"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mü’min neden kardeşine adavet eder?

Said YÜKSEKDAĞ
16 Şubat 2019, Cumartesi
Ne yazık ki kutuplaşmanın had safhada olduğu, kardeşin kardeşe küstürüldüğü, insanların birbirine şüpheyle baktığı, fitne ve fesadın hüküm sürdüğü bir devirde yaşıyoruz.

Zira, âhirzaman çalkalanıyor! Öyle şeyler yaşanıyor ki yapılanların şerrinden ve bunlara sebep olan fitnelerden her daim Allah’a sığınıyoruz. Meselâ, kendisini Mü’min bildiğimiz bazı insanlar, aşırı tarafgirlik, kör hissiyat ve cehalet yüzünden kendi siyasî fikrine muhalif olan mü’min bir kardeşini rahatlıkla dışlayabiliyor, iftira atabiliyor, hainlikle dahi itham edebiliyor. Hatta bazen oluyor ki tekfir derecesinde hakaret edebiliyor. Vâesefa!

Bu gibi insanlar, Mü’min kardeşinde -kendince gördüğü- bir tek câni sıfat yüzünden diğer masum sıfatları göremiyor. O câni sıfatı yüzünden diğer mâsum sıfatları mânen öldürerek, büyük bir zulüm işlediğinin şuurunda olamıyor.

Bu dehşetli hâl, maalesef bizleri derinden yaralamaktadır. Peki, mü’min olan bir insanın bu derece mânen sukut etmesine sebep olan şey nedir? Bu konu hakkında Bediüzzaman Hazretleri, Uhuvvet Risalesi’nin hemen başında, “mü’minlerde nifak, şikak, kin ve adâvete sebebiyet veren unsurların tarafgirlik, inad ve hased” 1 olduğunu  ifade etmektedir. Demek insan, nefis ve şeytanın da telkinatıyla tarafgirlik, inad ve hased gibi hislere mağlûp düşmekte ve dehşetli bir hâl almaktadır.

Bediüzzaman Hazretleri ayrıca bu dehşetli hâli alanlara seslenerek, “Ey mü’mine kin ve adâvet besleyen insafsız adam!... Sen, bir hâne-i Rabbaniye ve bir sefine-i İlâhîye olan bir mü’minin vücudunda îman ve İslâmiyet ve komşuluk gibi dokuz değil, belki yirmi sıfat-ı mâsume varken; sana muzır olan ve hoşuna gitmeyen bir câni sıfatı yüzünden ona kin ve adâvet bağlamakla, o hâne-i mâneviye-i vücudun mânen gark ve ihrakına, tahrip ve batmasına teşebbüs veya arzu etmen, şeni ve gaddar bir zulümdür.” 2 hakikatini gözler önüne sermekte, mü’minin mü’mine kin ve düşmanlığın nasıl bir zulüm olduğunu beyan etmektedir.

Kin ve adâvet gibi hisler insanoğlundan tamamıyla ref’ edilemeyeceğinden, bu duyguların yönleri ancak bir mecradan başka bir mecraya çevrilerek faydalı bir hâle getirilebilir. Bu noktada, Bediüzzaman Hazretleri, “Adâvet etmek istersen, kalbindeki adâvete adâvet et; onun ref’ine çalış. Hem en ziyade sana zarar veren nefs-i emmarene ve hevâ-i nefsine adâvet et, ıslâhına çalış. O muzır nefsin hatırı için, mü’minlere adâvet etme. Eğer düşmanlık etmek istersen; kâfirler, zındıklar çoktur; onlara adâvet et.” 3  düsturunu beyan etmektedir.

Bediüzzaman Hazretleri bu muazzam ve harikulâde Kur’ânî ölçüleri ve hakikatleri Risâle-i Nur yoluyla bizlere takdim etmiştir. Buna rağmen bu hakikatleri bilip de uygulamayan mü’minlerin yaptığı bu yanlışlıklar, zulümler ve tecavüzler İslâmiyet adına işlenen cinayetlerdir. Bilmeyenlere de bildirmek, tebliğ etmek bilenlerin omzunda bir mes’uliyettir.

Elhâsıl: Mü’minler, cüz’î hatalar yüzünden mü’min kardeşine adâvet etmemeli, bir câni sıfatı yüzünden onca mâsum sıfatları mânen öldürerek zulmetmemeli ve zulme taraftar olmamalıdır. Tarafgirlik, inad ve hased bataklığına düşmemeye dikkat ederek, “Mü’minler ancak kardeştirler!” İlâhî fermanını hiçbir zaman hatırından çıkarmadan, mü’min kardeşlerini sevmeli ve bu konuda azamî dikkat etmelidir. Vesselâm!

Okunma Sayısı: 2211
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Yüksekdağ

    16.2.2019 22:07:41

    Teşekkür ederim Şevket Bey..

  • Şevket Paksoy

    16.2.2019 12:51:05

    Yüreğinize sağlık.. Çok güzel bir yazı olmuş...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı