"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kafalar neden karışır?

Sebahattin YAŞAR
15 Nisan 2015, Çarşamba
Kahramanmaraş’taki gençlerin sabahleyin gazete gelir gelmez hemen bir göz gezdirme ihtiyacı içinde olmalarını görmek ve sonraki zamanlarda da belli köşelere yoğunlaşmış olarak okurken onları görmek beni çok memnun etti.

Tebrikler Kahramanmaraşlı gençler!

Artık adımız, ‘Gençlerin ağabeyi’ olarak çıkmış. Programlara gittiğimiz illerde gençler, ‘Gençlerin ağabeyi, hoş geldin!’ diyorlar. Doğrusu kötü de değil. Kulağa hoş gelen bir ifade.

On yıllardır gençlerin arasında olmamız, genelde bütün çalışmalarımızı genç odaklı yapmamız, hatta anne babaya bakarken bile, yetiştirdikleri gençler penceresinden değerlendirmemiz böyle bir sonucu ortaya çıkarmış olmalı.

Olsun, ne yapalım.

Biz de onların ağabeyi liyakatine ulaşmak için çalışırız, uğraşırız ve duâ ederiz, onların da duâlarını bekleriz.

İman ve Kur’ân dâvâsında bir insan ömrü için en verimli ve önemli dönem, elbette gençlik dönemidir. İki dünya saadeti bu dönemdeki işlere, amellere bağlı olarak gelişiyor. Biz de doğrusu bu dönemi önemsiyoruz. “Pozitif Gençlik” programlarımızda ciddî bir efor sarfediyoruz. Üç beş gencimiz bile olsa, iki, üç saati bulan bir yoğunlukla programımızın detaylarını paylaşıyoruz. Çünkü bu yolda hiçbir emeğin boşa gitmediği inancındayız. Onun için program sonrasında telefonlarımızı, maillerimizi, face kabullerimizi gençlerle paylaşıyoruz. Pek çoğu da sonra değişik konularda bize dönüyorlar ve değişik hayat hallerini bizimle istişare ediyorlar.

Doğrusu böyle bir model bana Zübeyir Gündüzalp’i hatırlatır. 

Bir genç önünde nasıl bir ağabey modeli görürse, elbette hayatını ona göre şekillendirir. Biz doğrusu ‘ağabey’ modeli olarak, Üstad’ın yanında hayatı şekillenmiş, zor zamanlarda kritik görevler üstlenmiş, Üstad da o talebesi üzerine daha özel bir hassasiyetle durmuş, onu özel görevlere hazırlamış, cemaatin içtimaî, siyasî istikametini sağlamada temel esasları onunla paylaşmış bir Zübeyir Gündüzalp’i gördük.

Teşbihte hata olmasın, bir Ebubekir-i Sıddık (ra) Peygamberimiz (asm) için ne ise, bir Zübeyir Gündüzalp de Said Nursî için o olmuştur. Bu, diğer kahramanların kahraman oldukları noktalardaki varlıklarına bir nakise teşkil etmez.

Yani bir genelkurmay başkanı ile kuvvet komutanları elbette aynı makamda değillerdir. Sadece birisi kuvvet komutanlarını da koordine eden bir pozisyondadır.

***

Geçen hafta sonu Kahramanmaraş’ta idik.

Doğrusu buradaki ağabey ve kardeşleri daha yakından tanıdıktan sonra bu şehrin bu sıfatının bu şehre daha bir yakıştığını hissettim.

Kahramanlık elbette kolay kazanılan bir mazhariyet değildir. İçinde emek vardır, çaba vardır, fedakârlık vardır.

İman ve Kur’ân dâvâsının kahramanları için de aynı şey geçerlidir. Kim ne kadar imanlı bir nesil yetişmesi için çırpınmışsa, çalışmışsa, maddî ve manevî feragat etmişse elbette o kadar kahraman olacaktır.

Kahramanmaraş’ta büyüklerle ‘meşveret’ dersimizi okuduk. Bu derste de baktık ki, ibreler hep Zübeyir Gündüzalp’e yöneldi. Çünkü sadece imanî bahisler birlik ve beraberliğinizi sağlamada yeterli olmuyordu. Zaten imanî konularda kimsenin kimseyle bir problemi olmuyordu. Bütün mesele içtimaî ve siyasî konularda istikameti sağlayabilmekti. İşte Zübeyir Gündüzalp de Üstad’ın vefatından sonraki bütün varlığını bu birlik ve beraberliği temin noktasında atılacak adımlara sarf etmiştir. Nitekim bir gazete çıkarma ihtiyacı bu sancının bir göstergesidir.

Doğrusu, Kahramanmaraş’taki gençlerin sabahleyin gazete gelir gelmez hemen bir göz gezdirme ihtiyacı içinde olmalarını görmek ve sonraki zamanlarda da belli köşelere yoğunlaşmış olarak okurken onları görmek beni çok memnun etti. Çünkü, büyükler arasında ve gençler arasında gittiğim illerde şunu gördüm ki, nerede Yeni Asya gazetesi okunuyorsa, imanî, içtimaî ve siyasî konularda bir kafa karışıklığı olmuyor. Ama gazete okunmadığında günlük değişik konularda oluşan sorulara cevap bulunamıyor. Cevap bulunamayınca da işte kafa tam da orada karışıyor. Yani olayların Risale-i Nur’lardaki hakikatlerle sağlıklı bağlantısı kurulamıyor.

O zaman gazetedeki birbirinden farklı gibi gözüken köşeleri okumak, birbirinden farklı gibi gözüken olaylar arasındaki bağlantıyı kurabilmek anlamına geliyor.

Okunma Sayısı: 1707
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı