"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Âhirzamanda mü’min olmak (3)

Said YÜKSEKDAĞ
04 Ocak 2019, Cuma
Geçen yazımızda âhirzaman fitnesinden korunmak için sağlam ve sarsılmaz bir îmâna sahip olmak, Allah’ın rahmetinden ümidi kesmeyip her dâim ümitvar olmak ve günaha sevk eden nefsin mahiyetini bilmek üzerinde durmuştuk. Kaldığımız yerden devam edelim inşâallah.

4- Nefse itimad etmemek: Nefsin kusurunu gördükten sonra nefse asla itimad etmeyeceğiz. Çünkü nefsi kendi kusurunu görmek istemeyecek hatta te’vil edecektir. “Evet şeytanı dinleyen bir nefis, kusurunu görmek istemez; görse de yüz te’vil ile te’vil ettirir.”1 Bu yüzden “Nefis, bundan sonra bu kusuru bir daha işlemez” demeyeceğiz ve nefse güvenmeyeceğiz. Zira nefis her an dersini şeytandan almaya devam ediyor. Hem Hz. Yûsuf (as) gibi bir Peygamber-i Âlîşan bile “Hâlbuki (ben) nefsimi temize çıkarmıyorum. Muhakkak ki nefis, dâima kötülüğü emredicidir; ancak Rabbimin merhamet ettiği (koruduğu kimse) müstesna. Şüphesiz ki Rabbim, Gafûr’dur (çok bağışlayan), Rahîm’dir (çok merhamet eden).” 2 diyerek nefsine itimad etmemişse, biz nasıl itimad edebiliriz ki?

5- Tövbe etmek: Allah’a, Tevvab (tövbeleri çokça kabul eden), Settar (gizli ve açık işlediğimiz günahlarımızı örten) gibi isimlerini şefaatçi ederek tövbe edeceğiz. Çünkü Allah, “Ey iman edenler, nasuh tövbe ile tövbe edin ki Allah da sizin kabahatlerinizi affetsin ve altlarından ırmaklar akan Cennetlerine koysun.” 3; “Ey Mü’minler! Hepiniz toptan Allah’a tövbe ediniz ki, felâha eresiniz.”4 gibi âyetleriyle bizleri tövbe etmeye dâvet etmektedir. Bu dâvete icabet ederek Cenâb-ı Hakk’ın huzurunda âcizliğimizi, çaresizliğimizi, zayıflığımızı izhar edeceğiz. Samimî bir şekilde ellerimizi açıp, O’nun dergâhında içtenlikle kusurlarımızı itiraf edeceğiz. Yaptığımız onca fenalığa, hatalara, günahlara rağmen ümitsizliğe kapılmayacak ve bunlardan pişman olarak Allah’tan af dileyeceğiz. Bir daha bu günahları ve fenalıkları işlememeye azmedeceğiz inşâallah.

Evet, İslâm’da insanın günah işleyebileceği kabul edilmiş ve bundan korunma ve kurtulma yolları bizlere öğretilmiştir. Yapılan kötülükten, işlenen günah ve hatalardan kurtulup ma’nevî kirlerden temizlenme yolu tövbedir. Tövbe ile insan, yapmış olduğu günah ve kusurlardan kurtulup, o günah ve hataları hiç yapmamış gibi tertemiz olur inşâallah. 

Nitekim bu hususta Peygamberimiz (asm) “Günahtan tam dönen ve tövbe eden, o günahı hiç işlememiş gibidir.” 5 buyurmaktadır. Bu yüzden âhiret hayatımızı kurtaracak olan tövbe ni’metini bize bahşeden Allah’a ne kadar hamd etsek azdır.

6- Sabretmek: Her türlü zorluğa rağmen sabredecek, bu yönde olan istikametimizi bozmayacağız. Çünkü bizler üç sabır ile mükellefiz. Bunlar taat üstünde sabır, mâsiyetten sabır ve musîbete karşı sabırdır. “Ya Sabûr” deyip, üç sabrı omzumuza alacağız. Cenâb-ı Hakk’ın bizlere vermiş olduğu bu sabır kuvvetini yanlış yolda dağıtmamaya a’zamî gayret edeceğiz. Bize verilen bu sabrın, her meşakkate ve her musîbete kâfi gelebildiğinin farkında olacağız ve o kuvvetle dayanacağız inşâallah. Sabrımızı tüketebilecek olan, bizi harama ve günaha sevk eden materyallerden, ortamlardan ve arkadaş çevrelerinden uzak duracağız.

Dipnotlar:

1- Lem’alar, Said Nursî, Yeni Asya 2013, s. 240.

2- Yûsuf Sûresi 53. Âyet.

3- Tahrim Sûresi, 8. Âyet.

4- Nur Sûresi, 31. Âyet.

5- İbn Mâce, Zühd 30.

 

Okunma Sayısı: 1718
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı