"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kardeşlik kanunu

Sebahattin YAŞAR
22 Mart 2019, Cuma
Dinden gelen her şeyin bir kanunu vardır. ‘Din kardeşliği’nin de. Kanunlara uyan neticeye ulaşır, uymayan cevab-ı retle karşılaşır. Kaide bu.

Emirdağ Lâhikası’nda bu kanunun bazı maddeleri var: “Kardeşlerim, sizin zekâvetiniz ve tedbiriniz, benim tesanüdünüz hakkında nasihatime ihtiyaç bırakmıyor. Fakat bu ahirde hissettim ki, Risale-i Nur Şakirtlerinin tesanütlerine zarar vermek için birbirinin hakkında su-izan verdiriyorlar, ta birbirini ittiham etsin. 

Belki, “Filan talebe bize casusluk ediyor” der; ta bir inşikak düşsün. Dikkat ediniz, gözünüzle görseniz dahi perdeyi yırtmayınız. Fenalığına karşı iyilikle mukabele ediniz. Fakat çok ihtiyat ediniz, sır vermeyiniz. Zaten sırrımız yok; fakat vehhamlar çoktur. Eğer tahakkuk etse, bir talebe onlara hafiyelik ediyor; ıslahına çalışınız, perdeyi yırtmayınız.”

Bediüzzaman, talebelerinin zekâvetine, tedbirlerine, -nasihat etmeye ihtiyaç bırakmayacak düzeyde- güveniyor. Aslında zekâ ve tedbir noktasında bir boşluk vermemek gerektiğini ikaz ediyor. Yine, Nur Talebelerinin birlik ve beraberliğini bozmaya, talebelerin birbirlerine karşı su-i zan beslemeye ve birbirlerini suçlamaya dönük bir planın olduğunu hissediyor. Bu hissedişi bugün şahıştan daha güçlü olan şahs-ı manevî yapıyor.

Öncelikle, kardeşlerin birbirinin arasını açacak şekilde suçlamalarını kabul etmiyor. Bir hatayı ‘gözünüzle görseniz dahi, perdeyi yırtmayınız, fenalığına karşı iyilikle mukabele ediniz, dikkatli ve tedbirli olunuz’ diyor. Ortaya çıkan bir kusur olsa dahi, o kusuru ıslah etmeye çalışınız, perdeyi yırtmayınız diyerek yapılması gerekenleri ifade ediyor.

Eğer su-i zan olursa, birbirini suçlamak olursa, binler kıymet ve kuvvet, bire düşer. Kardeşine su-i zanla hizmet olmaz. Bundan Allah razı olmaz. Hizmet iddiası anlamsız kalır. 

Süfli hislerin ve basit menfaatlerin tatmini için, iman kardeşinin hukukunu gözetmemek; Uhud Dağı’na karşı, çakıl taşlarını tercih etmek gibi bir hamakattir. Tefani sırrıyla kardeşlerin hukukunu yüksek tutmak, dini bir vecibedir; bu Allah’ın razı olacağı en kıymetli bir faal-i hayırdır, ibadettir. ‘Size yapılmasını istemediğinizi siz de kardeşinize karşı yapmayınız.’ hakikati nasihat için yetmez mi? Adetullah kanunlarına ittiba şarttır. Kardeşlik böyle bir kanundur. Yoksa, perişaniyet kaçınılmaz olur. Allah korusun.

Okunma Sayısı: 1289
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı