Dünyada iyiler çoktur.

İnternet bankacılığı ile bir yanlış işlem yapıyoruz.  Daha doğrusu bir vatandaşın yanlışlıkla motorlu taşıtlar vergisini ödüyoruz.

Oh ne güzel.

Birileri sizin aracınızın vergisini yatırıyor ve hatta taksit de yapıyor. Güzel değil mi? Size sormuyor bile. Tabii sonra sonra iş bir şekilde ortaya çıkıyor.

Aynı şehrin başka bir ilçesinde yaşayan vatandaşa ulaşılıyor.

İsminiz şu mu, evet. Peki, aracınızın plakası şu mu, ona da evet.

Peki, tc kimlik numaranız şu mu, ona da evet.

Tabii sorular arttıkça tereddüt de artıyor.

Adam sonunda, ‘Ne oldu, neden bunları söylüyorsunuz?’ diyebiliyor.

Ve beyefendiye konu izah ediliyor.

Adam biraz da endişe içerisinde, ‘Ben şu an çok meşgulüm. Akşam konuşalım.’ deyip telefonu kapatıyor.

Biraz sonra bir telefon geliyor. Telefonun karşısındaki kişi, adamın oğlu. Babası oğlunu devreye koyuyor ve durumu çöz diyor. 

Tabii gençler teknik işlere ve gelişmelere çok daha açık.

Konuyu kendisine izah ettik ve durum hemen anlaşıldı. ‘Hocam yanlışınız hiç problem değil, ben hemen bir kontrol yapayım ve size döneyim.’ diyor.

Biraz sonra baktık, parasal aktarımımız yapılmış ve işlem tamamlanmış.

Kıymetli Ali kardeşimizle bu vesileyle tanışmış olduk. Bir yanlış bir tanışmaya kapı araladı. Önümüzdeki günlerde görüşmek için sözleştik.

İyi insanlar her yerde iyidir. Ve emin olun her yerde iyi insanlar vardır ve çoktur. Yani etrafımızdaki insanlara kötü nazarlar bakmamak gerekiyor. Hüsn-ü zan taşımak icabediyor. Ama tabii ki herkes işinde gücünde de tedbirli olsun.

***

Anlatıldığına göre, bir beyefendi bir kazaya sebep oluyor.

Hemen ardından arabasından iniyor ve telaşla, ‘Bir şey oldu mu, sağlığınızda bir sıkıntı yok değil mi’ diyor.

Sonrasında ise, ‘Sen hiç merak etme. Hatanın büyük çoğunluğu bende. Ben senden özür diliyorum. Diğer meseleleri hallederiz, yeter ki sağlık ve sıhhatte bir problem olmasın.’ diyor.

Ve, işler bir bir takip ediliyor. İnsanların birbirlerini incitmemesi için ne gerekiliyorsa yapılıyor. Ama tabii akıl da devre dışı değil. Aklın gereği olan şeyler konuşulup yerine getiriliyor.

Trafik kazası neticesi ortaya bir dostluk çıkıyor. Telefonlar alınıp veriliyor ve sonrasında yeni bir dostluk başlıyor. Allah şer insanlardan uzak eylesin. 

Evet, şerler ve şerliler yok değil. Ama emin olun dürüst insanlar, nezaketli insanlar, beyefendi insanlar da az değil. Her gördüğünüz insana tanımadan iyi bir insan gözüyle bakabilirsiniz. Yani kötü olduğunu tecrübe etmeden kötü olabilir diye bakmak ve öylece iletişim geliştirmek doğru değil, hoş da değil.

Kötülük ve iyilik potansiyeli her insan da vardır. Ama sen iyisin, iyisin dersen ve öylece yaklaşım geliştirirsen muhtemeldir ki iyileşir. Kötülüğünü bilmeden, yaşamadan birisine kötü nazarla bakmak hakkımız değildir. Bu su-i zandır. Ve mü’mine karşı su-i zan, haramdır.

Ölçü ile hareket etmek ne güzel bir şey. 

Hüsn-ü zan adem-i itimat esastır. İnsanlara güzel nazarla bak, insanlar için güzel düşünce taşı, ama tedbiri de elden bırakma. Olur mu?

Şundan emin olun ki, dünyada iyiler kötülerden daha çoktur. Nitelik olarak bile olsa bu galip bir düşüncedir. Bir iyi, bin kötüden daha iyidir.

Dünya onun için ayakta duruyor. 

Yoksa kıyamet kopar.