G.Saray’ın geriden oyun kurmasını engelleme üzerine plânlamasını yapmış. Özellikle Selçuk ve Sneijder her top alışında bire bir hatta ikili sıkıştırmalarla ileri oynamaları engellendi. Bunu yaparken çaldıkları toplarla son derece akıllı hücum denemeleri yaptılar. İki defa öne geçtiler. İki ve daha fazla fark yakalayabilirlerdi. Ama müsait pozisyonlarda farkı açamayınca ikinci yarıda G.Saray biraz daha derli toplu oynayınca galip gelmeyi başarabildi.  

G.Saray sanki hafta içi çok ağır bir maçtan çıkmış yorgun bir havadaydı. Halbuki Telles dışında diğer oyuncular hafta içinde kupa maçında oynamadı. Her defasında Mersinli oyuncular topu kazanan taraftı. G.Saray’da fiziksel yeterlilikte zorlanan oyuncular vardı. Selçuk, Umut, Sneijder, Emre beklenen formdan uzaktı. İlk yarıda Mersin İdmanyurdu bariz üstün olan taraftı. Hamza hocanın gelişinden bu yana yakılan ümit ışığında, bu defa solgunluk hissettik. G.Saray rakibinin oyununu kabul etmek zorunda kalan bir görüntü içindeydi. Yani acziyet vardı. Agresif oynamayan, oyuna giremeyen , ikili mücadelelerde boyun eğen G.Saray takımı hayal kırıklığı meydana getirdi. 

 Sabri, G.Saray’ın mevcut kadrodaki en iyi sağ beki. Bu maçın iyilerindendi. Hatta pozisyon direncinden galibiyet golü geldi. Semih sakatlandı. O ana kadar hata üstüne hata yaptı. Pozisyonlardaki yetersizliklerini vücudunu kullanarak kapatmaya çalışıyor. Hep iddia ettiğim Semih’in G.Saray için çok eksik bir oyuncu oluşu. Hamza hocanın Semih’in yerine Koray’ı değerlendirmesi gerekmektedir. Koray güvenilerek Dortmunt’tan transfer edilen defansif bir oyuncu. Şimdi görev alamayacaksa yani yetersizse, kadroda bulunmasının bir anlamı yok. Stoperde gerektiğinde Hakan Balta oynatılıyor. Artık bu mevkide, G.Saray’ın geleceğinde faydalanacağı bir oyuncunun monte edilmesi gerekir.