"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gençliğimizi nasıl sarf etmeliyiz?

Said YÜKSEKDAĞ
12 Mayıs 2018, Cumartesi 02:48
Bediüzzaman Hazretleri “Gençlik hiç şüphe yok ki gidecek. Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat’iyyetinde, gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecek.”1 buyurarak biz gençleri ikaz etmektedir.

Zira gençlik dönemi his ve hevesin hâkim olduğu, ölümün pek hatıra getirilmediği, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşandığı bir dönem. Hâlbuki ölüm o kadar kat’î bir gerçek ki buna rağmen ölümü ve etrafımızdaki nice vefatları görmezden gelebiliyoruz. Bediüzzaman Hazretleri, işte bu yüzden gençliğin geçici olduğunu, ihtiyarlığa ya da ölüme değişeceğini vurgulamaktadır.

Peki, bizler gençlik dönemini nasıl sarf edeceğiz? Gençliği, Cenâb-ı Hakk’ın bir ni’meti bilip, iffetle istikamet dairesinde hayrata mı sarf edeceğiz; yoksa gaflete dalıp, sefahat içinde boğularak heba mı edeceğiz? Tabiî ki aklı başında olan her genç iffetle istikamet dairesinde sarf etmek isteyecektir. Çünkü “Eğer sefahate sarf etse, nasıl ki bir dakika hiddet yüzünden bir katl, milyonlar dakika hapis cezasını çektirir. Öyle de gayr-ı meşrû dairedeki gençlik keyifleri ve lezzetleri, âhiret mes’uliyetinden ve kabir azabından ve zevalinden gelen teessüflerden ve günahlardan ve dünyevî mücazatlarından başka, aynı lezzet içinde o lezzetten ziyade elemler olduğunu aklı başında her genç tecrübe ile tasdik eder.”2

Sefahate sarf edilen gençliğin durumu böyle elîm elemler içinde iken gençliğimizi boş yere heba etmemeli, iffetle istikamet dairesinde sarf etmeliyiz. Çünkü gençliğimiz “İstikamet dairesinde gitse, gençlik gayet şirin ve güzel bir ni’met-i İlâhiye ve tatlı ve kuvvetli bir vasıta-i hayrat olarak âhirette gayet parlak ve bâki bir gençlik netice vereceğini, başta Kur’ân olarak çok kat’î âyâtıyla bütün semavî kitaplar ve fermanlar haber verip müjde ediyorlar.”3 Evet, kim böyle bir müjdeden mahrum olmak ister ki? Madem mahrum olmak istemeyiz o zaman bu hakikatleri kendimize rehber yapmalı, gençlik ni’metinin şükrünü eda etmeliyiz.

“Madem hakikat budur. Ve madem helâl dairesi keyfe kâfidir. Ve madem haram dairesindeki bir saat lezzet, bazen bir sene ve on sene hapis cezasını çektirir. Elbette gençlik ni’metine bir şükür olarak, o tatlı ni’meti iffette, istikamette sarf etmek lâzım ve elzemdir.”4

Dipnotlar:

1) Asâ-yı Mûsa, Said Nursî, s. 38, Yeni Asya, 2013.

2) A.g.e, s. 38.

3) A.g.e, s. 39.

4) A.g.e, s. 39.

Etiketler: gençlik
Okunma Sayısı: 2700
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı