"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İhmal, imhayı getiriyor

Sebahattin YAŞAR
18 Şubat 2015, Çarşamba
Vicdanları eğitme zamanı…

Bu ülkede çok şey olur, olan şeylere karşı çok tepkiler de olur, oldukça duyarlı, vicdanlı yorumlar da olur; ama aradan birkaç gün geçince hepsi unutulur gider. Genel kabul gören anlayış da budur. İşte kötü olan bu!    

Şimdi de görüyorsunuz, herkes havanın iyice karardığından, olayların yörüngesinden çıktığından, kimsenin kimseyi dinlemediğinden, böyle giderse kimsenin yarınından emin olamayacağından bahsediyor. Doğru, manzara bu.

Peki, o zaman ne yapmak gerekiyor?

Yani neden hemen yaşananlar karşısında bu ülkenin sosyologları, psikologları, din adamları, eğitim uzmanları, hukukçuları belli bir çatı altında, acil eylem planına geçmiyorlar? Herkes haber dinliyor. Hatta peş peşe yeni yeni dram haberleri… Bu mu elimizden gelen? Yani bu sosyal olaylar da bir deprem gibi hemen uzmanların adımlar atmasını, yetkililerin tedbirler almasını gerektirmiyor mu?

Önce birbirimizi, iyi niyetle dinlemeyi öğrenmemiz, ortaya çıkmış problemleri konuşmak yerine, bu problemlerin nereden doğup geldiğini konuşmamız gerekiyor.

Herkes bir şeyler söylüyor, havada çözüm teklifleri uçuşuyor. Ama yetki kimdeyse, kimsenin teklifini dinlemeden, burnunun dikine adım atıp gidiyor. Ne acı ki bütün kurumlar bunu yapıyor. Akl-ı selim yok. Çirkin olan da bu.

Hangi alanda konuşuyorsak, hangi meseleyi çözmeye çalışıyorsak, bu meselenin ilgilileriyle oturup konuşmayı, tartışmayı, birlikte çözüm bulmayı öğrenmedik gitti. Yetki bende deyip adım atan acı sonucu da belirliyor.

Türkiye’nin manzarasına bir bakın.

Basın, Özgecan cinayeti ile ilgili manşetler atıyor. Kınamalar, en üst noktadan hisleri tatmin ediyor gözüken gündeme uygun cümleler gırla gidiyor.

Tamam. İtiraz yok. Ama aynı bazı basın organlarının haber politikasına bakıyorsunuz. Kadın bedenini ekranlarda, gazete kâğıtlarında teşhir edip, gençlerin hislerini tahrik eden, yanlış bir takım duyguların uyanımına hizmet eden onlarca haberleri yayınlamakta utanmıyorlar, sıkılmıyorlar. Sonra da kalkıp, Özgecan’a yazık oldu edebiyatı yapıyorlar. Yani bu tür yayın yapanlar da problemin bir parçası olmuş olmuyorlar mı? Samimî olun lütfen. Hiç inandırıcı değilsiniz.

Devlet ricaline bakıyoruz, üzüntü halleri, keder cümleleri, takipçisi olacağız mesajları ama çözüme dönük hiçbir adım yok. Yani şu ülkede yetişen milyonlarca öğrencilerin aldığı yüzlerce derslerin hiçbirisinin içinde ‘vicdan eğitimi’ diye bir ders var mı?

Allah aşkına vicdanı eğitilmemiş bir insan, neyi yapmaz? Onu bir şeyler yapmaktan alıkoyacağı hangi engel var? Yani daha anlaşılır ifadesiyle ‘Allah’ından korkmayan, başka kimden korksun’. ‘Kul hakkı’nı tanımayan, başka neyi tanısın.’

‘Şefkat eğitimi’ almamış ve ‘bir böceği bile incitmenin hak, hukuk kapsamında’ olduğu bilinci kazanmamış bir kişi, gözünü kırpmadan, canice bir insanı neden öldürmesin.

Bu ülkenin akl-ı selim insanları! Vicdanı ölmemiş idarecileri! Gelin, bireysel, ailevi ve toplumsal problemlere kalıcı, köklü çözüm için birbirimizle konuşmayı, birbirimizi dinlemeyi öğrenelim. Sonra birimizin başına gelmiş bir olayı, kendimizde hissedelim. Ve çözümü ona göre arayalım. Yani başkasının bir işine bir çözüm düşünmek değil, kendi işimize bir çözüm bulmak olarak, konuyu ele alalım.

Cezayı düşünmek kolay, vermek de kolay. Önemli olan bu ceza verilecek duruma düşmeyi, suç boyutuna ulaşmayı önlemenin çaresini arayalım. Bataklığı kurutmazsak, daha nice zamanlar başımız ağrıyacak demektir.

Acilen, sadece eğitim-öğretim programındaki gençlere değil, bütün toplum katmanlarındaki gençlere dönük bir vicdanları harekete geçirme programı uygulanmak zorundadır. Yani ihmal ettiğimiz insan, imha etmeye devam edecektir. Vermediğimiz bir şeyi aramak, anlamsız olacaktır. Tahlil etmek, sonuçtur. Önemli olan daha insan yanmadan, vicdanları uyandırmak zamanıdır.

Okunma Sayısı: 1456
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı