"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yıldız yağmuru

Sami CEBECİ
29 Temmuz 2015, Çarşamba
Kâinatın hadsiz fezasında ve güneşin etrafında nihayetsiz maksatlar için döndürülen dünyamız, bir taraftan da değirmen taşı gibi insanları öğütüyor. Gelenler giderken, gidenlerin hiçbiri geri gelmiyor. Böylece devran sürüp gidiyor.

Bu dünyadan kimler gelip gitmedi ki! Başta bütün enbiyalar, evliyalar ve nice Allah dostları gibi, Kâinatın Efendisinin (asm) vârisi olan mücedditler, müçtehitler ve asırların manevî sahipleri ve mensupları hep bu âlemi terk edip gittiler. Bediüzzaman Hazretleri ve saff-ı evvel talebeleri ve arkadan gelenler hep göçüp gittiler. Bu bir kervandır ki, sırası gelenler buraya gelir ve yine sırası gelenler buradan göçer giderler.

Birkaç sene içinde, 1960 ve 1970 yıllarında Risale-i Nurları tanıyıp bu dâvâya hizmet edenler, yaprak dökümü gibi peş peşe âhiret âlemlerine göç etmeye başladılar. Geçen sene vefat eden Abdülkadir Badıllı ve İhsan Paşalıoğlu Ağabeylerin ardından, bu sene Halil Uslu ve Kasım Ali Güngör Ağabeyler de bir gün arayla âhiret âlemine hicret ettiler.

Halil Uslu Ağabeyle kırk kûsur senelik tanışıklığımız var. Aynı dâvâda ve Zübeyrî çizgideki beraberliğimiz, Yeni Asya Gazetesindeki köşe arkadaşlığımız ve sık aralıklarla yaptığımız telefon görüşmelerimiz, sıkıntılı süreçler geldiğinde onları birlikte aşmalarımız, bizi birbirimize daha da yakınlaştırdı. Onunla alâkalı vefatından sonra yazılan yazılarda belirtildiği gibi çok yönlü ve cevval bir arkadaştı. Binden fazla verdiği konferans, hem Yeni Asya’da hem Konya mahalli gazetelerdeki yazdığı yazılar hem Nur dershanelerindeki yaptığı unutulmaz dersleriyle, şu kubbede hoş seda bırakan yıldız şahsiyetlerden biri de o idi. Her çağrılan yere koşarak giden, gittiği yerlerde evlerde değil, Nur dershanelerinde kalmayı tercih eden ve bu vesileyle orada bulunan genç öğrencileri dâvâ adamlığına yönlendiren özelliğiyle, nice gençler onun yakın ahbabı olmuştu. Oğlum ve kayınbiraderim onlardan sadece ikisiydi. Zarif, nüktedan ve şakacı bir yapısı vardı. Saatlerce konuşsa yorulmak nedir bilmez, buna rağmen hem Risale derslerinde hem de konferanslarında saatine dikkat etmeyi ihmal etmezdi. Bazen bizim konferanslarımıza denk gelse, “Elli dört dakika kırk iki saniye konuştun seni tebrik ederim.” demeyi unutmazdı. 

Halil Uslu Ağabeyi birkaç defa Ankara Pursaklar ilçesine konferansa dâvet ettik. Her zaman olduğu gibi ayakta heyecanla verdiği o konferanslar, www.asyanur.info internet sitesinden onun bedeline konuşmaya devam edecek inşaallah. 

21 Temmuz 2015 Salı günü öğleden sonra kalp kriziyle önce yoğun bakıma alınıp duâ istenilen Halil Uslu Ağabey için, akşam namazı civarında vefat haberini aldığım zaman şaşırdım. Hiç hastalık ve yatak görmeden âni olarak vefat etmişti. Zaten “Ağaçlar ayakta ölür” diyordu. Allah kendisine rahmet etsin ve taksiratını affeylesin, âmin.

Perşembe günü Ankara’dan kiraladığımız yirmi kişilik minibüs ve birkaç taksiyle cenaze namazına yetiştik. Sincan’dan bir minibüs dolusu dostlarımız da gelmişti. Ders ve konferans için Türkiye’den gitmedik yer bırakmayan Halil Uslu Ağabey için, neredeyse bütün il ve ilçelerden gelen sevenleri onu yalnız bırakmamıştı. İki bine yakın insan ve dâvâ arkadaşı onu berzah âlemlerine yolcu etti. Mezarlıkta yaptığımız kısa konuşmada belirttiğimiz gibi, Hz. Yusuf (as) kardeşleri tarafından atıldığı kuyu ve Züleyha’nın iftirasıyla atıldığı zindan olaylarından sonra, masum olduğu anlaşılarak zindandan çıkarılıp Mısır’a Maliye Bakanı oldu ve Züleyha ile evlendi. Anne, babası ve kardeşlerine kavuştu. Dünyanın en saadetli anında “Ya Rabbi! Müslüman olarak canımı al ve salih kullarının arasına kat.” diye duâ etti ve vefat etti. Bundan ders çıkaran Bediüzzaman Hazretleri “Kabrin arkası için çalışınız. Hakikî saadet ve lezzet oradadır.” dedi. Halil Uslu Ağabey hep buna göre hareket etti ve hayatının her karesini hizmetle doldurdu. Ona ne mutlu! Evet, yıldız yağmuru devam ediyor. Hepimiz hazırlıklı olmalıyız. Âhiret yurdu bizi bekliyor.  

Okunma Sayısı: 1735
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ihsan Emre ŞAHİN

    29.7.2015 10:04:07

    Ahirette Başta Peygamberimiz ve üstadımızla ve Nur talebesi ağabeyler ve kardeşlerimizle beraber olmak duasıyla. Rabbimiz gani gani rahmet etsin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı