"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cemaat birliği ve güven ortamı

Sami CEBECİ
29 Ekim 2014, Çarşamba
Hizmetin terakkisi için aramızda taksimü’l-a’mâl maksadıyla iş bölümü yapmak ve aynı zamanda hizmet ekipleri arasında güven ortamını da tesis etmek durumundayız. Çünkü “Terakki ve asâyişler, mesailerin tanzimine ve mabeynlerindeki emniyetin tesisine ve teavün düsturunun teshiline” bağlıdır. (Lem’alar, s. 387)

İslâm tarihi boyunca bin seneyi aşkın bir zamandan beri, Allah’ın adını yüceltmek ve İslâm dinini yaymak için, farklı isim ve ünvanlarda hak tarikatlar ve cemaatler hizmet ederek geliyor. Bunların aslî vazifeleri, başka din mensupları da dâhil herkese İslâm’ı tebliğ etmektir. Cenâb-ı Hak hepsinden razı olsun, âmin.

Risale-i Nur hareketi âhirzamanda ortaya çıkan ve Bediüzzaman’ın ifadesiyle on iki hak tarikatın hülâsası olan ve tarikattan ziyade hakikat mesleği olup, Sahabe mesleğinin bu asra yansıyan cihetiyle bir iman kurtarma hizmetidir. Hiçbir siyasî tercih farkı gözetmeden, herkesin imanla kabre girmesini ve ebedî saadeti kazanmasını esas alan bu hareketin mensupları, Bediüzzaman hayatta olduğu sürece birlik içinde büyük bir cemaat halini aldı. Müstakil bir iman cereyanı olarak, hiçbir siyasî partinin yan kuruluşu olmak durumuna düşmedi. Ancak Bediüzzaman Hazretlerinin ortaya koyduğu ölçüler çerçevesinde kalarak, haklı taraf dediği demokratlara yardımcı, dost ve nokta-i istinad olma cihetinde de dik durmasını bildi. Her ne kadar bu yüzden bedel ödemek durumunda kalınsa da...
Zamanla bütün hizmet hareketlerinde bünyede kollara ayrılma olduğu gibi, mesleğin bazı prensiplerini farklı anlamadan kaynaklanan gruplaşmalar Nur hareketinde de meydana geldi. Ancak bu gruplaşmaları bizler fıtrî bir mesai tanzimi ve iş bölümü gibi görüp, bütün tarikatlar ve kollarına duâcı olduğumuz gibi, Risale-i Nur gruplarına da duâcı ve hizmetlerini tebrik ediyoruz. Çünkü “Hakka hizmet büyük ve ağır bir defineyi taşımak ve muhafaza etmek gibidir. O defineyi omuzunda taşıyanlara ne kadar kuvvetli eller yardıma koşsalar daha ziyade sevinir, memnun olurlar.” (Lem’alar s. 387) dersini almışız. “Hem ihlâs ve hakperestlik ise, Müslümanların nereden ve kimden olursa olsun istifadelerine taraftar olmaktır. Yoksa ‘Benden ders alıp sevap kazandırsınlar’ düşüncesi, nefsin ve enaniyetin bir hilesidir.” (Lem’alar, s. 377) Bunun gibi daha nice ölçüler, bütün hak olan hizmet gruplarına müsbet bir yaklaşım içinde olmamızı emrediyor.
Risale-i Nur’un meslek ve meşrebinin temel ölçülerini aynı anlayan Nur’un hakikî ve sadık şakirtleri, sair ehl-i iman ve gruplarımızla, bahsi geçen prensipler misali daha nice düsturları yaşadıkları gibi; kendi içlerinde daha hassas hizmet ölçülerini yaşamak ve birbirleriyle kenetlenmek durumundadırlar. Zira “Hayat, vahdet ve ittihadın neticesidir. İmtizaçkârâne ittihat gittiği vakit, manevî hayat da gider. Tesanüd bozulsa cemaatin tadı kaçar.” Üstada ait olan şu tesbitler ne kadar önemlidir! Evet, “Umuma el atan, umumu terk eder” kaidesiyle, bizler hizmetin terakki ve ilerlemesi için aramızda taksimü’l-a’mâl maksadıyla iş bölümü yapmak ve aynı zamanda hizmet ekipleri arasında güven ortamını da tesis etmek durumundayız. Çünkü “Terakki ve asâyişler, mesailerin tanzimine ve mabeynlerindeki emniyetin tesisine ve teavün düsturunun teshiline” bağlıdır. (Lem’alar, s. 387)
Bir hizmet hareketi ve cemaatinde, ekipler arası güven ve karşılıklı itimad sarsıldığı zaman, o cemaat, içinden dinamitlenmiş gibidir. Buna asla ve kat’a meydan vermemek lâzımdır. Bunun en iyi çaresi, problemi meşveret zeminlerinde çözmek ve tedavi etmektir. Merhum Zübeyir Gündüzalp Ağabey, böyle zamanlarda arada lâf taşıyanlar olduğu için, kişileri veya ekipleri yüzleştirir, karşılıklı konuşturarak problemi çözermiş. Ne kadar doğru bir usûl olduğu geçmişte yaşanan olayların tasdikindedir. Bu tarz hem Hazret-i Peygamber’in (asm), hem de onun izinden giden Bediüzzaman Hazretlerinin tarzıdır. Başkasından iyi niyetle de olsa lâf taşıyan sadık talebelerini bile Üstadın azarlaması ve hatta ona birkaç gün dargın durması şahittir.
Tahrip kolay olduğundan bir cemaati içinden çökertmek ve bölmek gayet kolaydır. Karanlık mahfillerin ve onlara bilerek yahut bilmeyerek âlet olanların yaptıkları iş de zaten budur. Onlara aldanmamak ve oyunlarına gelmemek meşveret heyetlerinin işidir. Bazen de, bazı insanlar kendilerini merkeze koyup öz sadık dâvâ adamı kabul ederek, elinde bir damgayla, birlikte çalıştığı dâvâ arkadaşlarını farklı şekillerde damgalamayı bir maharet sayarlar. Dikkatli bir gözle bakıldığı zaman, bunun bir zaafiyet ve kendisini ispatlamak gayretkeşliği olduğu hemen fark edilir. Allah’ın rızasına ve ihlâsa aykırı olan bu tavırlar, zamanla o tip insanları bünyenin dışına atar.
Hülâsa; Risale-i Nur’un hakikî ve sadık talebeleri ve onların dâhil oldukları meşveret heyetleri, cemaat birliğini korumak, hizmet ekipleri arasındaki güven ortamını muhafaza etmek, hüsn-ü zannı devam ettirip su-i zanlara meydan vermemek, lâf taşıyanları açığa çıkarıp tesirsiz hale getirmek, meslek ve meşrebimizin en temel ölçülerinden olan şevk-i mutlak içinde hizmet-i imaniye ve Kur’âniyemizi daha yukarılara ve geleceğe taşımak vazifesini, vazgeçilmez bir hayat anlayışı olarak görüp, nesl-i âtiye aktarmak durumunda olduklarının farkındadırlar. Ne mutlu onlara ve onlar gibi olanlara!

NOT: Kdz. Ereğli’nin fedakâr ehl-i hizmet ağabeylerinden Burhan Eren Ağabeyimize Allah’tan rahmet ve mağfiret, kederli ailesi ve yakınlarına sabr-ı cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarız.

 

Okunma Sayısı: 2283
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı