"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Belî Seyda! (Evet, Seyda)

Sebahattin YAŞAR
13 Aralık 2017, Çarşamba
Bu nurlu mekanlar her gelişimizde ruhen yeniler bizi. Duygularımızı yıkar, temizler. İnsan suretinde meleklerle karşılaşırız oralarda. Zaten insanı oralara çeken de bu değil mi?

Nurun mekânları, nuranîdir. Oralarda camid cisimler bile nuranîleşir. Demek, her şey nerede durduğu ile de anlam kazanıyor. Cami duvarındaki bir taş öylesine bir taş değildir. Hikmet gözüyle, her şey anlamlı hale geliyor.

Yine böyle bir anlam arayışı içinde sohbet salonuna girdiğimde, nuranî varlıklar gibi birileri bir köşede Kur’ân tilavetinde, birileri Nur’un satırlarında, birileri de kendi aralarında hayatın derinliklerinden hasbihal ediyorlardı. Sağdan başlayıp tokalaşarak ilerlerken, nuranî simalar dünyama bazen tebessümleriyle, bazen sımsıcak bir iki cümleleriyle hayat katıyorlardı.

Biraz ilerleyince, seksenli yaşlardaki mütebessim sima Seyda Abi ile tokalaştık. Seyda abi, cümleden ziyade haliyle konuşur, kalbiyle konuşur. En fazla bir iki cümlesi vardır. 

Bir elim selamlaşırken, diğer elim serbest kalmış. Seyda Ağabey, “Kardeşim! Diğer elini cebinden çıkar!” dedi. Hay Allah! Gelen bu emir cümlesi beni öyle memnun etti ki, tarif edemem. Seyda Abi, bana, “Elini cebinden çıkar!” dedi. Seyda Ağabey, benimle, halimle, tavrımla, tutumumla ilgilendi. Bundan daha güzel ne olabilirdi. Seyda Ağabey sanki, ‘omzumdaki akrebe’ dikkat çekti.

Bu ne güzel bir nasihat, bu ne güzel bir ağabeylik, bu ne güzel kardeşçe bir ikaz! İncitmeden, kırmadan, pamuk hafifliğinde ruha bir dokunuş… 

“Beli Seyda!”. Bir ikaz bu kadar mı incitmez insanı? Bu kadar mı sevgi taşır içinde? Bu kadar mı etkili olur yüreğe? Bir ilgi bu kadar mı tedavi eder insanı? Demek, nasihatin tesir etmesi nasihle alakalı bir durum. Tüfek arızalıysa, atış gerçekleşmez, hedef vurulmaz.

Kim bilir çocukları, gençleri evlerden uzaklaştıran şefkatsiz, merhametsiz cümleler nasıl bir halet-i ruhiyeden çıkıyordur. Oysa, “Hayırlı bir beyden çocukları ve eşi köşe bucak kaçmaz.” diyordu Hadis-i Şerif.

Evet, tesirsiz bir nasihatten Allah’a sığınmalıyız.

Okunma Sayısı: 1806
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer faruk özaydın

    13.12.2017 08:02:12

    Seyda ağabey o naif yapısı, içtinap ve istiğna hasletleriyle tam bir hüsn-ü misal olmuş, nesli tükenir mi diyebileceğimiz şahsiyetlerdendir. Onu seyretmek bile ehl-i beyti ve saf-ı evvel ağabeyleri hatırlamak nev'inden bir tür ibadettir. Yazınızda onu yad etmek ve bize hatırlatmak bir fa'l-ı hayırdır. Teşekkürler.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı