"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’dan kimseye zarar gelmez

Said YÜKSEKDAĞ
16 Ocak 2022, Pazar
Bugünlerde medya, intihar eden 20 yaşındaki tıp fakültesi öğrencisini konuşuyor.

Bilhassa sosyal medyada tweetler, hasthagler ve paylaşımlar adeta havada uçuyor. Bu genç delikanlı intihar etmeden evvel, kısa bir video yayımlamış. Şahsen ben de izledim ve yazılı açıklamayı da okudum. Resmen tüylerim diken diken oldu. Kısaca ifade etmek gerekirse, şiddetli aile baskısından, ülkenin ekonomik durumundan, gelecek endişesinden ve kaldığı cemaat yurdundan dert yanmış.

Gelin görün ki bu yazılı açıklamayı okuyan din ve cemaat düşmanları hemen saldırıya geçmişler. İntihar ederek dinimizce yasaklanan menfî bir harekette bulunan bu gencin günahını Risâle-i Nur’a, hatta Üstad Bediüzzaman’a yüklemek istiyorlar. Cemaat yurdu ya da evlerinin kapatılması, cemaat evlerinde okunan Risâle-i Nur’un yasaklanması gerektiğini, hatta Üstad Bediüzzaman Hazretleri’ne iftiraya varan bazı hezeyanlarda bulunuyorlar.

Risâle-i Nura ve Üstada iftira atmak, cemaatleri bitirmek, kökünü kazımak hiç kimsenin haddine değildir. 

Risâle-i Nur’un telif edildiği yıllarda en azılı din düşmanları dahi bir halt yiyememişken size ne oluyor!? Risâle-i Nur bu vatan topraklarına kök salmış, kimse de yerinden söküp alamaz! Cemaatler de bu toplumun temel değerlerindendir. 

Nur cemaatleri yaptıklarıyla milletin gönlünde taht kurmuşlardır. Zira Nur cemaatleri Bediüzzaman Hazretleri’nin telif etmiş olduğu Risâle-i Nur’u okuyup bu eser etrafında toplanan; siyasî, içtimâi ve dinî mes’eleleri bu eserdeki hakikatler doğrultusunda öğrenip, halleden bir cemaattir. Nur Cemaati’nin her bir ferdi, Risâle-i Nur’dan her gün dersini alıp ihlâsla, samimiyetle ve sebatla hizmetini yapmaya gayret ederek Nur Talebesi unvanına lâyık olmaya çalışır. Asla menfî olayların taraftarı olmaz, başkasının zulmüne şerik olmaz, kimsenin hukukuna tecavüz etmez ve asla başkasının intiharına sebebiyet verecek işlere girişmez. Çünkü Nur Talebeleri müsbet hareket metodunu esas alarak hiçbir menfî oluşumun içerisinde yer almaz ve dâima asayişin muhafazasına yardım ederek toplumu bilhassa da gençleri anarşilikten, komünistlikten ve dinsizlikten korumaya çalışır. Risâle-i Nur’u az da olsa okuduğu hâlde bunun aksine hareket edenler ise Risâle-i Nur’dan değil başkalarından ders alanlardır. Nefsine ve şeytana uyanlardır. Bu yüzden bunların münferit hareketlerini Risâle-i Nur’a ve müellifine bağlamak çok büyük bir hatadır.

Hâlbuki Üstad Bediüzzaman’ın hayatında herhangi bir menfî hareket yoktur. Her daim müsbet hareket etmiş, o kadar zulme maruz kalmasına ve defalarca zehirlenmesine rağmen sabretmiştir. Bu sayede talebeleri ile birlikte milyonlarca gencin ebedî hayatlarının kurtulmasına vesile olmuştur.

Hakikat bu kadar bariz iken Risâle-i Nur’a ve müellifine iftira atmak ve rahatsız olmak hangi vicdana sığar? Bunlar ya Risâle-i Nur’u bilmiyorlar ya da bilmezlikten geliyorlar. Çünkü Risâle-i Nur’dan hiç kimseye zarar gelmemiştir, kimse de zarar geldiğini söyleyemez.

Peki, nedir bu Risâle-i Nur? Risâle-i Nur akla gelen şüpheleri def’eden ve kalbe gelen vesveseleri izale eden Kur’ân’ın asrımızdaki manevî mu’cizesi ve tefsiridir. Risâle-i Nur’un vazifesi ise, ebedî hayatı mahveden ve dünyevî hayatı da dehşetli bir zehire çeviren dinsizliğe karşı, imânî olan hakikatlerle en inatçı dinsizleri ve zındıkları dahi imâna getirmek, Kur’ân’a hizmet etmektir. Kısaca, Risâle-i Nur’un vazifesi imânı kuvvetlendirip kurtarmaktır.

Bu hakikatlere binaen, Nur Talebeleri başta olmak üzere bu eserleri okuyanlar ve gerçek manada istifade edenler asla menfî bir harekete yeltenmemiş, pişmanlık duyan ve zarar gören kimseye de rastlanılmamıştır.

Hâl böyle iken Risâle-i Nur’u zararlı ve bazı menfî hareketlerin sebebi olarak görenleri ve müellifinden rahatsız olup iftira atanları akl-ı selime dâvet ediyoruz.

Okunma Sayısı: 2114
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    16.1.2022 15:42:14

    Dediğinizi şu ana kadar ki tarih şehadet ediyor. Onlarca yıldır Risale-i Nur talebelerinin herhangi bir yüz kızartacak adli sicil kayıtlarının olmaması asayişi temin ettiklerinin ispatı değil midir? Aslında mevzunun böyle olduğunu bunu iddia edenlerin çoğu da biliyor. Ama herkes görevini yapmakla mükellef. Şere de çalışan olacak ki hayra yol açılsın ve hayırdaki vazifesi olanların mertebesi yükselsin. Bu hakikatler yazınızın ilk paragraflarında gayet veciz bir şekilde nazara verilmiş. Risale-i Nur nedir? sorusuna da yer verip, gerekli izahatı yapmanız da mevzuyu gayet hoş bir şekilde hitame erdirmiş. Böyle bir makalaye bugünlerde ihtiyaç şeditti. Ehemmiyetli bir boşluk doldu. Allah razı olsun. Daha sık yazmanız duasıyla Said abi. Baki selamlar.

  • Mehmet

    16.1.2022 12:36:57

    Dünya madem fânidir. Hem madem ömür kısadır. Hem madem gayet lüzumlu vazifeler çoktur. Hem madem hayat-ı ebediye burada kazanılacaktır. Hem madem dünya sahibsiz değil. Hem madem şu misafirhane-i dünyanın gayet Hakîm ve Kerim bir Müdebbiri var. Hem madem ne iyilik ve ne fenalık, cezasız kalmayacaktır. Hem madem لَا يُكَلِّفُ اللّٰهُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا sırrınca teklif-i mâlâyutak yoktur. Hem madem zararsız yol, zararlı yola müreccahtır. Hem madem dünyevî dostlar ve rütbeler, kabir kapısına kadardır. (Mektubat /Risale-i Nur) Elbette en bahtiyar odur ki: Dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya feda etmesin, hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın, malayani şeylerle ömrünü telef etmesin; kendini misafir telakki edip misafirhane sahibinin emirlerine göre hareket etsin; selâmetle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin. (Mektubat/Risale-i Nur)

  • Ahmet DEMİRDÖĞMEZ

    16.1.2022 12:35:31

    Allah razı olsun muhterem kardeşim meseleyi çok güzel ifade etmişsin binler tebrikler yazılara devam inşallah

  • Feyzullah Ayhan

    16.1.2022 10:33:33

    Amenna ehli imanın itikadına itikat katar ama ehli küfre de balyoz olup habire sulanmış beyinlerine, betonlaşmış kafalarına güm güm iner, ruhlarında ve vicdanlarında şimşekler çakar. Ya imana getirir veya küfrü inadilerinin devamıında musır olanlara da azap üstüne azap çektirir.

  • Hüseyin İlhan

    16.1.2022 10:11:12

    Günümüzde ülkemiz ve dünyada intiharların yaplan araştırmalarda ana nedenleri şunlar: 1-İNANÇ sahibi olmamak.(Japonya,İskandinavya ülkelerindeki gibi) 2-Gelecek kaygısı ile bunalan ve temelinde inanç zaafiyeti olanlar.Bu katogoride olup bilhassa gelir seviyesi yüksek en ufak krizde endişeye kaplan,işlerinde durma,kriz yaşayan ve yine inanç zaafiyeti olanlar. 3-Ülkemiz ve dünyada UYUŞTURUCU MÜPTELASI OLUP,ŞUUR KAYBI YAŞAYAN binlerce gençiorta yaşlının intiharı bunlara örnektir. BURSA şehri olarak basını iyi takip ederim.RİSALEİ NUR,veya bir başka dini cemaat,tarikat nedeniyle intihar edeni hatırlamıyorum.52 Senedir böyle bir haber basında yer almadı.Ama alkol,uyuşturucu ve inanç eksikliğpinden intihar edenelrin sayısı sanırım binin üzerindedir.

  • Hüseyin İlhan

    16.1.2022 10:05:51

    İNTİHAR dinimizce yasaklanmış,Yüce rabbimiizn şuuru yerinde iken intihar edene cehennemde cezalandırılacağını bildirmesi nedneiyle bir müslüman şuuru yerinde iken asla intihar etmez. Gelelim intihar da aklıma takılan hususlara: 1-Bu merhum inancını yitirdiğinden bahsediyor.Halbuki risalei nurları okuyup,hayatına tatbik eden asla inançsız olmaaz.Ve intihar etmez. 2-Aile baskısından şikayetçi,amma 20 yaşında istese başka yerde kalır,istediği arkadaşlarıyla beraber olur.Kanunlarımıza göre reşit ve mümeyyizdir. 3-Okulundan memnun olmadığını,hekimlikte çok baskı olduğunu ,gelecekte bir hayli emek verdiği halde arzu ettiğ refahı olmayacağından şikayetçi ki haklı olduğu yerlerde var,amma bunda risalei nurların rolü,tesiri nedir. 4-GELECEK KAYGISI:İşte bu noktada risalei nur okuyan asla gelecek kaygısı yaşamaz.Bilir kii RIZKI RABBANİ TAAHHÜT ALTINDADIIR.'Elma içindeki kurtçuğun rızkını veren rabbimiz erefi mahluk olan insanın rızkınımı vermeyecek.

  • Ömer

    16.1.2022 01:47:08

    Binlerce tebrikler güzel bir makale olmuş kaleminize sağlık.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı