"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Büyükler özür diler mi?

Sebahattin YAŞAR
04 Kasım 2015, Çarşamba
Büyükler, özür dileyecek duruma düşmeyenlerdir; ama düşmüşlerse de özür dileyenlerdir.

Olumsuz cümle ile konuşmak ne kadar da yaygın. Oysa olumsuz cümle, sahibi hakkında muhataplarına verilen bilgidir. Kurulan cümle, içeriden gelen haberdir. Çokça kurduğunuz olumsuz cümleleri gözlemleyin bakalım, neler var?

Olumsuz cümle sahipleri gün geçtikçe geriliyorlar.

Her geçen gün biraz daha yapabileceklerinden vazgeçiyorlar. 

Onlar yapabildiklerine değil, yapamadıklarına yoğunlaşıyorlar.

Yapamadıklarına baktıkça da negatifleşiyorlar.

İyilikleri görmeyip, kötülükleri büyütmek kötü bir ahlâktır. ‘Bu hep böyle’ gibi genelleyici cümleler ne kadar incitici, ne kadar yanıltıcıdır.

‘…diye diye uzaklaşmak’ diye buna denir her halde.

Hayatı, olayları, insanları hep eleştiri gözüyle yorumlayanlar bir müddet sonra söylediklerine kendileri de inanmaya başlıyorlar. Söylediklerinin doğru olması için de adeta duâ ediyorlar. 

Böylece kendilerinin ruh hallerini bozuyorlar. ‘Gördün mü, tam da benim dediğim gibi…’ diyebilmek, nefsi havalandırıyor, benliği şişiriyor, hasta ediyor.

Çok kurulan cümleler ‘söyleyen’de ve ‘söylenilen’de öyle olma ihtimalini arttırıyor. Onun için, ‘Kim ne olmasını istiyorsa, çokça telâffuz etsin’ deniyor.

Bir insanda tenkit hastalığı, kötü düşünme hastalığı başlamaya görsün, artık sonu gelmiyor. Her şeyi o pencereden değerlendirmeye başlıyor.

Ciddî bir manevî operasyondan geçmediği, samimî bir tövbe etmediği ve yeni bir sayfa açmadığı sürece artık bu tenkit mikrobu o kişiyi terk etmiyor.

Oysa tenkidin işleticisinin ‘insaf’ olması gerektiği belirtiliyor.

İnsaf’ta, kişideki, olaydaki olumlu tarafları da görmek vardır. ‘Tamam, yanlışı şu’, ama ‘doğrusu da şudur’ inancı hakimdir.

Siyah bir gözlükle bakıldığında her şey siyah görünüyor. Bu, gerçekte her şeyin siyah olduğu anlamına gelmiyor. 

Kötü olan da, kişi bu karanlığın farkında değildir. Bu durum, güneşe gözünü kapamak gibi bir şeydir.

Nefis ve şeytanın tetiklediği tenkitlerden, sağlıklı cümle dökülmüyor. Doğru bile söylese, hayırlı bir sonucun çıkması ihtimali olmuyor.

Söyleyen değil, içeriden söylettiren etki eder.

İnanılmadan iletilen tebrikten karşı tarafı güçlendirici bir sonuç çıkmaz.

Yine, yapıcı bir muharriki olmayan, iyi niyeti olmayan, insafı bulunmayan bir tenkitten de hayırlı, yapıcı bir sonuç beklenilmez.

Bakınız, negatifi anlatmak, bize de bolca olumsuz cümle kurdurttu.

Bugün, içinde olduğumuz şu nuranî atmosferde bile, insafsız, iz’ansız yapılan tenkitlerle başlayan bir süreçten hayırla dönen olmamıştır.

Tenkitle başlayanlar tebrikle sonuçlanmıyorlar. Tenkit ede ede uzaklaşıp gidiyorlar. Siz hiç, ‘Kardeşlerim, yaptığımın, söylediklerimin zamanla yanlış olduğu kanaatine vardım. Hepinizden özür dilerim. Yanlışımdan geri döndüm.’ diyen bir büyük gördünüz mü?

Büyüklük, yanlış yapmamak değildir; büyüklük, yanlışlık olsa bile, ‘özür dileyebilmek’tedir. Özür dilemek erdemdir, insanı küçültmez.

Evet, büyükler, özür dileyecek durumlara düşmeyenlerdir; ama düşmüşlerse de özür dileyenlerdir. 

Sizin özür dileyebilen büyükleriniz var mı? Bir büyük, ‘Büyükleriniz tevazu içinde değillerse onları büyük tanımayınız’ diyor. Ne dersiniz?

Çağın en büyük hastalığı kötü düşünce, suizandır. 

‘Bizler hüsn-ü zanna memuruz.’ diyenler, hem dünyada hem de ahirette kazandılar. Kötü düşüncenin, suizannın zararı daha dünyada iken başlıyor.

Açık ki, kötü düşüncenin, negatif cümlenin mutlu ettiği insan yoktur.

Biliyorsunuz, kirli düşünce, önce taşıyanı kirletir.

Okunma Sayısı: 3044
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı