmış olan oyuncu bazlı yanlış işler. Yani suçluluk psikolojisi. Hocanın gönderilişine sebep olmak.
Ne kadar doğru bilemiyoruz. Ama var olduğu gerçek olan, bazı oyuncuların yöneticilere hocadan serzenişte bulunduğu. Eksik çalışmış olmak, yeterli taktiksel hazırlanamamak. Sneijder Atletico Madrid yenilgisinden sonra, "Defans yapmasını bilmiyoruz" demesi cümlesinin muhatabı Hamzaoğlu’ydu. Bu arada bazı yöneticilerin oyuncularla ilgili hocaya, "kadro dışı bırak" talimatları da konuşuldu.
Mustafa Denizli tek antrenmanla bu maça çıktı. Ne kadar katkı sağlayabilirdi? Ama hoca değişimlerinde genelde hep ilk maçlarda pozitif etkiler görülür ve iyi neticeler alınır. Bu nedenledir ki, Kasımpaşa Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, "Denizli’ye karşı ilk maçı oynamak istemezdim" dedi. Ama korktuğu başına gelmedi. Maç berabere bitti. Hatta maçı kazanabilirlerdi. Zira G.Saray’ın iç problemleri öyle bir iki günde atlatılacak cinsten değil.
G.Saray’ın en önemli sorunu Sneijder’in de belirttiği gibi defans yapamamak. Bu hem bireysel, hemde takımca. Rakiple kora kor sıcak temas sağlamada sıkıntı büyük. Yanından geçen oyuncuya bedenle temas sağlanamıyor. Yenilen gollerde G.Saraylı oyuncular hep sayıca fazla. Ama rakibe müdahale eden yok. Adam topu alıyor. İki üç kişinin arasından geçiyor. orta yapıyor,pas veriyor, gol atıyor. Bu aynı 60’lı yıllardaki futbolun defansif özelliklerine benziyor.
Mustafa Denizli’nin işi kolay değil. Birincisi ve en önemlisi oyunculardaki bozulmuş olan takımdaşlık, sevgi, saygı ve dayanışmanın yeniden tesisi. Eğer bu gerçekleşirse öbür işleri düzeltmek kolay. Yoksa ne yapılırsa yapılsın mümkün değil. Saha içinde birbirine bağıran ve suçlayan oyuncuları görürüz. Müsabaka dönemi devam ettiği için bunun süratle yapılması lâzım. Abdürrahim Albayrak’ın olduğu dönemlerde G.Saray hep başarılı olmuştur. Bunun da tek kelimelik izahı var: "Sevgi"