"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kulluğun şahitlerinden biri: Seccade

Sebahattin YAŞAR
11 Kasım 2015, Çarşamba
Seccadede geçen zamanların ‘niteliği’ nasıl?!

Yaşımdan mıdır, başımdan mıdır bilmiyorum; ama içimden bir ses artık seccademde daha çok zaman geçirmemi fısıldayıp duruyor.

Ve ben bu sesi seviyorum.

‘Seccade’ kavramı bana oldukça sıcak geliyor.

Lise yıllarımdayken bile namaz saatlerinde seccademi serip, secdeye kapanıp, dakikalarca ağladığımı hatırlıyorum. Kulluğun huzur hali bu.

Şimdilerde de öyle olmaya başladı.

Neler oluyor hayatımda ben de çok bilmiyorum, ama seccadede geçen zamanlarımı önemsiyorum.

Orada kendimi daha güçlü hissediyorum.

Önceleri namaz tesbihatımı çoğu kez hareket halinde yaparken, şimdilerde artık daha çok seccademde tamamlıyorum. Bu daha hoş oluyor, haz veriyor.

Seccade, kulu Rabbime yakınlaştıran bir araç oluveriyor.

Seccademde, bakıyorum daha kaliteli duâlar ediyorum.

Daha mantıklı ve uzun ömürlü şeyler istiyorum.

Öte tarafa dönük isteklerimin daha bir yoğunlaştığını hissediyorum.

İlginç olan lise yıllarımda da öyleydi.

Bu arada neler oldu bilmiyorum.

Neden böyle bir gündem kayması olduğunu artık sorgulayacağım.

Hayır hayır, zihinlerinize yanlış bir şey gelmesin.

Hayatımda ibadetlerime, seccadede geçen zamanlarıma, Rabbimle olan mükâlemelerime dair bir sapma yok, şükür.

Mevzu sadece, ‘nitelik’.

Onun için bugünlerde, namazda, zihnim beni başka şeylerle meşgul etmesin diye, daha bir hissedeyim diye ellerimi biraz daha sıkı bağlıyorum.

Hafif yollu, kendimi adeta dürtüyorum, ‘Allah’ın huzurundasın, gündemine başka bir şey girmesin’ diye.

Doğrusu iyi de oluyor.

İnsan biraz daha kendine geliyor, uyanık duruyor.

Şimdilerde namazda okuduğum sûrelerin daha bir içinde hissediyorum kendimi.

Telâffuzlar adeta damarda kan gibi insanın içine işliyor, bir ruh üflüyor.

Yaşınızı bilmiyorum, işinizi bilmiyorum, duygu derinliğinizi bilmiyorum, ama kendimce bildiğim bir şey var ki, o da, seccadede geçen zamanlarımızın kalitesini yükseltmemiz gerekiyor.

Tadil-i erkân, namaz oluyor.

Bizi görüp, bilen, seven, merhamet eden, ikramlarla, ihsanlarla donatan, en ince hatırat-ı kalbimizi ve en küçük dünyevî isteklerimizi görüp gözeten ve bizi bırakın fani dünyayı ve içindekileri, gideceğimiz ebedî âlemi ve nimetlerini sahavetle veren, bir hayrımızı binler, bir günahı bir hesabeden bir Rahim, Kerim, Adil Rabbimizin varlığını daha bir derinden hissetmemiz gerekiyor.

Evet, seccadede insan kendini daha bir güvende hissediyor.

Daha bir içten, daha bir samimî ve daha bir kul olarak duâlar ediyor, niyazlarda bulunuyor.

Aslında biliyorum yaşadıkça, yaşlandıkça insan Rabbine yakınlaşıyor.

Her nefes, kulu O’na götürüyor.

İnsan, yaşı ilerledikçe imanı da varsa, O’na yakınlaşmayı istiyor.

İnsan yaşlandıkça aslına rücu ediyor.

Bir de imanı tahkiki ise, O’na kavuşmayı, huzuru, özlemle bekliyor.

Zorlandığımı görüyorsunuz, bu mevzu lâfla olmuyor, halen eğilmek gerekiyor.

Seccadede geçen zamanlarınızı arttırın, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

Okunma Sayısı: 1717
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı