"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Aşk nedir ki?

Said YÜKSEKDAĞ
10 Şubat 2019, Pazar 00:30
Günümüz insanların bilhassa gençlerin sürekli mevzu-u bahis ettiği, üzerinde hayaller kurduğu ve kalbin hiç vazgeçemediği bir duygudur aşk. Peki, nedir bu kadar hakkında romanlar yazılan, uğruna dağlar delinen aşkın tarifi?

Günümüzde aşk deyince, “İnsanın karşı cinse duyduğu aşırı sevgi” akla geliyor değil mi? Hâlbuki aşk, sadece karşı cinse duyulan bir sevgi değil; sevdiğimiz bütün mevcudata duyduğumuz  şiddetli bir muhabbettir.

Bediüzzaman Hazretleri aşkı şöyle ifade ediyor: “Aşk, şiddetli bir muhabbettir. Fâni mahbuplara müteveccih olduğu vakit, ya o aşk kendi sahibini daimî bir azap ve elemde bırakır. Veyahut o mecazî mahbup, o şiddetli muhabbetin fiyatına değmediği için, bâki bir mahbubu arattırır; aşk-ı mecazî, aşk-ı hakikîye inkılâp eder”. Demek ki, biz neye şiddetli muhabbet (sevgi) besliyorsak, ona farkında olarak ya da olmayarak âşık oluyoruz. Peki, ya ehl-i îmanın, Allah’a ve Peygamber Efendimize (asm) olan aşırı muhabbeti aşk değil mi? Aşktır, hem de aşkların en güzeli!

Verdiğimiz örneklerden de anlaşılacağı üzere aşk iki kısma ayrılıyor: Hakikî aşk ve mecazî aşk. Hakikî aşk, Allah’a ve Habibine (asm) olan aşktır. Mecazî aşk ise, Allah ve Habibinin (asm) dışında olan her şeye duyulan aşırı muhabbettir ve hakikî aşka giden bir köprüdür. 

Mecazî aşk nerede, hakikî aşk nerede? İşte bu mecazî aşk, kalpte hâkim olduğu zaman manevî elemler ve sıkıntılara sebep olabiliyor, hatta merhametsiz bir azap yaşatabiliyor.

Geçmişte bazı arkadaşlarımın bu azabı yaşadığına şâhid oldum. Karşı cinse olan şiddetli muhabbetlerine rağmen mâşuklarından karşılık görmediğini hatta üstüne küçük düşürüldüğünü gördüm. Hem sürekli bir keder ve elem içerisinde olduklarını ve aşk acısı çektiklerini müşahede ettim. Neden mutlu değiller de sürekli manevî bir azap içindeler? Hani, bu aşk uğruna dağlar delinirdi? Hani sonsuza dek sürerdi? Madem öyleydi, neden bu insanlar acı çekiyor? Bu aşk neden bu kadar can yakıyor? Cevabı gayet kısa ve net: “Aşk, fânîye müteveccih olduğu için.” 

Aşk acısı çeken arkadaşlarımdan biri “Ben bu acıyı hak ediyor muyum?” diye sitem ediyor. Ben de “Evet kardeşim, kusur işlediğin, bu kusurundan dolayı elîm bir manevî azaba giriftar oldun. Bâki mahbublar dururken, fâni mahbuba gönül verdin. O da  Allah’a ısmarladık demeden çekip gitti.” dedim. 

“Arkadaşım sev, ama sevmenin de bir adabı ve ölçüsü olduğunu bilmelisin. Fâni sevgiler bâki sevgilerin önüne geçerse, sana ıztıraptan başka bir şey vermez.

Arkadaşım gel, dinleyelim Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî’yi, bak ne diyor: “Madem o hadsiz mahbubat fânîdirler, beni bırakıp gidiyorlar; bunlar beni bırakmadan evvel ben onları Yâ Bâkî Ente’l-Bâkî (Ey Bâkî olan Allah, bâkî ancak Sensin) demekle bırakıyorum. Yalnız Sen bâkîsin ve Senin ibkan ile mevcudat beka bulabildiğini itikad ederim. Öyle ise Senin muhabbetin ile onlar sevilir. Yoksa alâka-i kalbe lâyık değiller.”

Gel, sen de Yâ Bâkî Ente’l-Bâkî diyerek Bâkî-i Hakikî’ye müteveccih ol. Ol ki, mecazî aşkın hakikî aşka inkılâp etsin. Aşkının yönü Leyla’dan Mevlâya dönsün. O mahbublardan alâka-i kalbini kesebilesin ve onları Allah’ın muhabbetiyle sevip, manevî azap olan bu aşk acısından kurtularak huzura kavuşabilesin.

Okunma Sayısı: 6079
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Enver

    10.2.2019 08:59:51

    Aşkı cok eksik tarif etmissiniz. Onun insana veriliş gayesini sadece ilahi aski bulmak olarak düşünmüşsünüz. Eksik. Aşk iki insanı bir araya getiren yaratıcının en muhteşem bağı rabıtası duygusudur.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı