"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir Fatma Teyze imtihanı

Sebahattin YAŞAR
25 Ocak 2017, Çarşamba
Geçen haftalarda memleket ziyaretimde bazı gözlemler yapma imkânım oldu.

Meselâ hasta ziyaretleri yaptım. Oralarda gözlemlerim oldu.

Yaşlı ölümleri, genç ölümleri ve çocuk ölümleri gördüm.  

Onlara dair de gözlemlerim oldu. İşte bunlardan birisi…

Seksen doksan yaşlarında bir büyüğümüz hanımefendi vardı. Vefat etti. Fatma Teyze. Onlarla ailemizin ortaklığı olmuştu. Aynı tarla içinde iki sahip olarak uzun yıllar ortaklık yaşanmıştı. Önce eşi Mustafa Dayı vefat etti. Sonrasında Fatma Teyzeye çocukları bakmak durumunda kaldı. Ama doğrusu imtihanını doğru verebilen de oldu veremeyen de. Tabiî gaybı Allah biliyor, ama  efkâr-ı amme de çoğu kez yanılmıyor. Anlatılanlara göre Fatma Teyzeyle olan imtihanlarını evlâtları iyi veremedi. Fatma Teyzenin son dönemleri de hastalıklarla geçti. İmtihan iyice zorlaştı. Ve asıl değerliler, o zaman kendini gösterdi. Yani elekler iyice sıklaştı. Ve aslında Fatma Teyze saflaştı, safileşti, melekleşti. Hakikaten son zamanlarında ziyaretler ettiğimde, elleri titriyor, konuştuğu tam olarak anlaşılmıyor ve zaman zaman da ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamıyordu. O bizim çocukluğumuzun etkili, yetkili, güçlü, kuvvetli, becerikli Fatma Teyzesi idi. Yediren, içiren, tartışan, konuşan Fatma Teyze artık ne verirlerse yiyen, ellerin ellerine bakan, haliyle ders veren bir konumda idi.

Yani Fatma Teyze üzerinden yazılan cümleler hemen her aileye uyan cinstendir. Çünkü arada iyisiyle kötüsüyle insan unsuru var. İnsanın olduğu her yerde anne baba imtihanını kaybeden de olabilir kazanan da.

Meselâ, bizzat annesinin yeme, içme, barınma, temizlik gibi ihtiyaçlarını karşılayan evlâtları oldu Fatma Teyzenin. İnşallah onlar kazananlardır.

Değişik sebeplerle hizmetlerini yapamayıp; ama maddî destekle evini yapıp, yaptırıp o şekilde annesinin sağlıklı bir ortamda yaşamasına katkı sağlayan evlâtları oldu. Allah kabul etsin.

Tabiî gelinlerinin bakmaması dolayısıyla boynu bükülen oğulları da oldu Fatma Teyzenin.

Kız evlâtları ellerinden geldiği kadar hizmet ettiler annelerine. Tabiî bu arada kazanan torunları da, kaybeden torunları da oldu.

Fatma Teyzenin ne zaman bir sıkıntı durumu olsa koşan komşuları da vardı. Onlar komşuluk imtihanını kazanmışlardır inşallah.

Fatma Teyzenin yılda bir, bir küçük ziyaret kapsamında uğrayan, halini hatırını soran akrabaları da vardı. İşte o kadar, yine de Allah kabul etsin.

Bir iki evlâdı da annelerinin bu durumunu kazanma fırsatı bilerek çok iyi hizmet ettiler. Annelerinden, akrabalarından hayır duâlar aldılar. 

İnsanlar kimin ne yaptığını, neden yaptığını, ne kadar yaptığını çok iyi biliyorlar. Bir Fatma Teyze etrafında ne de çok imtihandan geçenler oldu.

Evet, pek çok imtihan serüveniyle Fatma Teyze göçüp gitti. 

Buradaki Fatma Teyzeyi siz, Ayşe Ana, Ali Dayı, İbrahim kardeş olarak ele alabilirsiniz. Herkesin bir Fatma Teyzesi, Ali Dayısı var.

İmtihan sadece o imtihanda olanın olmuyor.

Hani okullarda sınavlar yaparız ya. İmtihan eden, imtihan edilen, imtihanı gözetleyen, imtihanın sorularını taşıyan, imtihanın sorularını hazırlayan, imtihanın sorularını okuyan, ilân eden gibi onlarca imtihan olan oluyor. Bir yerdeki bir aksaklık sadece o aksatan kişi ile ilgili kalmıyor. Meselâ imtihan sorularını taşıyan kargodaki aksaklık, sadece onu etkilemiş olmuyor.

Fatma Teyze de böyle. Oğlu, kızı, torunu, kardeşi, ağabeyi, kardeş çocukları, komşuları, hasta oldu haberini duyanlar, ziyaret etmesi beklenenler, hizmet etmesi gerekenler, yılda bir de olsa ziyareti yakışanlar, eli boş gitmemesi icap edenler, taziyesine gidenler, uzaktan duâsını okuyanlar gibi onlarca imtihan halleri yaşayanlar var.

Herkes anne babası, büyük anne büyük babasıyla, evlâdı, torunları, akrabaları, komşuları ile imtihan halinde. Haydi bakalım, kim kazana kim kaybede.

Vakıa şu ki, yarın yaşlanınca size evlâtlarınızın nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de bugün anne babalarınıza öyle davranın.

Bu, dün de geçerli bugün de yarın da geçerli tarihî bir derstir.

Okunma Sayısı: 2626
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı