Kazanan Beşiktaş oldu. G.Saray’la puanlarını eşitledi. Yine vardı-yoktunun damgasını vurduğu bir mücadele izledi. Tuhaf olan şu ki; Türkiye’de VAR sistemi yokken de aynı tartışmalar oluyordu. Şimdi aynı tartışmalar yine oluyor. Geçen hafta, G.Saray’ın Bursaspor maçında aleyhine verilen penaltı, sonrasında hiç penaltıyla alâkası olmadığı görüldü. Hem de VAR sistemine rağmen. Bunun sonucu olarak maçın hakemi Hüseyin Göçek ve VAR’ ın başındaki hakem Halis Özkahya dinlendirilmeye alındı. 

Sonrasında ilginç bir şey yaşandı. Kulüpler Birliği alel acele bir bildiri yayınlayarak Göçek ve Özkahya ile ilgili verilen dinlendirilme kararının kaldırılmasını istedi. Ama tuhaf olan kulüplerin hiç birinin bu karar altında ıslak imzası yoktu birincisi. G.Saray kulübü başkanı kulüpler birliği üyesiydi ve bu karardan hiç haberi yoktu ikincisi. Bu bildiriyi yazan ve hazırlayan kimin olduğu belli değildi bu daüçüncüsü olan muamma sorular ortaya çıktı. Belli ki, birileri siparişle bunu servis ettirdi. 

Bu olay futbolumuzun niçin yerinde saydığının resmidir. Bu kafadaki yöneticilerin hükümünü sürdürdüğü futbolumuzda VAR olsa ne olur, olmasa ne olur? Çünkü yönetene güven yok. En başında TFF başkanına güven yok. MHK’ye güven yok. Güdülenen hakemlere güven yok. Güven olmadığı için de, pozisyonu tekrar tekrar izleme fırsatı sunan VAR’a rağmen, doğru kararlar veremeyiz. 

Hakemler belki iyi niyetli. Mesela Cüneyt Çakır FİFA’nın elit hakem statüsünde. Şampiyonlar Ligi’nde, Dünya Kupasında maçlar yönetiyor. Seyrediyoruz. Adam çok başarılı. Neredeyse hiç hata yapmıyor. Ama ülkemize gelince Çakır’a bir şeyler oluyor. VAR’a rağmen yanlış kararlar veriyor. Beşiktaş-G.Saray maçında yine tartışılacak kararlar verdi. Tekrar seyretme imkânına rağmen niçin bu hataları yapıyor o ve diğer hakemlerimiz?  

Gizli kapaklı yapılan işlerden hiç bir zaman sağlıklı sonuçlar çıkmaz. Bir toplumun bütününü içine almayan, kısmi gözetimler içeren her karar mutlaka rahatsızlık doğurur. Bizde olduğu gibi. Bir yönetici eğer sadece belli bir kesime hizmet edecekse burada adaletten hak ve hukuktan bahsedilebilir mi? Kuralları belli olan, ligin ortasında şampiyon olma ihtimali yüksek olan G.Saray’ın önünü kesmek için, play-off koyan ve stat ışıklarının söndürüldüğü ortamda kupasını veren  bugünkü yönetim, taa o zamanlar istifa etmeliydi.

Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, oturduğu makamın hakkını vermekten uzaktır. Kendisiyle ilgili profesyonel kulüpler bazında bir anket yaptırırsa durumu net görecektir. Ama tabi bu anketin de güdümlü olmaması kaydıyla.