"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsana fren lâzımdır

Sebahattin YAŞAR
28 Ekim 2015, Çarşamba
Bir aracın frensiz hali ne kadar dehşet verici ise, bir insanın frensiz hali ondan daha geri değildir. Hele hele yüksek makamlarda oturanlardaki fren patlaması tam bir fecaattir.

İnsana, fren lâzımdır. Nerede duracağını, yavaşlayacağını, ne diyeceğini, ne kadar diyeceğini bilecek, orada frenleyecek insan.

Ailede fren lâzımdır. Ölçüyü kaçıranlara, haddini aşanlara ‘ölçü’yü hatırlatacak, ‘haddi’ ifade edecek birileri lâzımdır.

Her ortamda, bir işaretiyle olayların yatıştığı, sözünün üzerine söz olmayan, değerli, saygın, etkin güçlere ihtiyaç vardır.

Sınıfta, apartmanda, mahallede, dernekte, iş hayatında hasılı bütün insan topluluklarında frenleyen birileri/sistemleri lâzımdır.

Büyük dairede de fren lâzımdır. Ülke yönetiminde, büyük topluluklara hitabeden organizasyonlarda fren lâzım, frenleyen lâzımdır.

Sivil toplum organizasyonlarının, cemiyetlerin, derneklerin, cemaatlerin, siyasî partilerin içinde sözü dinlenen, ciddî bir ağırlığı olan büyükler lâzımdır. Ya da o büyüklerin işlevlerini yerine getirecek güçlü ‘meşveret’ler lâzımdır.

Kardeşlere ‘ağabey’ler, ağabeyler ‘kardeş’ler lâzımdır. Biri diğerinin güven kaynağı aynı zamanda sigortası, denetleme organı olmalıdır.

Akl-ı selimin galip geldiği, orta yolu bulan, çözüm üreten, hakkaniyetli olan, hukuku bilen, hislerine kendini bırakıvermeyen, etki altında kalmayan ‘büyük’ler/büyük sistemler, frenleyenler lâzımdır.

Bu kadar çok şeyi bir insandan, bir büyükten beklemek de doğru değildir. Bir insan nasıl büyüklerden etkilenmeyecek, bir insan nasıl her şeyi hak etrafında görecek, bilecek, bir insan nasıl rahat çözüm üretecek, bir insan nasıl hep akl-ı selimle hareket edecek?

Onun için her mekânda, her teşekkülde, bir iki insanın bulunduğu her zeminde bir danışılan sistem, bir meşveret, bir şahs-ı manevî lâzımdır. Yoksa insanın zaafları var etkileniyor, tesir altında kalıyor. Ama ortak akıl daha mukavemetlidir.

Meşveret, bir kişinin değil, ilgili kişilerin görüşlerini esas alır ve bir hükme bağlar. Meşverette, insanların düşünce emekleri kadar, Allah’ın rızası da, rahmeti de vardır. Meşveretle yapılan işlerde onun için ‘hayır’ vardır.

Meşveret, her biri farklı bir esma ile bakan isimlerle görüşmektir. Meşverette görüşler olgunlaşır. Meşvereti önemsemeyen, kendi görüşünün, enaniyetinin hapsindedir. Bu zamanda hükmeden meşveretle etmelidir.

Bireye, aileye, cemiyete, cemaate, siyasete, bilumum makamlara fren lâzımdır. Frenin de tutması lâzımdır. Bir de bir kişinin freninin tutmamasının hasarı sınırlı iken, bir cemiyete, bir millete hitabedenlerin hasarı sınırsızdır.

Âlimler, bir bütün halinde toplumun frenleyicileridir. Onlardan aile, devlet, sivil toplum reisleri istifade ederler. Peki âlimlerin frenleri tutmuyorsa? İşte o zaman daha büyük tehlikeler geliyor demektir. Taraftar olmuş bir âlimin sözünden kim ne kadar istifade edecektir? Fenerbahçeli bir âlim, Galatasaraylı bir taraftara ne kadar sözü geçer, ne kadar onu frenleyebilir? Âlim, sahip olduğu ilmin izzetini dünyevî ve uhrevî hiçbir menfaate değişmemelidir.

Bir kişiyi ırkı, rengi, siyasî tarafgirlikten sıyırabilmek kolay olmayacağına göre, kişiden ziyade, kişilerin hükmettiği, hakkaniyetin, hüsn-ü niyetin, faziletin, hukukun galip geldiği ‘meşveret’lere ihtiyaç vardır. Ne yapıp edip, işlerimizi ‘haklı şûrâ ile yapmalıyız. İstişareye uyanı ‘Onların aralarındaki işleri istişare iledir.’ hakikati mes’uliyetten kurtaracaktır. 

Peki kafa fenerine güvenenleri ne kurtaracaktır?

Biz yine de herkesi frenleyecek ‘haklı meşveret’in esaslarını hakkıyla uygulamaya çalışmalıyız. İttihat ve tesanüdü netice vermeyen şûrâların işleyişinde bir takım problem vardır. Ama o problemler de yine o şeye samimî aidiyetiniz varsa çözülür.

Okunma Sayısı: 1412
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı