Fitnesinden, şerrinden Hz. Âdem’in (as) Allah'a sığındığı; dehşetinden kalplerin ürktüğü, ruhların titrediği enbiya ve asfîyanın helâket ve felâket asrı dediği bir zaman...
Evet, biz şu an âhir zamanın tam ortasındayız. Zordur âhir zamanın bir ferdi olmak; mü’min bir genç için ise çok daha zordur ahir zamanda genç olmak. Bu zorlukla beraber çetin ve şiddetli bir imtihana tâbi olacaktır îmân sahibi genç.
Peki, ne yapacağız? Bu Cehennemî hâletten nasıl çıkacağız? Ahir zamanın dehşetli fitnesinden nasıl kurtulacağız?
Çok tövbe edeceğiz ve ahir zamanın dehşetli fitnesinden her dâim Allah’a sığınacağız. Peygamberimizin (asm) “Gerçekten Allah, meleklerine karşı ibâdet eden bir gençle iftihar ederek buyuruyor: 'Ey şehvetini Benim için bırakan genç! Ey gençliğini Bana bağışlayan genç! Sen Benim nezdimde meleklerimin bazısı gibisin”1
Rabbim bizleri ahir zamanın dehşetinden, şerrinden, fitnesinden ve yol açtığı manevî bunalımından muhafaza eylesin. Ve bizleri takvalı; kalbi nefsine, ruhu cesedine, aklı midesine hâkim olan; ibadette ve taatte sebat eden, yılmayan ve Risâle-i Nûrları okuyarak tahkîki îmânı elde eden ahir zaman gençlerinden eylesin.
Âmîn, âmîn, âmin…
Dipnot:
1) İmam-ı Gazali, İhyâ-i Ulûmi'd-Din, 2: 432.