Beşiktaş favori olduğu maçta, F. Bahçe ile berabere kaldı. Bu skor Başakşehir takımının şampiyonluk iştahını arttırdı. Puan farkı ikiye düştü. Kalan maçlar hayli heyecanlı geçecek. Beşiktaş derbide üstün olan taraftı. Tek farklı skor her zaman risklidir. Yakaladığı ikinci gol denemelerinde başarısız olunca, son saniye golüyle maç berabere bitti. Beşiktaş, F. Bahçe’den iki oyuncu atılınca konsantresi bozuldu. “Dokuz kişiden nasıl olsa gol yemem” havası pahalıya mal oldu. 

Beşiktaş’ın kadro kalitesi ve derinliği gerçekten çok iyi. Ligin gol kralı Cenk Tosun yedek oturuyor. Atiba’nın yokluğunda oynayan Tolgay gayet iyi işler yaptı. Attıkları golün ortasını yapan Querasma’ya verdiği yaklaşık 60 metrelik pas müthişti. Fabri çok iyi bir kaleci. Ama Lyon maçındaki hatası Avrupa liginden elenilmesine sebep oldu. Derbi maçta da Beşiktaş’ın yediği golde yaptığı zamanlama hatası belki de şampiyonluğa mal olacak. Beşiktaş’ın tek eksiği kalede Fabri’nin çok iyi bir alternatifinin olmaması. Yedek kaleci Tolga bu güveni veremiyor.  

Galatasaray’ın Kasımpaşa’ya yenildiği maça baktığımızda; Tudor’un saçmaladığını söyleyebiliriz. Maçın 18. dakikasında sakatlığı olmayan Bruma’yı çıkarmasının mantıklı hiçbir izahı olamaz. Bir oyuncunun kötü oynamasına 18 dakikada karar verilemez. Ama Tudor’da Bruma takıntısı var. F. Bahçe maçında da Bruma’yı oyundan alıp rakibini rahatlatmıştı. 

Şu an kadarki performansıyla Tudor; asla büyük takım yönetecek, elindeki kadroyu verimli kullanabilecek bir teknik adam değil. Keşke Karabük’te kalıp oradaki istikrarını sürdürseydi. Ama G. Saray Tudor’la devam edemez. Kredisini bitirdi. İzin gününe anrenman koymasına bazı oyuncular karşı çıktı. Huzursuzluk olan yerde başarı olmaz. Takım antrenörüne saygı duyacak ve sevecek. Bu bağ Tudor’la takım arasında yok. O yüzden de, G. Saray’da var olan bu şekille başarının gelecek sene de olmayacağı aşikâr. Mutlaka değişim gerekli. Artık bu değişim yönetimden mi başlar, bekleyip görelim.