"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

‘İstanbul’ deyip, geçemedim

Sebahattin YAŞAR
25 Aralık 2017, Pazartesi
“Bir yazı ile İstanbul’un gönlünü alırız” diye düşünüyordum, hiç de öyle olmadı. Kendimi yüzlerce İstanbul hatırasının içinde buldum. Her bir hatıra, ‘beni de yaz’ diyerek etrafımda adeta pervane oldular.

Lise yılları… Okul çıkışı, Balta Limanı’ndan Sarıyer’e kadar o upuzun yolu arkadaşlarla yürüyerek adımlardık. En son yerleşimde ben olduğumdan en çok hatırayı da ben yaşardım. Gençlik yılları, yorgunluk tanımayan; hatıraya doyulmayan zamanlarmış, onu da insan bu yaşa gelince anlarmış.

Lise’den Metin, Burak, Erol ve daha onlarcası her biri ayrı birer renktiler.

Öyle heyecanlıydık ki, son model arabalara binip, elimizde küçük Risaleler, bizimle küçük çaplı boğaz turuna katılan yeni arkadaşlarımıza hakikatlerden bahsederdik. Evet, ‘arkadaş’ her dönemde önemli bir unsurdur.

Adımız, okul yıllığında ‘gazeteci’ diye çıkmıştı. Evet, adının ne olarak çıktığı çok önemliydi; çünkü öyle olma ihtimali artıyordu insanın. 

Okul Müdürümüz Zülfikar hoca ve öğretmenlerimizi unutmak ne mümkün. Onlar bizim kahrımızı çektiler. Onlara vefa borçluyuz.

Sarıyer’de, bizi birer ağabey olarak bağırlarına basmış şimdi rahmetli Yücel ağabey, Necati ağabey; eğitimci Ömer, Zekeriya ve Güreldi hocalar ve nur mekânı evlerine zevkle, neşe ile gittiğimiz o zamanlar üniversite öğrencisi olan Arıcı, Elverdi, Karaoğlanoğlu ve Örseloğlu ağabeyler, bize üniversiteli olunca nasıl bir öğrenci olacağımızın nümuneleriydiler. Hepsine borcumuz var.

Haftada bir, okul sonrası Büyükdere’de Sönmezler hocamızın bisküvili nur sohbetleri ne muhteşem bir şeydi! O altın saatler hayatımıza maya oldu.

Sonra, Osmanlı Arşivleri’ndeki iş arkadaşlarımızla seviyeli hatıralarımız kayıtlara geçti. Yeni Asya Gazetesi’ni, ceketinin cebine Asya gözükecek şekilde katlayıp bir kimlik gibi taşıyan büyüklerimiz vardı birlikte çalıştığımız. Onların varlığı bizim cesaretimiz oldu. Orada çalışan her bir bireyin bir kimliği vardı. Ve herkes birbirinin kimliğine saygı duyardı.

Şirinevler ve Beykoz Nur medreseleri ilk nurculuk antrenmanlarımızdı.

Ve Kültürlü ekibimizden Ali, Şükrü, Nazım, Sönmez hiç eskimeyen İstanbul dostlarımız oldular. Unutmak istesek bile, hatıralar tekzip eder bizi.

Küplüce’den semt komşumuz Ali Hakkoymaz hocamızın, o Boğaz manzaralı evinde içtiğimiz çayları, şefkatli bir baba gibi ev sahibimiz Mahir amcanın yakınlığını, apartman komşumuz nazik insan Dr. Demirci’nin komşuluğunu unutmak ne mümkün? Hepsi birer güzellikti. 

İşte İstanbul böyle bir şey. Elinizi verirsiniz, kolunuzu kaptırırsınız. Bunun için başka bir şehirde yaşamanız bile kurtarmıyor.

Cümleye dökemediğim yüzlerce İstanbul hatırasına, hayatımıza katkı yapan yüzlerce nurlu simaya ve nurlarla tanışmamda, bugünlere gelmemde emeği geçen kıymetli ağabeyim Selahattin Yaşar’a ve nurun diğer bütün kahramanlarına en içten selam ve saygılarımızı iletiyorum.

Bir insanın hayatına maddî ve manevî dokunan ne çok insan/şey var. İnsan ne çok şeyin birleşimidir. Onların hepsine şükran borçluyuz.

Allah herkese geriye dönüp baktığında ‘ohh!’ diyecek; anlamlı, yüksek amaçlı, içinde iki dünya saadeti bulunan tatlı, mutlu hatıralar nasip etsin.

Görüyorsunuz, ‘İstanbul’ deyip geçmek kolay olmuyor. Siz de zaman zaman geriye dönüp ‘siz’ olurken, nerelerden geldiğinize şöyle bir bakın. Hayatınıza temas eden kahramanları hiç unutmayın. İşte bu, insan olmaktır.

Okunma Sayısı: 1163
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • said yazar

    25.12.2017 08:38:05

    Başta İslam Yaşar ve eskimez yazarlarımızı yeni yaş günümüzde gõrmek isteriz.Selam ve dua ile

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı