"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hakikatin coğrafyası yoktur

Sebahattin YAŞAR
03 Temmuz 2017, Pazartesi
Ülkesine göre farklı algılansa da hakikat er ya da geç kendini gösterir, farklı kıt’alarda da olsa zamanla meyvesini verir, iklimine göre ileri gitse veya geri kalsa da bir şekilde kendisini arayana kavuşur ve kimi geçmiş zamanlarda kimi de gelecek zamanlarda yaşasalar da, hakikat güneş gibi zamanının insanlarına kendini gösterir.

Zamana göre farklı algılansa da, o kendi doğum zamanının rengine göre insanlara görünür.

Evet, ‘Hak ve hakikat her zaman üstün gelecektir.’ değişmez bir kuraldır.

Yirminci Asrın Manası isimli kitapta da değişmez hakikatlere işaret eden bazı cümleler var. İşte şimdi o cümlelerden bir demet paylaşıyorum sizlere.

• İlim adamı da bir bilgindir, fakat bilginden daha tesirlidir. Bilgin esas itibariyle maziden kalma metinler üzerinde derinleştiği ve yazılmış eserlerle uğraştığı halde, ilim adamı insanların eserleriyle birlikte tabiatın kitabını da okur.

• Bir adamın deneme-yanılma ve tekrar yoluyla maharet kazanması ile çocuğun yürümeyi öğrenmesi aynı şeydir.

• İtibar, sadece zamanın geçmesiyle bile kıymetini kaybedebilir bir maldır.

• Eğer millî devletlerden kurulu bir dünyayı ayakta tutmak istiyorsak hepimiz de birbirimizin insafı sayesinde yaşamayı öğrenmeliyiz.

• Hayat devam ettiği müddetçe ihtilâfların da devam etmesi zaruridir. Ayrıca, ihtilâf kötü olan bir şey değildir.

• Müteşebbisler de insanlara yeni roller öğreten birer öğretmendirler; yeni organizasyonlar kurmak suretiyle halka daha evvel hiç yapmadığı şeyleri nasıl yapacağını öğretirler.

• Asıl prensip, “bir şey’ kuvvetle arzu ediliyorsa ona gidecek yol da bulunur” prensibidir.

• Öğretmen de daha fazla bilgi ile dersi terk eder.

• Bugünkü çağa dünyamızın tarihinde bir daha görülmeyecek bir fırsat devresi olarak bakabiliriz, zira bugün yüz milyonlarca yıldan beri maden cevheri ve fosil yağı halinde birikmiş bulunan jeolojik sermayeyi bir gün ona ihtiyaç duymadan yaşayabilmemizi temin edecek bilgiye ulaşmak için kullanabiliriz.

• Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki hâlâ Hitler ve Stalinler çıkarak insanlığı muazzam bir felâkete düşürebilirler, halbuki bizim böyle sapık hareketlere karşı pek az müdafaa tedbirimiz mevcuttur.

• Sevgi daima yapıcıdır, hiçbir zaman yıkıcı değildir; o sadece cemiyette bir tarafın yıkılması pahasına öbür tarafta küçük bir ahenk adası kurmaktan ibaret de kalmaz. Fakat sevgiyi öğrenmek çok zordur, henüz bunu öğrenme kabiliyetini de kazanmış değiliz.

• İnsan öğrenmesi problemi bütün sosyal problemlerin çözülmesine temel teşkil etmektedir.

• Kendi hayatının gidişi ve içinde bulunduğu tekâmülün şuuruna varmak insana mahsus bir şereftir. İnsan bu şuuru geliştirdikçe bizzat hadiseler de değişir; ve insan zihnindeki dünya tasavvuru dünyanın gidişinde esaslı bir faktör teşkil eder.

• Bir şahıs kendi dünyasının bir veçhesini kendi hüviyetine veya benliğine ait tasavvurunun esası olarak telâkki ederse, bu tasavvur bir ideoloji olur.

• Bir insanın ideolojisi insanın dünya tasavvurunda kıymetli bir yer işgal eden ve insanın müdafaa ve propaganda ettiği bir unsurdur.

• Herkesin açıkça gördüğü hakikatlerden müteşekkil dünya görüşleri ideoloji olamaz.

• Eğer bir insan gördüğü her şeyi izah eden bir ideolojiye sahip olursa artık öğrenme zorunluluğu duymaz.

Evet, durum onu gösteriyor ki, hakikatler parça parça da olsa, dünyanın bütün zihinleri, farklı coğrafyalarda da olsa onun bir parçasını elde etmiş olabilirler.

Bir de Yaratıcı, hiçbir coğrafyayı ve hiçbir orada yaşayan insanları hakikatten tamamıyla uzak tutmuş değildir. Bu O’nun adaletidir.

Hakikat her yerde, bir derecede, bir şekilde vardır; ama belki daha keşfedilmemiş, hak edilmemiş, kazanılmak için yeterli düzeyde çalışılmamış hakikatler vardır.

Her memleket, kendileri için kurtarıcı olacak o hakikatleri keşfedecek kaşiflere ihtiyaç duyar.

O memleket o kâşifleri yetiştirmemişse, zaten körlük çoktan ilerlemiş demektir. Toplumlar yetiştirdikleri kahramanlar oranında yarınlarını garanti altına alabilirler.

Okunma Sayısı: 1526
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı