"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu da yeni çıktı!

Sebahattin YAŞAR
25 Nisan 2016, Pazartesi
Yahu insan bir çatının altında ise, o çatıya kötü söylemez ya.

Varsa bir aksaklık, niyet de iyi ise, ilgilileri ile edebi ölçüsünde paylaşırsın. Düşüncelerini ilgilisine iletirsin, onlar da ilgililerle, zeminde konuyu konuşurlar ve bir neticeye bağlanır.

Ama sen, ‘Benim dediğim gibi olacak.’ dersen, baskı yapmış olursun.

Senin düşüncen doğru, merkezdekiler robot, öyle mi? Yok öyle bir şey.

İstişareye beyefendinin rengi verilecek,  ‘Bu konuyu ilgilisinden sordun mu?’ deyince de, ‘Falanca sormuş onun isteği doğrultusunda hiçbir gelişme olmamış, ben daha ne diye sorayım.’ şeklindeki bir sonuç ne kadar mantıklı?

Bir de asıl garip olan nedir biliyor musunuz?

Şimdilerde, ‘Ben neşriyatı takip ediyorum. Çocuğuma Can Kardeş alıyorum. İki tane gazeteye aboneyim. Derslere gidiyorum. Hizmetlere koşturuyorum. Ama umumî meşverette alınan kararlara katılmıyorum. Risale-i Nur Enstitüsü’nün konuşmacı kişilerle ilgili aldığı kararları tanımıyorum. Bu düşüncemi de her gittiğim yerde paylaşıyorum.’ diyenler var.

Şimdi sizden soruyorum, ‘Bu ne kadar ahlâkîdir?’ 

Adam hem gazete alacak, böylece suret-i haktan gözükecek, sonrasında da gazeteye, meşverete, enstitüye alâkasız atışlar yapacak, bu insan dinlenir mi?

Sanki gazete almak, atış yapmak için bir bahane olarak kullanılıyor.

Yeni Asya’nın bütün kuruluşları kendi içindeki heyetleriyle atacağı adımları istişare ediyor. Onun için bir kurumla ilgili ileri geri konuşan kişiye; ‘Konunun ilgilisinden bilgi aldınız mı?’, ‘Tahkik ettiniz mi?’ demek gerekiyor.

Eğer ilgilisinden bilgi almamışsa ve yine ilgilisinin bulunmadığı ortamlarda ileri geri konuşmalar varsa, orada mutlaka bir niyet problemi vardır.

‘Sistemde arıza var.’ diyenlere de, ‘Alternatifin nedir?’ demek gerekiyor. Çocuğun yaramazlık yapınca, her halde onu evlâtlıktan reddetmiyorsun. Usûlü dairesinde, ikna ile, lütufla ıslahına çalışıyorsun.

Bir de artık kötü niyetli eleştiri yapmak isteyenler, senin karşına çıkıp da, ‘Sana katılmıyorum, senden değilim.’ demiyorlar. Ya, ‘Ben de sendenim, ama şuna katılmıyorum, şu isabetli değil…’ türü cümlelerle kafa karıştırıyorlar. İnsanların teşekküllere muhabbetini zedeliyorlar. Katılmadığı konuyu ‘İlgilisine sormadım.’ diyeni veya alternatifsiz sistemi eleştireni dinlememek gerekiyor.

Yerinde konuşmadığını başka yerde konuşma kardeşim.

‘Ben bunları içeride, birbirimize konuşuyorum’ diye diye dışarıya taşırmak sinsice bir adım. Artık şeytan sağdan yanaşıyor. Bir konu yerinde, ilgilileriyle istişare edilmiş, karar verilmiş, uygulanmış; bundan sonra, ‘Şu karar isabetli, ‘ama’…’ diye kurulan cümleler kesinlikle içinde fitne barındırıyordur.

Konu konuşulurken, elbette bilgisi ve ilgisi olanların sonuna kadar düşünce ve görüşlerini ortaya koymaları, savunmaları, kararın kendi düşünceleri lehine çıkmasına çaba harcamaları doğru olandır. Ama karar alınmış, alınan kararı beğenmeyen ya da karar istedikleri gibi olmayan beyefendilerin şahs-ı maneviyi zedelemeye kalkmaları, istişare heyetini ve işleyişi nameşrû ilân etmeleri ahlâkî bir davranış değildir, dinlemeye değmez.

Evet, kafaları karıştırmak, muhabbeti kırmak adımları artık uzaklardan gelmiyor. Şimdilerde koltuğunun altında bir gazete olup da, ‘Şuna katılıyorum, buna katılmıyorum; şunu seviyorum, bunu sevmiyorum’ türü cümleleri olanları dikkatle ve ibretle izlemek gerekiyor. Bu, ahlâkî bir durum değil. 

Bir şeye ait olmanın bir hukuku vardır. Bu hukukun da, bir ahlâkı vardır.

Bir şeyin içinde iseniz, içinde gibi gözükmeyin, delikanlıca, şahsiyetli olarak içinde olun ve gereğini yapın. Değilseniz, onun da gereğini yapın, bu sizi daha saygın yapacaktır.

‘Hem içindeyim hem değilim’, anlayışı, hiç de şık değil, ahlâkî değil, insanî de değil.

Okunma Sayısı: 2777
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Karakaya

    28.4.2016 07:08:13

    Köşenin ismine uymuş mu? Pozitif düşünce!!!

  • Hasan Aksoy

    25.4.2016 23:35:21

    Sebahattin yaşar hocam.çok güzel bir yazı kaleme almışsınız.tebrik ederim.ama bu konuları biz yıllardır konuşuyoruz,tartışıyoruz.adam hem yeni asyacıyım diyor,ne gazete ne dergi alıyor,hem meşverette görev alanlar oldu.sizin dediğiniz gibi,hem ben yeni asyanın siyasi ve içtimai fikirlerini kabul etmiyorum,gazeteyi de dergileri de almıyorum diyor hem ben yeni cemaatindenim diyor. hem meşveret heyeti seçme ve seçilme listesinde yer alıyor.bu ne perhiz bu ne lahana turşusu denmez mi buna.yeni asya'sız bir sürü nur cemaati var,git orda hizmetini yap diyoruz.onu da yapmıyorlar.yani ben hem yeni asyacı değilim,hem bu cemaatin içinde olacağım diyorlar tavırlarıyla ve hareketleriyle. Acaba siz yeni mi haberdar olduğunuz diye samimiyetimize binaen soruyorum.selamlar.

  • rıdvan ertuğrul

    25.4.2016 22:33:28

    Çok güzel bir yazı tüm kalbimle katılıyorum.Allah razı olsun kardeşim

  • KUBİLAY

    25.4.2016 19:56:00

    Camia olarak ne çektiysek zayıf karakterden çektik.Gazeteyi okur görünüp istişareye uymuyorlarsa sui niyet var demektir.Biz de onları tanımıyoruz zira çakmadılar.Bir zamanlar bir şehrimize üstadımı görmeyen ancak ağabey dediğimiz biri gelmişti.İrticali konuşma ve etkili bir hitabete sahipti.Koltuğunda bir tomar fotokopi nüshası vardı.Ders yapsın da istifade edelim diye toplanmıştık. irticali kısa konuşmadan sonra koltuğundaki nüshadan derse(!)başladı. itham ve karalama, hatta bazı ağabeyleri hain,casus,mızıkçı ilan eden bir üslup.Haddimi aşarak araya girdim;"İstanbul umumi meşveretinde sizin de imzanız var alınan kararlarda neden uymuyor da bazılarını olmayan suçlarla itham ediyorsunuz,suç varsa kararları alan herkes suçludur" deyince tomarı topladı risaleden biraz okudu."Doğru söylüyorsunuz kararlarda benim de imzam var" dedi.Böylece cemaati iğfal etmesine bu vesileyle mani olduk.12 eylül ihtilali dönemiydi.Allah meşverete uymayı kabul etmeyen nefsimizin şerrinden korusun amin

  • Mustafa

    25.4.2016 18:42:50

    Hocam sinir bozucu haller sorun varsa ailede çözülür aile terk edilmez

  • ayahan şahin

    25.4.2016 13:53:00

    Canı gönülden tebrik ediyorum bir taraf olmuyan berteraf olur.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı