"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sivas ziyareti

Sami CEBECİ
20 Mayıs 2015, Çarşamba
Hafta sonları, yapılan dâvetler üzerine Anadolu’nun muhtelif il ve ilçelerine ziyaretler yaparak hayatımız geçtiği halde, bazı illere yaptığımız ziyaretlerin üzerinden uzun yıllar geçtiğini hayretle müşahede ediyoruz.

Onlardan birisi de Sivas ilimizdir. Meğer en son ziyaretimizin üzerinden tam on beş yıl geçmiş.

16 Mayıs 2015 Cumartesi günü sabah altı buçuk uçağıyla önce İstanbul’a, oradan da aktarmalı olarak bir buçuk saatlik bir uçuşla Sivas Havaalanındayız. Değerli kardeşimiz Mehmet Aydın ile buluşarak, sür’atle Sivas Organize Sanayiine geçtik. Kadim dostumuz ve Ankara mezunu Abdulvahab kardeş bizi bekliyordu. Hizmetlerimizle ilgili bir miktar sohbetin ardından Ulu Cami’ye geçtik. Selçuklular zamanında Milâdî 1100 yıllarında yapılan bu büyük mabet, son cemaat mahalli ile birlikte üç bin kişiyi alabiliyor ve elli direk üzerinde duruyordu. Öğle namazından sonra ulaşabildiğimiz bu caminin birçok direğinin etrafında toplanan bir kısım gençlere Kur’ân öğretiliyor, diğerleri halka tutmuş hatim cüzleri okuyorlardı. Tarihî özelliğiyle birlikte, etraftan gelen Kur’ân okuma sesleri arasında, biz de birkaç kişiyle cemaat yaparak, lâhuti bir atmosferde namazımızı eda ettik. Ecdadımızdan Allah razı olsun ki, Anadolu’nun tapusu bize ait olduğunu belgeleyen bu mabetleri yapmışlar ve arkalarında muazzam bir medeniyetin izlerini bırakmışlar.

Önceden planlanan program gereği, iki saati aşan bir zaman diliminde kalabalık bir kitleyle dersimiz oldu. Risale-i Nur hareketinin diğer hizmet metotlarından farkını, bizi biz yapan ve sair gruplarımızdan ayıran orijinal özelliklerimizi ifade eden temel ölçülerimizi ve Bediüzzaman Hazretlerinin manevî şahsiyetini izah eden delilleri birlikte paylaştık. Verimli bir sohbet oldu.

Program sonrası ikindi namazımızı kılmak için, Sivas’a hâkim bir tepede türbesinde medfun bulunan ve Kâinatın Efendisinin (asm) sancaktarı vazifesi de yapmış olan Sahabe-i Kiramdan Abdulvahab Gazi Camiine gittik. Cami görevlisi Mehdi Hocadan aldığımız bilgiye göre, Emevi halifelerinden Hişam bin Melik zamanında yola çıkan ve İstanbul’un fethi için çıkılan bu yolculukta Sivas’ı fethederek iki yıl emirlik idaresi yapan bu kahraman Sahabe, Bizanslıların yeni bir taarruzunu püskürtmek için yapılan savaşta şehit olur ve daha sonra bu mevkiye getirilerek adına bir türbe inşa ederler. 1970’li yıllarda yanına şimdiki cami de inşa edilerek halkın ziyaretgâh yeri haline gelir. Anadolu’nun birçok il ve ilçesinde bunun gibi daha nice Sahabe kabirleri bulunmaktadır. Ve onlar, mahşer günü bulundukları şehrin halkına şefaatçi olacakları hadis-i şeriflerde bildirilmiştir.

Akşam namazını, bodrumuyla birlikte beş katlı olan hizmet merkezimizde kıldık. Yirmiden fazla üniversiteli gencimizin kaldığı bu güzel mekândaki gençlerin her biri, küçük bir genç Said mânâsında dâvâ adamı olacak bir mahiyet arz ediyorlardı. İstikbal vaad eden bu gençler üzerinden daha nice gençlerin kazanılmasını ve imanlarının kurtarılmasını Cenâb-ı Haktan niyaz ediyoruz. Kendini iman ve Kur’an dâvâsına adayan ve bu gençlerin yetişmesinde çok emeği olan vakıf Hamdi kardeşimize de, hizmetlerinde başarılar diliyoruz. Allah kendisinden razı olsun, âmin. Hem orada kalan gençlerimizin hem de cemaatimizin katılımıyla meydana gelen kalabalık bir kitleyle paylaştığımız Nur Risalelerinden derlediğimiz dersimiz, hepimiz için feyizli ve faydalı oldu. 

Mi’rac Gecesi sabahında uykusuz gittiğimiz Sivas’tan, geç saatlere kadar süren sohbetin sabahında, yine uykusuz olarak İstanbul’a dönüyordum. Ama ne gam! Arkada hepimizi memnun eden bir hizmet olmuştu ya, o her şeye değerdi. Kurtköy Havaalanında buluştuğumuz kayınbiraderim Nurullah ile sür’atle bu sefer İzmit’e ulaştık. Kocaeli Kitap Fuarı’nda hem konferans hem de kitap imzalama vazifemiz vardı. Her ikisini de icra ederek gece yarısı Ankara’ya döndüğümüzde, geride inşaallah rıza-yı İlâhiyeye mazhar hizmetler ve hasretle tekrar buluşmayı arzu ettiğimiz kıymettar dâvâ arkadaşlarımız kalmıştı.

Okunma Sayısı: 1501
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı