"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İyileştiren cümleler

Sebahattin YAŞAR
02 Şubat 2015, Pazartesi
Bazı zamanlarda, bazı durumlarda bir cümle duyuyorsun, tam da içindeki sızıyı dindiriyor. ‘Ohh iyi geldi.’ dedirtiyor.

Hasta iken aldığımız ilâç gibi, kulağımızdan kalbimize aldığımız cümle de tam ilâç etkisi yapıyor.

Yüce Allah, maddî hastalıkların tedavisini bir takım bileşenlere sebep olarak bağladığı gibi, manevî hastalıkların tedavisini de, sosyal hadiseler karşısındaki problem çözümlerini de bir takım sebeplere bağlamıştır.

Öyle zaman olur ki, hiç alâkası olmayan bir yerde, hiç beklemediğiniz bir kişiden öyle bir cümle duyarsınız ki, adeta iki omuzunuzdaki yük birden iniverir ve yükü indirmenin, rahatlamanın ifadesi olan ‘Oh be!’ cümlesi dökülüverir. Bu tür cümleler daha çok da manevî teneffüs ortamlarında doğup gelir. Yani iyileştiren cümleler, elbette maneviyatı yüksek ortamlarda, ilhama mazhar zihinlerin yakınlarında dünyaya gelir.

Risale-i Nur sohbet ortamlarının insana iyi gelen, insanı iyileştiren, dinlendiren, ‘oh!’ dedirten ne çok meyveleri vardır.

Hatta bu mekanlara gitmeye niyetlendiğinden itibaren iyi hal durumu, iyileşme durumu kendini göstermeye başlar. Niyet, daha o işe başlamadan etkisini gösteren bir iksirdir.

Geçenlerde, otomobil servisinde aracın bakımının bitmesini bekliyorum. O esnada bir çay da geldi. Yanı başımda bir de adam oturuyor. Selâmlaştık. Hemen o da çayını alıp, benim oturduğum masaya geldi. Hoş beş, tanışmadan sonra, ben hiçbir şey sormadan başladı, kız çocuğu yetiştirmenin zorluklarını anlatmaya. Anlattı, anlattı ve ben karşılığında hiçbir cümle kurmadan içindeki olgunlaşmış cümleleri benimle paylaştı.

Doğrusu kendimi, araç muayenesine değil de, aile içi eğitim seminerine gelmiş gibi hissettim. Adamın kurduğu cümleler tam da hayatın orta yerindendi. Özellikle de, ‘Kız çocukları naziktir. Onların hangi yaşları ve hangi durumları olursa olsun, itina ister. Babanın ve annenin duruşu, bakışı, olaylar karşısındaki tepkileri hep kız çocukları tarafından gözlem altındadır. Evlâtlarımız bizim göz bebeklerimizden, ama kız çocuklarımız daha bir özeldir.’ gibi cümlelerle sohbet sürüp gitti.    Diyeceğim o ki, insana iyi gelen, insanı tedavi eden cümlelerin nerede, nasıl geleceği belli olmuyor. Hiç olmadık bir yerde, hiçbir yerde bulamayacağınız bir tedavi cümlesi avlayabilirsiniz.

Yeter ki alıcıları açık olsun insanın. Yeter ki birisi bir cümle söylerken, o cümlenin hayatî olduğuna, o cümlenin iyileştireceğine, doğru adım atmayı netice vereceğine, doğru karar vermesine katkı sağlayacağına olan inancı tam olsun.

Cümleden ziyade, sizin o cümleye olan bakışınız cümlenin sizin üzerinizdeki etkisini belirliyor. Tıpkı, ilâcın hastalığınıza iyi geleceğine olan inancınızın, ilacın etki etmesinde çok etkili olduğu gibi. O zaman avcı gibi olmalıyız. İyi gelen cümlelerin, tedavi eden cümlelerin peşinde olmalıyız. 

Bu cümleler yüzümüzde, sözümüzde kendini gösterecektir.

Okunma Sayısı: 1499
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı